Dolar (USD)
32.42
Euro (EUR)
34.29
Gram Altın
2492.64
BIST 100
9693.46
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE


​İyilik yardım niçin

İnsan bu dünyaya imtihan için gelmiştir. İmtihan gereği iyilik ve kötülük, hayır ve şer, hak ve batıl, iyiler ve kötüler hep olmuş ve kıyamete kadar da var olacaktır. Doğal olarak; hakkın, hayrın, iyiliğin yanında ve iyilerin safında olanlar imtihanı kazanacak. Karşı cenah ise imtihanı kaybedeceklerdir. Şer cephesindeki kötüler velev ki, bu dünyada bazı mevziler kazansa, sureta kazanmış gibi görünseler de onlar, ebedi alemde kesinlikle kaybedecekler.

Ülkemiz tüm dünyanın dört gözle gözetlediği bir seçimi daha alnının akıyla geride bıraktı derken, havayı bulandıran farklı bir gelişme yaşandı. Deprem bölgesinde Cumhur İttifakı’nın oyları önde çıkınca karşı cenahtan kendini bilmez kimi zavallıların hakaretin de ötesinde sarf ettikleri sözler… Bu tavrı sergileyecek kadar cahil ve zavallı olan insanlar gerçekten depremzedelere iyilik yapmışlar mıdır? Bunu ancak Allah (cc) bilir. Ancak anlaşılan bu zavallılar, iyilik ruhundan mahrum kimselerdir.

Şimdi gelin Kur'an-ı Kerim'in 1450 yıl öteden ferman buyurduğu iyilik manifestosuna kulak verelim. Bu ayetler, iyilik ve yardımlaşmaya dair onlarca ayetten sadece bir kaçıdır. Şunu da ekleyelim ki, Kur'an'ı Kerim’de bir surenin adı “Maûn” yani “yardımlaşmak”tır. Allah (cc) şöyle buyurur:

Allah yolunda mallarını harcayanların örneği, yedi başak bitiren bir dane gibidir ki, her başakta yüz dane vardır. Allah dilediğine kat kat fazlasını verir. Allah'ın lütfu geniştir, O her şeyi bilir. Mallarını Allah yolunda harcayıp da arkasından başa kakmayan, fakirlerin gönlünü kırmayan kimseler var ya, onların Allah katında has mükâfatları vardır. Onlar için korku yoktur, üzüntü de çekmeyeceklerdir. Güzel söz ve bağışlama, arkasından incitme gelen sadakadan daha iyidir. Allah zengindir, acelesi de yoktur. Ey iman edenler! Allah'a ve ahiret gününe inanmadığı halde malını gösteriş için harcayan kimse gibi, başa kakmak ve incitmek suretiyle, yaptığınız hayırlarınızı boşa çıkarmayın. Böylesinin durumu, üzerinde biraz toprak bulunan düz kayaya benzer ki, sağanak bir yağmur isabet etmiş de onu çıplak pürüzsüz kaya haline getirivermiştir. Bunlar kazandıklarından hiçbir şeye sahip olamazlar. Allah, kâfirleri doğru yola iletmez.” (Bakara 1/261-164)

Bu ayetlerde hayır yapma teşvik edilmiş ve yapılan iyiliğin yedi yüz kat karşılıkla mükafatlandırılacağı da müjdelenmiştir. Ancak hayır yaparken kalp kırılmaması, fakirin küçümsenmemesi, eziyet edilmemesi ve yapılan iyiliğin başa kakılmaması, gösterişten kaçınılması emredilmiştir. Aksi halde yapılan hayırdan fayda ve sevap yerine karşılık olarak günah ve azap gelir.

“Allah'ın rızasını kazanmak ve ruhlarındaki cömertliği kuvvetlendirmek için mallarını hayra sarf edenlerin durumu, bir tepede kurulmuş güzel bir bahçeye benzer ki, üzerine bol yağmur yağmış da iki kat ürün vermiştir. Bol yağmur yağmasa bile bir çisinti düşer (de yine ürün verir). Allah, yaptıklarınızı görmektedir. Sizden biriniz arzu eder mi ki, hurma ve üzüm ağaçlarıyla dolu, arasından sular akan ve kendisi için orada her çeşit meyveden (bir miktar) bulunan bir bahçesi olsun da, bakıma muhtaç çoluk çocuğu varken kendisine ihtiyarlık gelip çatsın, bahçeye de içinde ateş bulunan bir kasırga isabet ederek yakıp kül etsin! (Elbette bunu kimse arzu etmez.) İşte düşünüp anlayasınız diye Allah size âyetleri açıklar. (Bakara 1/265-166)

Bu ayette verilen örnek son derece ilginçtir. Zira insanın dünya hayatında daima karşılaşması beklenen durumları dile getirmektedir. Kişinin dünyada elde ettiği mevki, makam, zenginlik gibi değerlerin aslında hiçbir garantisi yoktur. Nice saltanatlar, devletler yıkılmakta, zenginler fakir düşmekte, iç savaşlar ve ihtilaller sebebiyle beklenmedik olaylar meydana gelmeden önce insanlar neler temenni ediyorlar, ne düşler kuruyorlardı. İşte her şeye rağmen insanı teselli edecek tek çare Allah’a iman ve ona dayanmaktır.

Bu ayetlerin işaret ettiği en önemli mesaj ise, gösteriş veya başa kakmak gibi çirkin davranışlar sergileyenlerin iyiliklerinin boşa çıkma tehlikesidir. Başka bir deyişle iyiliği başa kakmak, iyilik yaptığı kimselere hakaret edip aşağılamak, Allah (cc) rızası için değil de gösteriş veya maddi bir takım çıkar veya ikbal için iyilik yapmak, iyiliği yakıp küle çeviren ateş fırtınasına benzetilmiştir. Şimdi, yaptığı iyiliği boşa çıkarmak akıl karı mıdır? “Nice oruç tutanlar var ki, aç kalmaktan başka bir kazançları yoktur. Ve yine nice namaz kılanlar var ki, yorgunluktan başka namazından elde ettiği bir şey yoktur.” (İbn Mace, Sıyam,21) Bu vb. hadislerden anlıyoruz ki, iyilik ve ibadet ihlasla Allah (cc) rızası için olmasa, boşa gitmektedir. Allah (cc) muhafaza…