Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
04 Ocak 2024

​İstismar

Nesepsiz bilgi ve yorumlar PARLATILARAK, ilgiyi bir mıknatıs gibi kendine çekiyor günümüzde. Hal böyle olunca da araştırmadan, sorgulamadan ve kritik etmeden inandıklarımız, doğru istikameti bulmamızı zorlaştırıyor. Sonuç olarak da düşüncelerimiz, BİRİLERİNİN YÖNLENDİRDİĞİ algıya göre şekillenmeye başlıyor. İşte tam da burada “ALGI OPERASYONU” dediğimiz olgu geliyor aklımıza. Zira “kamuoyunu doğru olmayan bilgilerle yönlendirmeye veya etkilemeye algı operasyonu” deniyor. 1960’larda darbeye zemin hazırlamak için, Adnan Menderes’in “12 UÇAK DOLUSU MÜCEVHERİ KAÇIRIRKEN YAKALANDIĞI, YÜZLERCE ÖĞRENCİNİN İSE KUYULARA ATILIP, KIYMA YAPILDIĞI” yalanlarını hatırlayın mesela. Yahut 28 Şubat’ta oynanan oyunu, hatta AĞAÇ BAHANESİYLE kitleleri yanıltarak, hükümeti düşürmeyi amaçlayan Gezi olaylarını… Her birinin algı operasyonuna verilebilecek, en bariz misaller olduğunu kim inkâr edebilir ki? Sadece bu kadar da, değil elbette… Nitekim bu mevzuda, ülkemizin bagajı öylesine dolu ki… Eğer hepsinden bahsetmeye kalksak, bir külliyat tamamlamak işten bile olmayacaktır. Fakat günceliğini koruması hasebiyle; PKK/YPG’nin adını anmadan, terörün lanetlenmesinde de AYNI MOTİVASYONDAN söz edebiliriz. Tabi düne kadar “milli yas” için tepinip, yılbaşında göbek atan zihniyet de cabası…

Anlayacağınız birileri amaca giderken, toplulukları KENDİ ÇIKARLARI adına yönlendirmekten hiç çekinmiyor maalesef. Bunun içerisinde bir yalanı sürekli dile getirerek inandırmak da var, yayılan asılsız bilgilerden kamuoyu oluşturmak da… Keza bunun en son örneğine de, Süper Kupa finalinde yakından şahitlik ettik. Nasıl mı? Çok detaya girmeyeceğim ama maçın Arabistan’da oynanmasını isteyen İKİ KULÜP BAŞKANIYKEN, birilerinin Sn. Erdoğan’ı suçlaması tam da bu demek değil mi? Yâda maçtan önce İSTİKLAL MARŞI provalarının yapıldığı duyulurken, bazı seyircilerin ellerindeyse TÜRK BAYRAKLARI ve ATATÜRK resmi taşıdığı görülürken, bunun yasaklandığı haberlerine ne demeli? Hadi onu da geçtik. Peki, Atatürk Filmini kaldıran bir dijital platforma tek laf edemeyenlerin, şimdi çıkıp DUYAR KASMASINI nasıl okumalıyız o zaman? Yanlış anlaşılmasın sakın! Kimsenin samimiyetini sorgulamak gibi bir niyetimiz yok. Zaten bunu bilememiz de imkânsız. Ancak bu olayların Atatürk istismarcılığı yapılarak, Erdoğan aleyhtarlığı, Arap düşmanlığı ve değerlerimize küfretmeye kadar MAHİRCE EVİRİLMESİ, kafalarda soru işaretleri doğurmuyor da sayılmaz.

Hülasa algılarımızla oynayıp, bizi içerde kaosa sevk etmeye çalışan odaklar olduğu aşikâr. Yani Türkiye'nin çıkarlarına yönelik, sinsi bir operasyon ve sabotaj girişimi mevcut başka bir değişle. Geçenlerde yakalanan Mossad ajanlarının bununla ilişkisini sorarsanız, ihtimal dâhilinde görülebilir. Ama sosyal medyadaki BOT hesaplardan, birilerinin bu işler için zemin hazırladığı da şüphe kaldırmaz. O zaman söyleyeyim! Türk Bayrağı bizim onurumuz, gururumuz ve kırmızı çizgimizdir. Atatürk ise Sn. Cumhurbaşkanımızın ’da belirttiği gibi “bu ülkenin banisidir”. Tamam, İngiliz beslemesi olan Şerif Hüseyin, Osmanlıyı arkadan vurmuştur tarihte. Lakin Kurtuluş Savaşında bizlerle aynı safta mücadele veren, Arap kardeşlerimizin olduğunu da yadsıyamayız. Şayet iddia edildiği gibi olmasaydı, Arabistan’ı tanıyan ilk lider GAZİ olur muydu hiç? El hak olmazdı… O yüzden “ATATÜRK ve BAYRAK” meselesi ASLINDA YOKKEN ortada, hadiseyi algıya dönüştürenlere karşı dikkatli olmak zorundayız kısaca. AKLINI KİRAYA VEREN tiplerin, tahriklerine kapılmamak da elzem konuma sahip. Siz bakmayın, bu durumdan siyaset devşirmeye çalışan malum çevrelere. Zira onlara en güzel cevabı, SANDIKTA anladıkları dilden vermek boynumuzun borcu. Yoksa Sn. Erdoğan’ın; “daha düne kadar 'Siz Atatürk'ün askeri değil itlerisiniz' diyenlerle, el ele kol kola yürüyenlerin, bizim nezdimizde hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur” ifadeleri üzerine daha ne söylenebilir ki? Bilmem, yanılıyor muyum? Siz ne dersiniz?