İttifak dağılıyor mu?
Nereye gidersek gidelim ülkemizden, değerlerimizden izler taşırız. Hangi renk, dil ve ırktan olursak olalım ülkemiz ve değerlerimiz başımızın tacı olmalıdır.
Şimdilerde böyle mi?
Değerlerimizde yıpranma, aşınma ve yontulma kıyısından köşesinden olsa yine iyi, ta kalbinden vuruluyor. Kalbimizden vuruyorlar bizi!
Bizi millet yapan değerlerimizde, tarih, din, dil, vatan, bayrak arasına rengini, ırkını, milliyet ve cibilliyetini, aidiyetlerini sokanlar çıktı bu topraklardan.
Birbirimizin nefesine ve neşesine dayandığımız, doğuştan gelen farklılıklarımızdan güç aldığımız o birlik, o ortak kader anlayışımızın, birlik ve dirlikte olduğumuz o mutlu zamanların çok ama çok uzağına düşmenin kime faydası ola ki...
Şovenist ve saplantılı aidiyet savunuculuğu hangi çıkmaz sokağa sokuyor farkında mısınız?
Ayrılık, gayrılık ve kavga ancak bu topraklarda gözü olanların değirmenine su taşımıştır. Akıl ve fikrini birilerinin kullanımına vermek akıllı insanın işi değildir bilelim...
Tarih bu tür örneklerle doludur. Değirmenine su taşınanların kullanımına girmek kullanılanları köle yapıyor, kullanım süreleri dolunca da işleri bitiriliyor.
Demem o ki, Türkiye gemisinde delik açma çabasında olanlar yüreklerindeki ayrılıkçı kinin kapısını ardına kadar açıp düşmanlığın son sınırına yaklaştıkça azgınlıklarının arttığına şahit oluyoruz. Kin ve öfkenin büyüklüğünü fark ediyor musunuz?
Şöyle de soralım. Türkiye gemisinde olduğu iddiasında bulunanlar terör destekçisi bir partiye destek çıkabilirler mi?
Bir yanda Atatürk’ün partisi iddiasındaki CHP -ki uzaktan yakından alakası kalmamıştır- diğer tarafta milliyetçi olduğunu ifade eden bir partinin teröre destek bir partiyle aynı ittifakta yer alması neyin nesidir. Gönül işi midir ve bu birlikteliği kimler sağlamıştır?
Kural şu. Aynı değerdekiler ve gönül birlikteliği olanlar aynı safta yer alırlar.
Kurtla kuzu, zalimle mazlum, Kapitalist ile Komünist, vatansever olduğunu söyleyenlerle hainler aynı safta yer alıyorsa bunda büyük bir hesap ve büyük bir oyun var demektir.
HDP kongresi, PKK kongresi gibiydi. Kimler yoktu ki...
CHP, en üst düzeyde oradaydı. Kongredeki rezaleti savunması tam bir komedidir. Üstelik ayrılıkçı partiye verdiği desteği demokrasi mücadelesi görüyor. Terör destekçileriyle yürek yüreğe olmak demokrasinin gereği öyle mi?
Neredeyse Güneydoğu’da, Suriye’de, Libya’da, Doğu Akdeniz’de Türk ordusunu istilacılıkla suçlayacaksın, HDP’nin teröre desteğini ise demokratik mücadelenin gereği sayacaksın. Sonra da kalkıp ben Atatürk’ün partisiyim diyeceksin! Yemezler artık...
“Aynı dille konuşanlar aynı dili” kullanmıyorsa, aynı değerlerin de insanı değildir. Temel sorun aynı değerlerde olmayanların aynı safta yer almalarıdır. Eğer İP, HDP’nin ilke ve değerlerini paylaşmıyorsa ittifaktan kopacaktır. Ben bu işin 2023 seçimlerine kalmayacağını düşünüyorum.
Cemil Meriç’in dediği gibi: “Bu ülkede ilerici, gerici, sağcı, solcu yoktur. Bu ülkede namuslu insanlar ve namussuz insanlar vardır. Siz namuslular safında yer alın. Göreceksiniz çok kalabalık olacaksınız.”
Ümit varız...
Bu kadar savrulma, bu kadar kin ve öfkeye, bu kadar riya ve inkâra rağmen namusluların sayısı artacaktır.
