İstanbul kara değil, tedbirsizliğe yenik düştü
SABRİ GÜLTEKİN
Önceki günden beri 16 milyonluk mega kentte yaşadığımız tam
manasıyla şuna tekabül ediyor; İstanbul rahmete doydu.
Yani mesele öyle birilerinin ifade ettiği gibi “kâbus”, “felaket”, “esaret” gibi
mesnetsiz ifadelerle izah edilebilecek bir durum değil.
24 Ocak’ta İstanbul’a bereketle beraber nûr yağdı. Şükürler
olsun iyi ki de yağdı. Küresel ısınmanın oluşturduğu kuraklığın derinden
hissedildiği İstanbul’da yağan karla birlikte büyük bir rahatlama yaşandı.
“Keçi can derdinde,
kasap et derdinde” misali bu yağan bereketin görülemeyen, gündeme
getirilmeyen tarafı.
*
Fakat bir de uzun kış gecesinde bitmeyen “son dakika”larla hop oturup hop kalkan,
D-100 (E-5) TEM Otoyolu’nda, Kuzey Marmara Otoyolu’nda Mahmutbey Gişeler’inde, Hadımköy’de,
İstanbul Havalimanı yakınlarındaki yollarda perişan olan, mahsur kalan “tedbirsizler ordusu” burnundan
soluyor!.. Kendini temize çıkartmak için fellik fellik suçlu arıyor!..
Günlerdir meteoroloji ve valilik ve AKOM (Afet Koordinasyon
Merkezi) başta basın olmak üzere değişik kanallar aracılığıyla bas bas bağırdı;
İstanbul kar altında kalacak!..
Mecbur kalmadıkça seyahat etmeyin!..
Yola tedbirsiz çıkmayın!..
Toplu ulaşım araçlarını tercih edin!..
Bu uyarıları kulak ardı edeceksin; yollarda mahsur kalınca
da “nerede bu devlet” sloganıyla
hükümetten ulaştırma bakanlığına, valilikten belediye başkanlığına aklına hangi
kurum gelirse suçlayacaksın.
Oh ne âlâ!..
Hadi oradan!..
***
YA BÜYÜK BİR DEPREM OLSAYDI!..
-
Çanakkale Boğazı ve Karadeniz üzerinden gelen gök gürültülü hava dalgasına
maruz kalan İstanbul’da 85 ila 55 santimetreye kadar ulaşan kar kalınlığı
trafiği felç etti.
-
Müezzinler minarelerden yaptıkları anonslarla akşamdan sabaha kadar yollarda
kalanları camilere davet ederek kar seferberliğine büyük destek verdi.
-
Saatlerce yolda kalanların imdadına yol güzergahında mukim olan vatandaşların
hazırladıkları kumanyalar yetişti.
-
Araçları kara gömülenler gece boyunca ya saatlerce
yürüyerek ya da ücretsiz olarak hizmet veren Metrobüs, Metro ve Marmaray’la
evlerine ulaştı.
-
İstanbul Valiliği tarafından mahsur kalan 5 bin 57 kişi
tahliye edilirken, 3 bin 180 kişi ise otel, misafirhane ve yurtlara
yerleştirildi.
-
Kar yağışı yüzünden havadan, karadan ve denizden ulaşımının
sekteye uğramasından dolayı İstanbul kısmen trafik karantinasına alındı.
*
İnsanların çaresizce bekleştiği bu mega kentin kar
altındaki fotoğrafına herkes iyi bakmalı ve unutulan deprem gerçeği bu fotoğraf ve senaryo üzerinden okunmalı. Ya çaresizsiniz, ya da çare sizsiniz.
Hamiş
1:
İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu yağmur
felaketinde tatil, deprem felaketinde kayak, koordinasyon zafiyeti yüzünden
rahmetten felakete dönüşen kar yağışında ise balık keyfi yaptı. Helal olsun,
adam en zor zamanlarda bile hayattan keyif almayı beceriyor!..
Hamiş
2:
Sayın İmamoğlu yağan kar yağışı ile birlikte barajlar
depoyu fulledi. “İstanbulluların suyunu
ucuzlatacağım” iddiasıyla göreve gelip, kuraklığı bahane ederek yaptığınız
su zamlarını geri alınız.
***
SIKINTIYA MAHAL YOK, BUNU DA ATLATIRIZ!..
İstanbul ne kara kışlar gördü, ne badireler atlattı. 24 Ocak’ta yaşadığımız da onlardan
biriydi. Geldi, geçti. Yeter ki, cana zevâl gelmesin.
İşte aziz İstanbul’un yakın tarihte yaşadığı kara kışlar:
-1929’de
Boğaz’ın buzlarla kaplanmasından dolayı Anadolu ile Avrupa yakası birleşti.
Kara ve deniz seferleri aksadı. Aç kalan kurtlar şehir merkezine indi.
-1942’de sıfırın
altına düşen sıcaklık 10 gün boyunca İstanbul’u esir aldı.
-1954’de
Karadeniz’den gelen buz parçaları Boğaz’ı kaplayınca deniz trafiği durdu.
-1963’de Terkos
Gölü donduğu için şehre günlerce su verilemedi. Yiyecek ve yakacak sıkıntısı
çekildi. Cenazeler olumsuz hava şartları yüzünden defnedilemedi. Aç kalan
kurtlar kentin merkezine indi.
-1969’de
Büyükçekmece Gölü, Küçüksu ve Kağıthane Dereleri ile Elmalı Barajı tamamen
dondu.
-1987’de
sıcaklık eksi 4 dereceye düştü. Yoğun kar, tipi ve fırtına yüzünden
vatandaşlar, günlerce işlerine gidemedi ve okullar 2 hafta boyunca tatil
edildi.
-2004’de
elektrikler kesildi, sular akmadı, doğal gaz verilemedi. Her dem olduğu gibi ulaşım
felç olunca, insanlar evlerine tabanvayla gitti.
-2012’de
termometreler sıfırın altında 10.4’ü gösterdi.
-2017’de aç
kalan tilkiler şehre indi.