İyi ki ahiret var!..
İyilerin en büyük serzenişidir, iyilik taşıyan bir kalbe sahip olmaları. Her zaman iyi olmanın bedelini ihanet edilerek öderler bu dünyada…
Yediği darbelere
rağmen, kötülere inat ısrarla ayakta duran ve durmaya gayret eden her dem
iyilik üzere kıyamda olan bedenler, iyi ki varsınız…
Kimsesiz kaldığı
halde, “Kim var?” diye sorulduğunda, etrafına bakmadan, Allah’tan başkasına bel
bağlamadan “Ben varım!” diyebilen sözlerin sahipleri, iyi ki varsınız…
İyilerin azaldığı
bu dünyada iyilik ile çarpan yürekler, iyi ki varsınız…
Hiç tanımadığı
insanlara yüreğinde iyilik taşıdığı için iyilik yapan yürekler, iyi ki
varsınız…
“Bu göl maya
tutmaz!” diyenlere inat, kötülük gölüne dönmüş dünyayı iyilik ile mayalamakta
ısrar edenler, iyi ki varsınız…
Bu dünyadan
vazgeçmek yerine, kötülüğün inadına dünyayı iyileştirmek adına umutla ve inatla
direnen ve çabalayan yürekler, iyi ki varsınız…
Gönlünün genişliği
ile kuşandığı iyilikle tüm dünyayı kucaklamaya aday olan gönlü güzel insanlar,
iyi ki varsınız…
Sadece insanlara
değil, dünyada var olan bütün canlılara şefkat ve merhametle yaklaşan ve
onların dertleriyle dertlenen hüzünlü kalpler, iyi ki varsınız…
Umut ile korku
arasında safını iyilikten yanan tutan, şer diye bilinende gizlenen hayrı bulup
çıkaran umut dolu zihinler, iyi ki varsınız…
Başı rahmet olan
bu mübarek ayda, Allah’ın rahmetinden hiçbir zaman umut kesmeden, yaptıklarıyla
merhamete nail olmayı arzulayan ruhlar, iyi ki varsınız…
Gösterişten uzak,
insanlar görsün diye değil, sadece ve sadece Allah bilsin diye eylemlerini
rahmet şuuruyla, kulluk bilincinde istikamet üzere icra eden ve tek sığınağı ve
beklentisi Allah olan amellerin sahipleri, iyi ki varsınız…
Allah’ın
rahmetinden ümit kesmeden, O’nun rızasını kazanmak için ve karşılığını Allah’tan
bekleyerek iyilik üzere sebat eden imanlı yürekler, iyi ki varsınız…
Bütün bu iyilerin
ve iyiliklerin karşılık bulacağı ahiret, iyi ki var!
İyi ki ahiret var,
beni iyi kalmaya zorluyor…
İyi ki ahiret var,
beni iyi olmaya zorluyor…
Zulüm her ne kadar
iktidarda gibi görünse de, bir gün elbet iyiliğin galip geleceği dünyada,
nankörlerden beri olarak, iyilik istikameti üzere yürümekten geri durmayanlar
var olduğu müddetçe, bu dünya yaşamaya ve yaşanmaya değerdir. Her ne kadar
gündelik hayat telaşında nefsimizle baş başa kaldığımızda, istikametten şaşmaya
meyledecek olsak da, Allah’ın rahmetine sığınarak hakikate yönelmekten geri
durmamalıyız.
Dünya her geçen
gün daha da kötüye gidiyor gibi görünse de ve bir insan olarak içinde
bulunduğumuz durumdan kendimizi soyutlamamız pek mümkün olmasa da, çevremizdeki
iyi insanların varlığından huzur duyarak bu gidişe ‘Dur!’ demek için gayret
üzere olmalıyız.
İnsanın canı,
acıyan yanındadır. Hele ki, acı hala taze ise ve kanamaya devam ediyorsa bütün
sözler, o durum üzerine olur. Ülkemizde bir deprem ertesi yaşanan
olumsuzluklara ve kötülüklere rağmen hala iyi insanların varlığını bilmek
iyilik gölünün maya tutacağına en güzel işarettir.
Bir Müslüman
olarak bu anlamda umudumu diri tutuyorum. Umudumun diri kalmasını sağlayan en
güzel örneklerden biri olan, bir dostumdan bahsetmek ve kendisine teşekkür
ederek yazımı noktalamak istiyorum. Rabbim ondan razı olsun.
Adını
vermeyeceğim, ancak bu yazıyı okuduğunda o kendini bilecektir. Ki onun da derdi
birilerinin onu bilmesinden ziyade, “Allah bilsin, yeter!” diye düşüncesidir.
Elhamdülillah, ne mutlu ona. Villada yaşayan bu Dostum, depremin hemen
akabinde, evinin bütün odalarını tanıdık, tanımadık depremzedelere açtı. Yeri
geldiğinde evinde elli kişiyi ağırladı, ancak bir defa dahi “Of!”
deyip de şikâyet ettiğine şahit olmadım. Bilakis, her defasında Allah'a
şükretti. Ki, böyle bir fırsatı kendisine verdiği için. Bazen komşuları ona “Niye bu kadar çile çekiyorsun, gönder
gitsinler!” dese de, o söylenenlere kulak dahi asmadan, Müslüman ve insan
olarak yapması gerekeni yaptı. Ben de kendisine, eşine ve çocuklarına teşekkür
ediyorum. İyi varsın dostum. Allah senden razı olsun. O, sahip olduğu
dünyalıkların zekâtını misliyle ödedi inşallah.
Peki, bizler, bu
sınavdan geçebilecek miyiz? Dönüp kendimize soralım. Zerre kadar iyiliğin de
kötülüğün de hesabının sorulacağı ahirete ne kadar hazırız?
Neyse, iyi ki
ahiret var!