Ivana Kadar Bile...!

Geçtiğimiz günlerde Bekir Coşkun şöyle yazdı;

-Hala hurma ile cennete gitmeyi düşünüyorsunu2026

-Hala bir canlıyı kesip, üzerine binerek sırat köprüsünü geçeceğini sanıyorsunu2026

-Hala çocukları uzaya gitmeye değil, cennete gitmeye hazırlıyorsunu2026

-Hala şeriat diyorsunu2026

-Hala ümmetçisinu2026

-Hala yobazsınu2026

-Çölde devesinu2026

Cennet, Kur'an, kurban, Sırat bu milletin ne kadar mukaddes değeri varsa hepsine saydırıyor.

Halbuki, Bekir ağustos böceği gibi cır cır öterken, bu ülkenin uzaydaki uydularını, otoyollarını, hava alanlarını, köprülerini, tünellerini, İHA'larını, helikopterlerini onun "çöl devesi" diye aşağıladığı insanlar yaptı.

Bekirgillerin bu ülkede bir çivileri varsa göstersinler. Boşboğazlıkla peynir gemisi yürümüyor. Millet de her şeyin farkında laf salatalarını artık yemiyor.

Yine Bekirgillerden, Meclis Başkanlarından Hüsamettin Cindoruk'un kuzeni, eski Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürü Ali Umran Emin Çölaşan'ın oğlu, Savunma Bakanlarından Refik Şevket İnce'nin (annesinin babası) torunu, Mustafa Emin Çölaşan, aklınca Ramazan'a sarkıntılık ediyor:

"Ben Türkiye' nin düşmanı bir ülke olsam ve saldırma hesapları yapsam bunun zamanını Ramazan ayında ve iftar saatine yakın belirlerim. Herkes mayışmış gevşemiş, çoğunluk görev başında değil, olanlar aç susuz yorgun dikkatleri dağılmış...."

Zülfü Livaneli, birkaç gün önce Rus sitesi Sputnik' e konuşuyor;

-"Devleti ima ile; "Sur'da tarih yok ediliyor",

-Türkiye, Rusya'dan resmen özür dilemeli,

-Rus pilotun ölümü beni derinden sarstı,

-Erdoğan yeni Osmanlı İmparatorluğu kurma hayaliyle hareket ediyor,

-Moskova'dayken bana karşı çok iyi davrandılar, herhangi bir sorun yaşamadım, aksine geriye çok sıcak anılar kaldı." Diyor.

Türkiye, Osmanlı, Türk Pilotları hepten kötü, PKK teröristleri, Ruslar, Rusya, melek(!).

Sayın Livaneli, son iki asırda her Türk ailesinden bir kişinin mutlaka bir Rus tarafından öldürüldüğünü hatırlatırım.

Sanki Sur' da hendekler kazılıp, barikatlar kurulmadı, Sur halkı esir alınmadı, tonlarca patlayıcı kapılara, pencerelere, sokaklara tuzaklanmadı, asker ve polis zevkine ölüme gidiyor. Teröristler çiçeklerle beklerken, asker saldırdı. Teröristler tarihi dokuya, halka, camilere hiç dokunmadılar, her şeyi asker tahrip ediyor(!).

Bu mudur?

Ey Livaneli sen milletle dalga mı geçiyorsun?

Bizim çocuklarımıza sarsıldığını hiç duymadık, neden Rus Pilota pek derinden sarsılıyorsun?

Neden Konya'da, Kayseri'de, Malatya'da değil de "Moskova'da sıcak anıların" var?

Yine gazeteci Namık Çınar;

-"Sabah 04.30 ve ben sıçrayarak uyanıyorum. Çünkü ezan odamın ortasında okunuyor. Bir din bu kadar vicdansız olamaz. Dünya boşuna nefret etmiyor." diyor.

Namık, sen Paris'te, Köln'de, Roma'da, Madrid'de kiliseler çanlarını çalarken yanındakinin konuşmasını işitebiliyor musun? Bundan hiç şikayetçi oldun mu? olabilir misin?

Dünya'nın ezandan, İslam' dan nefret ettiğini nerden biliyorsun?

Tam bu yazıyı noktalarken haber kanallarından Ivana Sert'in "Müslüman olmadım ama namaz kılıyorum. Çünkü huzur buluyorum. Sık sık camiye de gidiyorum, enerjisi bana çok iyi geliyor" sözleri geçiyor.

Yazıklar olsun!

Ivana kadar bile "Bizden" değilsiniz!