İtalya seçim sonuçları neyin işareti
Geçtiğimiz
günlerde İtalya’da yapılan genel seçimleri 45 yaşındaki Giorgia Meloni
liderliğindeki aşırı sağcı İtalya’nın Kardeşleri ve parçası olduğu sağ ittifak
kazandı. Üstelik sağ ittifak hem Senato hem de Temsilciler Meclisinde hükümet
kuracak salt çoğunluk sayısını elde etti.
İtalya seçim
sonuçları ile ilgili şu üç hususun altını çizmemiz gerekir. Birincisi,2.
Dünya Savaşı’ndan bu yana ilk defa aşırı sağcı bir başbakan seçildiğinin altını
çizmemiz gerekir. Zira bu hareket, köklerini Benito Mussolini’nin
faşistlerinden alıyor.
İkincisi, sağcılar AB’nin İtalya ekonomisine
zarar verdiğini her fırsatta ileri sürüyorlardı ve seçim kazandılar. AB’ye
karşı olduğu hâlde seçimin kazanılması altı çizilmesi gereken bir husustur. AB’nin
en büyük üçüncü ekonomisi olan İtalya’da sağ ittifakın Senato ve Parlamentoyu
kontrol etmesi ekonomiyi olumsuz ekiler mi? Bunu bekleyip göreceğiz.
Üçüncüsü, Meloni seçimi kazandıktan sonra, ilk
tebrik mesajları Avrupa’daki AB karşıtı partilerden gitti. Bana göre bu da Avrupa
Birliği’nin geleceği hakkında altı çizilmesi gereken bir husustur. Fransa’daki
aşırı sağcı Le Pen: ‘’İtalyan halkı vatansever ve milliyetçi bir hükümet
seçerek kaderini tekrar kendi eline almaya karar verdi. Anti-demokratik ve
kibirli Avrupa Birliği’nin tehditlerine direnerek büyük bir zafer elde ettiler’’
ifadesini kullandı.
***
Ekim 1922’nin sonunda Benito Mossolini’nin faşist taraftarları
siyah gömlekler giyerek Napoli’den Başkent Roma’ya yürüyerek teslim almışlardı.
O yüzden tarihe ‘’Kara Gömlekliler’’ olarak geçtiler.100 yıl sonra, aynı
faşist zihniyet tarafından Roma, seçimle teslim alındı.
Peki, ne oldu da böyle bir sonuç oldu?
Avrupa’da
artık eskisi gibi düşünce insanları yetişmiyor. Düşüncenin üretilmediği bir yerde
düşmanlık üretilir. Nitekim kampanya boyunca hep şunu dile getirdiler:
‘’Mülteciler eliyle Avrupa sinsi bir şekilde İslamlaştırılmaktadır.’’ Görüldüğü
gibi hiçbir gerçek bir temele dayanmayan bu söylem, Müslümanları düşmanlaştıran
bir söylemdir.
Roger Garaudy‘’İslam ve insanlığın geleceği’’ adlı
eserinde ‘’insanın ilahi boyutunu, insanın mutlak değerlere imanını yok sayan
ve inkâr eden bir kültür, bireyleri mutsuzluğa ve toplumları çözülüp
parçalamaya sürükler. Çünkü bu boyut kaybedilince, geriye artık bireylerin,
zümrelerin ve milletlerin büyüme hırsları ile hâkimiyet ihtirasları arasında
bitip tükenmek bilmeyen çatışmalar kalır’’ demiş. (Pınar Yayınları)
İtalya seçim sonuçlarına bakınca aslında bütün Avrupa ülkelerinin
Garaudy’nin ifade ettiği süreci yaşadığını görüyoruz. Batı, bilimin temeline
pozitivizmi, toplumun temeline bireyciliği yerleştirerek söyleyeceğini söyledi,
yapacağını yaptı ve sonuç ortadadır.
Toparlayacak olursak: İtalya seçim sonuçları, Avrupa’nın artık insanlığa, tarihe bir anlam ve amaç veremeyeceğinin işaretlerini çok çarpıcı bir şekilde ortaya koydu. Peki, Müslümanlar, hayata, tarihe bir anlam ve yön verecek alternatif bir paradigma geliştirebilecek mi?