Dolar (USD)
35.15
Euro (EUR)
36.73
Gram Altın
2965.03
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
07 Ağustos 2020

İstanbul sözleşmesi… Haramda huzur aramak

İnsanlığın maslahatını ön planda tutmak, bu uğurda her türlü riski almak, hakkı, hakikati, adaleti ve ahlakı savunmak sorumlu insanın görevidir.

Kaş yapayım derken göz çıkarmak daha ilerisi büyük toplumsal yangınların çıkma ihtimali olmak

hiç kimsenin faydasına değildir. İslami camiadan bir yazarın İstanbul sözleşmesini konu aldığı

yazısında o alışık olduğumuz yapıcı, yatıştırıcı ve sorumlu üslubunun tam tersi bir üslup

kullanmasında bir gariplik vardı. Üstelik İslam’ın hükmü ortadayken “İstanbul Sözleşmesi’ni”

destekleyen kadınlara “fahişelik” suçlanmasında bulunması size de garip gelmedi mi? Bu tür bir

dilin yeni cephelerin, yeni kavga ve gürültülerin nedeni olmasından endişe duyuyorum? Her türlü

ihtilafa, ayrılığa, hata ve kusura rağmen- velev ki günah bilerek işlenmiş ve hata bilerek yapılmış

olsun- yapıcı, düzeltici ve yıkayan el olmak kirlenmeyi önler.

***

İmam Hatip Ortaokul yıllarımızdı. O yaşlarda çok inanmıştık. Genelevlerin kapatılması zinayı

kökten çözecek ve haram engellenmiş olacaktı. Muhtemel bir Refah Partisi iktidarında da her şey

arzu ettiğimiz gibi olacaktı. Beklentimiz bir asr-ı saadet dönemi olmasa da çok şeyin düzeleceğiydi.

Sünnetullahtır, biz düzeltmedikçe ve bizim dergâhımıza giren eğri olan; düzgün, düzelmiş çıkmıyorsa düzelme olmayacaktır.

Kuşkusuz ahlaksızın, edepsizliğin, arsızlığın, zinanın çoğalmasında “İstanbul Sözleşmesi’nin

payının olduğu yadsınamaz. Payı çok fazla. Peki, bu kadar ahlaksızlığa ve harama neden olan tek

başına “İstanbul sözleşmesi” midir? Bu yasa iptal edilince bütün haramlar bitecek ve her şey bir

günde düzelecek mi sanıyorsunuz?

İnsanı düzeltmedikçe hiç bir şey düzelmez!

-Sadece kendi evinin önünü temizleyince koca dünyanın temizlendiğini zannedenlerin,

-İslam barış demektir. Buna rağmen dinde ihtilaf çıkaranların, fitne ateşini tutuşturanların bu

bozulmada hiç mi payı yoktur?

Bir hastanenin yoğun bakım sorumlusu doktor anlatıyor:

“Son demlerini yaşayanların, ‘keşke şu arsayı alsaydım; keşke şu kadar daha kazansaydım’

dediklerini duymadım. Tüm pişmanlıkları; ‘keşke şu iyiliği yapsaydım, şu hataya düşmeseydim, şu kötülüğü yapmasaydım.’ şeklindeydi.”

Kuşkusuz iyilik kötülük gibi değildir. Her ikisinin de karşılığı var. Bilesin ki iyiliğin karşılığı cennettir.

Unutma şu üç şey bütün günahların kaynağıdır:

1-Kibir. Şeytan bundan helak oldu.

2-Hırs. Hazreti Âdem bu yüzden cennetten çıkarıldı.

3-Haset. Dünyada ilk cinayet haset sebebiyle işlendi.

Bu kötü fiilleri arsızca işleyenlerin veya göz yumanların toplumsal fitnede hiç mi suçu yok be

kardeşim?

Kazandığın her şeyin helalliği; kalbin, dilin ve bedenin temizliği helâl lokma yemene bağlıdır. Kazandığın lokma helal mi?

Yüzde 99’u Müslüman olan bir ülkede namaz kılanların oranı kaçtır?

Öğrenince çok şaşıracaksınız!

Borcuna sadık, sözüne sadık, lafını yerine getiren kaç kişi kaldı aramızda?

Kötü bir döneme girdiğinde ve her şey sana karşı gibi göründüğünde, dünyaya bir dakika bile

dayanamayacakmışsın gibi geldiğinde huzuru nerede ve kimde arıyorsun?

Duaya ihtiyacım var, benim için dua et diyene dua eden olmadıkça, bir yoksulun elinden tutanı,

bir fakirin kapısını çalan olmadıkça, bir yetimin başını okşayanı olmadıkça, bir yetime ayakkabı alan çıkmadıkça neye yarar… İhtiyacın olan dua gelip seni bulmadıkça, beklediğimiz düzelme olmayacaktır bilesin…

***

Hz. Ali (k.v): "Alçak gönüllülük en büyük şereftir." buyuruyor. Kepazelikte küçük dağları

yaratmış gibi hava basanların hiç mi suçu yok yaşanan rezaletlerde?

Günahların sana hoş gelmeye başladığında artık başkalarının günahlarına engel olmaya çalışmazsın! Bütün haram ve günahların, ahlaksızlık ve edepsizliğin ve arsızlığın sebebi

budur. Allah'a tam teslimiyet gerek... “De ki: "Benim namazım, orucum, (her türlü) ibadetim, hayatım ve ölümüm, hepsi âlemlerin rabbi olan Allah içindir. (En’am, 162)

Hz. Ömer'in kulağımıza küpe olacak bir sözü:

"Haramda mutluluk arayana, mutluluk haram olur."

“İstanbul Sözleşmesi” asla huzur ve mutluluk getirmez.

Sorunları çözemezsek çözülürüz!