İyi ki varsın Yusuf!..
Pendik’de gönüllü olarak faaliyet gösteren Yusuf Özoğul adlı “delikanlı” hepimize şahane bir “nezaket” dersi verdi.
Kendisine “and”ımız üzerinden sataşan ve sonrasında da “küçümsemeye kalkışan” o bildik “jakoben zihniyet’ karşısında öylesine vakur öylesine nezih, öylesine sâkin, öylesine kendinden emin bir “duruş” ortaya koydu ki…
Cümle âleme ders olsun.
Demek ki dostlar…
Mesele, karşındakinin “seviyesine inmeme” meselesi…
Sabır, tahammül...
“Dikleşmeden dik durmak” dedikleri.
Efendi olacaksın efendi ya da hanımefendi, “çirkinlik”ten ne çıkar ki!
-Oku bakayım “And”ımızı!..
-Hangi okulu bitirdin bakayım sen!..
Lise…
Bir de…
“Edeb”iyat bölümü!..
“Edep” dersi verir gibi Genç Yusuf.
Beyefendi duruşuyla “efendilik dersi” verir gibi.
Öylesine sakin.
Öylesine kendinden emin.
Halim, selim.
Hilm hali:
“Haddinden fazla sertlik gayedeki hikmeti yok eder!”
Bu “hikmetli” cümleyi gönlümüze yazdık değil mi?..
Öyleyse soralım:
“Rehberimiz Kur’an ve Sünnet mi yoksa hevâ ve hevesimiz mi?..
Hüküm:
“Sen onlara Allah’ın lütfu sayesinde yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı kalpli olsaydın, hiç şüphesiz etrafından dağılır giderlerdi!” (Âl-i İmran Suresi-159)
Tavsiye:
“Kolaylaştırın güçleştirmeyin, müjdeleyin nefret ettirmeyin.”
Genç Yusuf…
“Çirkinlik” karşısında sergilediği o güzel tavrıyla…
“Siz çok şey söylenmeye layık olsanız da, biz dilimizi kirletmeyelim, gönlümüze dert düşürmeyelim.” tavrıyla sosyal medyanın kalbine yerleşti, “bataklığın ortasındaki gül” misali.
“Balığın tırmandığı kavak” misali tarih bilgisiyle kendisine “ders” vermeye kalkışan “zihniyete” verdiği ders ne güzeldi Yusuf Beyefendi’nin.
Anadolu’nun derin irfanından süzülüp yüreğine düşendi, besbelli.
‘Genç Yusuf’un o “faşizan tavra”, gayet “nezih duruşu”yla karşılık vermesi çok güzeldi, evet.
Şimdi…
Bize, hepimize büyük ders veren Yusuf Kardeşimize…
“Naçizane ağabey tavsiyesi” niteliğinde bir “mesaj” göndersem…
“Siyaset” yolunda ilerleme istidadını gördüğüm bu Genç Kardeşim’e…
“Siyasette ilerlemek isteyen güzel kardeşim” diye hitap ettikten sonra…
“Siyasetle lütfen uğraşınız ama politikaya Allah aşkına bulaşmayınız!” desem.
Bu güzellik, memlekete hizmetin yollarından biri olan “siyaset”e çok iyi gider.
Politika ise…
Güzellikleri örter.
Siz böyle devam ediniz, Yusuf Kardeşim.
SEÇİMİMİZ MÜBAREK OLSUN
Bugün sandık başına gidiyoruz kısmetse.
Oylarımızı sandığa atacağımız ana kadar vaktimiz var, “1000” düşündük, “1” karar vereceğiz..
1 Nisan ve sonrasını düşünerek…
Kimin “yıkmaya”, kimin de “yapmaya” odaklandığını göz önünde bulundurarak…
Geçmişi, bugünü ve yarını bir arada düşünerek…
Ümmetimiz, milletimiz, memleketimiz, ilimiz, ilçemiz, beldemiz, köyümüz, mahallemiz ve ailemiz için en güzel kararı vermeye çalışacağız.
Sakin.
Kırgınlıkla ve kızgınlıkla değil, akılla…
Yarınlarımızı düşünerek…
Hayırlı bir karar vereceğiz inşallah.
