İzzetli bir hayat Şerefli bir ölüm!
Mücahit gibi mücahit!
Şehit gibi şehit!
Derin tünellerde ve sivillerin arasında saklandığını
söylediler. Daha sonra, nerede olduğunu bildiklerini ama esirlerin hayatını
riske atmak istemedikleri için ona suikast düzenlemek istemediklerini
söylediler.
Yahya Sinvar hücum yeleğini giyip silahını taşırken,
saklanmadan, kaçmadan, direnişin en ön safında yanındaki mücahitlerle birlikte
işgalcilerle çatışmaya girerek şehit oldu.
Bir tünelde değil, bir binada yüz yüze çatışırken şehit
edildi.
En ön saflarda olmasına rağmen dünyanın en büyük teknolojisi
ve en büyük orduları ona suikast düzenleyemedi.
Kendi kararı ve isteğiyle elinde silahıyla şehit oldu.
Kaçarken sırtından vurulmadı.
Saklanırken evini basıp katletmediler.
Alnından ve göğsünden şehid ettiler.
Erkekler gibi yiğit olarak cihad etti..
Refah kentinde Siyonistlerle sıfır noktasında kendi
silahıyla çatışarak şehit düştü.
Hatta ve hatta şehit Yahya Sinvar , ‘İsrail’ tankı
tarafından hedef alınmadan önce kolundan yararlanmış ve kendine demir bir
telden turnike yaparak, sıfır mesafeden çatışmaya devam etmiş…
Bir siyonist subay; “Bir binayı havaya uçurmaya gittik,
havaya uçurduktan sonra oradan dört savaşçı çıktı ve yakındaki bir binadan
başka bir savaşçı belirdi ve orduya bomba atmaya başladı. Dört savaşçı da
vuruldu. Bomba atan evin üzerine tanktan atılan çok sayıda top mermisi ile ev
bombalandı (Bombayı atan kişi Sinvar. Onu öldürmeyi başaramadık. Bir askere
portatif füzeyle ateş açıldı. Daha sonra SİHA gönderildi. Öldürülüp
öldürülmediğini kontrol edince, SİHA'ın sessizce düşmesi için taş atmaya
başladı. Daha sonra kafasına ve vücudunun geri kalan kısmına kurşunlar isabet
etti.
Kendisini tanıyıp yakalamaya çalışmasınlar diye yüzünü
iyice kapalı tuttu…”
Şerefli bir şekilde cihad etti, kanın son damlasına kadar
İslam için direndi…
Yahya Sinvar bu Dünya imtihanını başarıyla tamamladı, cihad
etti ve şehit oldu.
Ya peki biz ne yaptık! Ne yapıyoruz?
İmtihanı başarıyla geçebilecek miyiz?
Hamas lideri İsmail Haniye şehit oldu. Biz de hiçbir
değişiklik olmadı!
Komutan Yahya Sinvar şehit oldu, gene biz de hiçbir
değişiklik olmadı!
Bardağımız o kadar büyük ki hiçbir damla, onu taşıran son
damla olamıyor…
Müslümanlar ne zaman kendilerine gelip Sinvar gibi izzetli
bir hayat yaşayıp ve şerefli bir ölüm tadacaklar?
Bedel ödemeden, risk almadan cennete gireceğimizi mi
zannediyoruz?
Yoksa bedelsiz, risksiz bir kahramanlık mı istiyoruz?
Sahi neden Cennet ucuz değil?
Neden Cehennem lüzumsuz değil?
{اَمْ حَسِبْتُمْ اَنْ تَدْخُلُوا الْجَنَّةَ وَلَمَّا يَعْلَمِ
اللّٰهُ الَّذٖينَ جَاهَدُوا مِنْكُمْ وَيَعْلَمَ الصَّابِرٖينَ}
{Yoksa
siz; Allah, içinizden cihad edenleri (sınayıp) ayırt etmeden ve yine
sabredenleri (sınayıp) ayırt etmeden cennete gireceğinizi mi sandınız?} (Âl-i
İmrân-142.)
Dolayısıyla cennete girmenin ana ölçüsü Allah
yolunda cihad etmektir...