İstenmeyen 2,5 Lider!
Reza Zarrab'ın ABD'de tutuklanmasının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan üzerine oynanan oyunlar bir defa daha ayyuka çıktı. Hedef belli Erdoğan'sız bir Türkiye. Peki Erdoğan'sız bir Türkiye kimin işine gelir bir düşünelim.
Hadi soruyu biraz daha genişletelim; Erdoğan'sız bir dünya kimin işine gelir?
Brüksel'de patlayan bomba sonrasında Avrupa resmen dağıldı. Bu dağınıklığa bir de Erdoğan'ın "o teröristi size teslim ettik ama serbest bıraktınız" sözleri eklenince koca kıtayı yöneten "liderler" adeta ne yapacağını bilemez hale geldi. Dünya ülkelerinin liderlerini lütfen birkaç dakika içinde gözünüzün önüne getirin. Şu isim dünyanın gidişatını değiştirecek radikal adımlar atıyor diyebilir misiniz? Hatta son 10 yıl içinde inisiyatif alan kaç isim sayabiliriz dünya siyasetinde.
İster kabul edin, ister etmeyin şu anda dünya üzerinde 2,5 lider var. Kim bu liderler!
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Rusya Lideri Vladimir Putin ile son bir yıldır Suriye ve mülteci meselesinde Avrupa'nın dikkat kesilmesini sağlayarak "buçuk lider" olarak sayabileceğimiz Almanya Şansölyesi Angela Merkel. Aslına bakarsanız bu üç isim de "Yeni Dünya Düzeni" tarafından istenmeyen adam ilan edilmiş durumunda.
2013 Mayıs ayından itibaren Erdoğan üzerine oynanan oyunları hepimiz biliyoruz. Putin de Suriye'ye girmesi ve ardından gerçekleşen uçak düşürme kriziyle zor günler yaşıyor. Yaşadığı bu zor günlerle birlikte her geçen gün "Yeni Dünya Düzeni" siyasetine boyun eğmeye başladı. Gelelim Merkel'e. Mülteci ve Suriye politikalarında Türkiye'ye yakın duran Merkel de ülkesinde oldukça yıpratılmış durumda ve bir sonraki seçimde işi oldukça zor görünüyor.
Bunun dışındaki liderleri şöyle bir düşünelim. Hatta kendinizi biraz zorlayın, Fransa, Hollanda, İngiltere, Belçika, İsviçre, Kanada, Çin, Hindistan'ı yöneten isimleri bir çırpıda sayabiliyor musunuz? Erdoğan, Putin ve Merkel'in yanında aklımıza direkt gelebilecek bir diğer isim ise ABD Başkanı Obama.
Barack Obama ise tam bir hayal kırıklığı. Siyahi olması ve ailesinin bir bölümünün Müslüman kökenli olması Obama'yı göreve geldiği ilk günlerde mazlumların ümit bağladığı bir lider durumuna getirdi. Peki Obama bu ihtiyaçlara karşılık verebildi mi? Günümüzün imparatorluğu olan ABD, son 10 yıl içerisinde adeta bütün olayları geriden takip etti ve son günlerinde Küba ile ilişki düzeltmeye çalışan ergen bir romantik gibi davranmaktan öteye bir şey yapabildi mi Obama yönetimi?
Resmin bütününe bakalım lütfen dostlar. "Yeni Dünya Düzeni" Baronları, Lozan'ın 100. yıldönümünde yeniden şekillenecek olan paylaşımlarda istedikleri sistemi kurabilmek için dünya siyasetinde "etkili" bir lider istemiyor. Erdoğan düşmanları bu satırları okuyunca hemen "yalaka" diyecek ama biz doğru bildiğimizi söyleyelim. 2023'ün planlarını yıllar öncesinden yapan "Yeni Dünya Düzeni" Baronları'nın en büyük korkulu rüyası Erdoğan.
Çünkü Erdoğan liderliğindeki Türkiye, 3 milyona yakın Suriyeliye ev sahipliği yaparak bütün dengeleri alt üst etti. Teröre karşı net duruşu da köşeye sıkıştırılamaz hale getirdi Erdoğan'ı. Ortadoğu, Orta Asya, Afrika ve Güney Amerika'da sağladığı ilişkiler Türkiye'nin vizyonunu da misyonunu da değiştirdi. Buna bir de "One minute", "Dünya 5'ten Büyük", "Nerdesin Başkan" gibi güzellemeler de eklenince, Erdoğan sadece Müslümanların değil, dünyadaki bütün mazlumların ümidi haline geldi. Yani Erdoğan izlediği siyasetle, sadece Türkiye ve Ortadoğu'nun değil, (Ekvator ziyaretinde Devlet Başkanı Rafael Correa'nın dediği gibi) dünyanın en önemli lideri haline geldi. İşte bu dünya lideri "Yeni Dünya Düzeni" tarafından istenmeyen adam ilan edildi ve gönderilmesi için her türlü ayak oyunları sergileniyor. Zarrab meselesi de bunun bir uzantısı.
İstenen tablo şu!
"İktidara kim gelirse gelsin, ABD'nin derin bir politikası vardır ve her gelen başkan bu politikaya uymak zorundadır" gibi bir algıyı hepimiz biliyor ve dile getiriyoruz. "Yeni Dünya Düzeni" Baronları ABD için gerçekleşen bu "mit"i bütün dünyaya yaymak istiyor. Bunun önündeki en büyük engel de Erdoğan, son günlerde istenen seviyeye biraz daha yaklaşan Putin ve az biraz Merkel.
Peki biz ne yapacağız! Bütün baronlara ve oluşturmaya çalıştıkları paradigmalara inat, Erdoğanlı Türkiye için elimizden gelen bütün mücadeleyi göstereceğiz. Fitne ateşine "odun" olmaktan vazgeçip, dünyadaki bütün mazlumların hakkını koruyabilmek için "Büyük Türkiye" idealinin peşinden koşmaya devam edeceğiz!
Saygılarımlau2026