Dolar (USD)
35.37
Euro (EUR)
36.41
Gram Altın
3039.69
BIST 100
9916.07
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
18 Aralık 2016

İstihbarat Zafiyeti mi?

Beşiktaş saldırısı sonrası fikirlerine başvuran bilim adamlarının birçoğu istihbarat zafiyeti olduğundan, istihbaratımızın geri kaldığından, kendini yenileyemediğinden, terör örgütlerinin bir adım gerisinden gittiğinden dem vurdular.

Elbette istihbarat olayı önceden yakalayabilirdi. Ama bir olayla toptan bir hüküm verilebilir mi?

Konunun aslı şu; istihbarat geri falan değil, gayet de başarılı, terör örgütlerinden de hep önde.

Eksikleri, hataları var mı? Elbette vardır. İnsanın olduğu yerde eksik de hata da olur.

İstihbaratta kesinlikle laçkalık ve uyuşukluk yok, dinamizm var. Yüzlerce eylem önceden teşhis edilip etkisiz hale getiriliyor. Kayıpları minimum hale getirmek için olağanüstü gayret gösteriliyor.

Türkiye'nin tarihinin en ağır savaşlarından birini yaşıyor.

Aslında, istihbaratı eleştiren bilim adamlarının gündemin gerisine düştükleri, Türkiye'yi takip etmekte geciktikleri, kendilerini güncelleyemedikleri anlaşılıyor.

Hala "Eski Türkiye" nin sloganlarıyla olayları tarttıkları, her şeyimizin geri olduğu sabit fikrine saplandıkları, ezberlerini nakarat ettikleri, eziklik derecesinde düşmanlarımıza hayranlık duydukları görülüyor. Bu patolojik insanlar, bu ruhla inovasyon üretemezler.

Bilim adamlarımızın önemli bir kısmında kronik ve arızi özgüven zafiyeti var. Bu, Türkiye'nin iki yüz yıllık baş belasıdır.

Bilim adamlarının müptela oldukları bu hastalık, Türkiye'yi yiyip bitiriyor.

Sahadan haberdar olmadıkları, realiteden koptukları, ilmi yöntemler yerine skolastik fikirlerle durumu idare ettikleri görülüyor.

Esas alarm veren durum da budur.

Çok şükür ki bu skolastik bilim adamları artık azınlıktalar.

İşte bu adamlardan biri olan CHP'li Doç. Koray Çalışkan Türkiye'nin önüne "Yeni Sevr" koydu.

Rıza Tevfik-Koray Çalışkan

Dr.Rıza Tevfik "Cihangir" dendir. Galatasaray Lisesi mezunudur.

Rıza Tevfik, Sevr Anlaşması'na imzalayanlardandır. Masonların büyük üstadıdır.

29 Mart 1922'de İstanbul Üniversitesi Konferans salonunda bir konferans verir. Konuşmasında, 'Siz Türkler bugün hala İstanbul'da oturabiliyorsanız, bunu Büyük Devletlerin u00c2lemi İslam'a olan hürmetine borçlusunuz' der. Öğrenciler bu sözler üzerine hep birden ayaklanırlar ve sıra kapaklarına vururlar. "Sus, namussuz herif" diye bağırırlar.

Rıza Tevfik'in, Sevr'i imzaladığı kalemi Robert Kolej'e takdim ve hediye ettiği söylenir.

Bu, bir öğrencinin karnesini velisine takdimi gibidir.

Robert Kolej, 1971 de Boğaziçi Üniversitesine dönüşmüştür.

Yine bir Robert Kolej'li(Boğaziçi Üniversitesi) Doç. Koray Çalışkan, 11 Aralık 2016' da Türkiye'nin önüne "Yeni Sevr" koyar.

Yeni Sevr şartları;

-Barış sürecine dön, (PKK'ya teslim ol)

-Suriye'ye karışma, (Suriye'yi teslim et,)

-Bütçeyi kalkınmaya harca, (Orduyu silahsızlandır)

-Maceracı olma. (Kuzu ol)

dır.

Muhtemeldir ki Koray, bu maddeleri yazdığı kalemini Robert Kolej'e hediye edecektir.

Bizden kopartılarak bağımsızlaştırılan Bulgaristan'ın ilk Başbakanı Prof. Dr. Stephan Panaretoff da, Robert Koleji'nin 1871 yılı mezunlarındandır.