Dolar (USD)
32.44
Euro (EUR)
34.78
Gram Altın
2439.58
BIST 100
9941.15
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

11 May 2020

İyi ki şükür var

Şükretmek… Çok ihmal edilen ancak bir musibetle karşılaşınca insanın kendi haline bakıp da Rabbine yönelip kendi durumunu gözden geçirdikten sonra gönlünden döktüğü en içli niyazı.

İnsanız ve nisyan ile malulüz. Fakat bu ardına saklanılacak bir bahane olamaz. Yaratıldık ve bir hayatı yaşıyoruz. Çevremizi baktığımızda, attığımız her adımda şükredecek o kadar nimet varken görmezden gelerek, doyumsuzca ve daha fazlasını isteyerek yaşamanın bir anda duracağını düşünmek gerek.

İlla ki başımıza büyük bir felaketin gelmesini bekleyerek ömrümüzü geçiremeyiz. Bugün yaşananları dünya, ilk kez yaşıyor. Bölgesel felaketlerle sınanan dünya şimdi ayrım yapılmadan bir bütün halinde kuşatma altında.

Nasıl da hizaya çekildi herkes; zengin, fakir, büyük, küçük, uzak yakın demeden. Dünya kadar malı olanlar bile burnunu dışarı çıkaramaz hale geldiler. Dünyaya hükmettiğini sanan ülkeler şimdi en büyük kayıpları veriyor.

Sebebi, oluşma ya da oluşturulma şekli ne olursa olsun hepimizi aynı hizaya çeken bir uyarıcı ile karşı karşıyayız. Bize düşen şükretmek. Böyle bir coğrafyanın bir parçası olduğumuz için ne kadar şükretsek azdır. Dünya elini açmış bizden gelecek yardımı beklerken biz iyi ki böyle gani gönüllü bir yüreğe sahibiz.

İyikim diyebileceğimiz şükürlerimizi arttırmak gerek.

İyikim dediğimiz birinin varlığını bilerek şükretmek gerek. Bu, en büyük servettir insan için. Dünya kırıla kırıla dönerken iyikim diyorsunuz ve sesiniz yankılanıyor aynı sıcaklıkta. Gelip kalbinize değiyor. İşte buna şükredilir.

İyikim bir bahar havası gibi taze, iyikim bir seher yeli gibi umut dolu, iyikim sesimin rengi, iyikim huzur.

Görmek ve hissetmek gerek. Farkında olarak yaşamaktır bu. Gün tüketmek herkesin yaptığı yaşam kaygısı. Mevzuyu Polyanna seviyesine çekmeye gerek yok. Sadece duygulara biraz daha sahip çıkmakta mesele. Yine konu görmesini bilmekte.

Anneler Günü kutlandı. Annelere dair sevgi yağmurları sağnak sağnak yağdı. Annesini kaybetmiş olanlar için şükredecek bir umut ışığı yok mu? Var elbette. Ben annemi bir an olsun üzmediğim için, onun kalbini hiç incitmediğim için bu benim için en büyük şükür sebebidir. Ardından bol bol dua ederken, mekânın cennet olsun anne derken, şükredecek bir ışık bulduğum için hiç de eksik değil sevincim.

Bundan sonra normal bir hayatımız olur mu bilmiyorum. Hatta buna dair çok da umudum yok çünkü artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Bu kesin. Dünyanın üzerinde bir deney yapıldı ve bunu planlayanlar başarılı oldu. Bir anda dünya sessizliğe büründü. Bundan sonra atacakları adımlarda biliyorlar ki dünya eli kolu bağlı bir halde yakalanacak böyle küresel tehditlere. Ne kadar tedbir alınırsa alınsın tehlikenin nereden nasıl geleceği bilinmediği için hazırlıksız olacağımız muhakkak.

Biz yaşamak denen kaygıyı omzumuza alarak zaten tüm tehlikelere karşı hazırlıklı olduğumuzu gösteriyoruz. Yaşamak direnmektir. Ayakta olmak bir zaferdir dünyaya karşı.

Şükrümüzü arttıracak ne varsa bunları fark ederek yaşamanın yollarını bulalım. Çaresizlik senaryoları üretmek önce kişinin kendisini; sonra çevresini, sonra da dünyayı kuşatır. Çünkü sanal hız öyle bir güçte ki ona yetişmek çok zor.

İyi ki diyelim, içimiz açılsın, huzurumuz için şükredelim.
İyi ki diyelim, bir dize daha düşsün şiirin damarına.
İyi ki diyelim, ısınsın içimiz, baharın her rengi umut olsun yarınlar için.

Adı bahar olan güneş doğuyor. İşte buna şükredilir. Tedbir denen zırha bürünerek güzel günlere kavuşacağımıza dair umutlarımızı gördükçe şükrümüz daha da artsın. Hayatın ağır imtihanı ile karşı karşıya kalsak da umut içimizden hiç eksilmesin. Ayrım yapılmadan herkesin tâbi olduğu bir imtihan bu. Sanki büyük imtihanın provası gibi. İnancımıza sımsıkı sarılıp, umudumuz ile ayakta duracağız.

İçimizin daraldığı anlarda şükrümüzü hatırlayıp; “İyikim” diyeceğiz, bir kuş kanatlanacak içimizden, uçup gidecek sahibine. Şükrümüzle geçeceğiz bütün dar geçitleri. Yeter ki içimizdeki ışık dönmesin. Aşk ile.