​Jeolojik savaş

Geçtiğimiz hafta konuştuğumuz dolarizasyon, terör ve konsoloslukların kapatılması furyaları arasında İstanbul’da 6. Filo elemanlarının fi tarihinde denize atıldıkları Dolmabahçe önlerine USS Nitze gemisinin demirlemesi farklı tartışmaları da gündeme getirdi. Elektromanyetik harp cihazlarıyla donatılmış gemide ultrasonik test cihazlarının da bulunduğu biliniyor. Bu geminin demirlemesinden hemen sonra fay hattı olmayan Kağıthane’de küçük çaplı bir depremin meydana gelmesi HAARP çalışmalarının bir parçası mı diye düşündürdü insanları.

HAARP CİA tarafından 1950’de başlatılan elektromanyetik dalgalarla bir bölgeye ısı yoğunlaştırmasıyla küçük depremler üretilme çalışması olarak tercüme ediliyor. 1993 yılında Alaska eyaletinde ete kemiğe bürünen bu çalışma için 180’den fazla antenin Radyo dalgası yaydığı, Vietnam’da ABD Hava Kuvvetlerinin hava şartlarını değiştirerek durumu lehlerine çevirdikleri yazılıp çiziliyor. 5 Şubat 1998’de Avrupa konseyi bu çalışmaları küresel endişe kaynağı olarak nitelendirmiş. Avrupa Parlamentosu 7 yılda bir milyar insanın göç edeceğini öngörüyor.

Aynı çalışmaları sadece ABD yapmıyor Rusya, Çin ve İsrail’de Gezici sistem termonükleer patlayıcılarla ilgili çalışıyorlar.

Sistemin esası, Gökyüzüne eloktomanyetik dalgalar gönderilerek, uydularla hedef ülkeye yönlendiriliyor. Belirli bir bölgeyi coğrafyayı hedef alabilirsiniz. İyonesfer tabakasını ayna haline getirir, büyüteç etkisi yapar. Daha güçlü dalgaları hedef bölgeye gönderir. İstediği bölgede kuraklık oluşturur, doğal olayları tetikler, patlamaya hazırlamış fay hatlarını kırma özelliğine sahiptir. Yüksek miktarda enerji üreterek belirli bir bölgeyi yok edebilecek sistemle deprem, tusunami ve iklim değişikliği oluşturabilir.

Büyük Felaketten üç gün önce Frank Hoogerbeets deprem bölgesini açıkladı. Deprem olduğu gün Türkiye’ye yardım edeceğini Azerbaycan’dan bile önce ABD Başkanı Biden ilan etti. Biden, bu açıklamasından iki gün geçtikten sonra Başkan Erdoğan’a taziye dileklerini bildirebildi. ABD’den yardım gönderilme işi ise depremin üçüncü gününden sonraya kaldı.

6 Şubat sabahı sabah 4.17’de meydana gelen deprem sonrasında İçişleri Bakanı Soylu, 4. Seviye alarm verildiğini belirterek bütün kabinenin çalışmaları organize etmek için deprem bölgelerinde çalışmalarını sürdüreceklerini ilan etti.

Fransızların iğrenç dergisi Charlie Hebdo yayımladığı karikatürde ‘Türkiye’de deprem, Tank yollamaya bile gerek yok’ ifadeleriyle bu iğrenç heriflerin felaketler üzerinden nasıl da çıkar devşirmeye çalıştıklarının bir başka göstergesi.

Yüyılın felaketini yaşadığımız şu günlerde Türkiye’nin bu badirenin altından da kalkma potansiyeli var. Ancak, FEFÖ, PKK, DEAŞ gibi terör örgütlerine borazanlık yaparak ABD’ye yaranabileceklerini sanan bizim aklı evvel siyasetçilerimizin taşın altına elini sokmak yerine, devleti, kurumları, insanların kurtarılması için canını dişine takarak gecesini gündüzüne katanları hedef almaları psikolojik savaşın bir başka unsuru.

Biraz açık yazalım. Bay Kemal, 11 belediye başkanını yanına alarak Adana, Hatay ziyaretlerinde bulundu. Bu ziyarette, depremin sorumlusunun Erdoğan olduğunu, onunla kesinlikle görüşmeyeceğini ilan etti. FETÖ’nün bu papağanı bu felaket tellalına şunu hatırlatmak gerek, madem 20 yıldır iktidarda olanlar bu tablodan sorumlu o zaman, 3,5 yıldır senin yönettiğin belediyelerde, mesela İstanbul belediyesinde depreme ve kentsel dönüşüme ayrılan pay ne kadar.? Niye bir kuruş parayı bu kalem için ayrılmadı. Yarın İstanbul’da deprem olursa hangi yüzle bu insanların yüzüne bakacaksın.

Evet Türkiye Büyük bir felaket yaşadı. Bu felaket sırasında Gaziantep’ten Islahiye’ye 40 dakikada rahatlıkla alınabilecek yol. Depremde dağlardan yollara kayaların yağması, yolların çatlaması, insanların yakınlarına ulaşma çabaları sebebiyle 5 saatte zor alındı. Efendim iktidar niye bu yolları açmadı. Ölünün körü. 10 ilde, kepçe operatörü, yol çalışanı, sağlık çalışanı, elektrik teknisyeni dahil milyonlarca insan depremden etkilenmiş. Adam belki de göçük altında. Madem o kadar kolaydı. Adana ve Hatay Belediyeleri sende. Türkiye’nin en büyük belediyelerinin rantı da sende. Bir an önce elemanlarını gönderdin de senin elinden tutan mı oldu. İki Belediye’ye bile yardımları yönlendirmekten acizsin. 7 bin binanın göçtüğü bir ortamda. Her binaya 10 kişilik ekip göndersen 70 bin kişi eder, üstüne üstlük normal bir dönemde bile kar, sis, fırtına, boranlı bir ortamda yola çıkmanın tehlikeli olduğu başka bir felaket içinde oluşan aksaklıklardan dolayı Devlete olan güveni sarsarak, HDPKK’lıların dillendirdikleri gibi devlete vatandaşın güvenini sarsarak neyi amaçlıyorsun… Jeolojik felaketi fırsata çevirmek isteyen emperyalistlerin Jeolojik savaş senaryosuyla, Türkiye’nin ABD’nin istediği kıvama geleceğini düşünüyorsan yanılıyorsun, F-16, F-35 cambazlığı da, Akdeniz’deki salvoları da, Afrika’dan Türkiye’yi uzaklaştırma oyunları da boşa çıkacaktır. Bu millet sana bu fırsatı vermeyecek bilesin, Bay papağan.