İsrail'in tasmasını elinde tutanların hedefi ne?
Amerika’nın kuruluşundan İsrail’in kuruluşuna kadar her şey bir plan dâhilinde onların sapkın inanışına göre kehanetlerle gerçekleşmiştir. Amerika, İsrail’i beklenen vakte kadar desteklemeye devam edecektir.
M.Ö. 138’den itibaren sürgün hayatı yaşayan Yahudiler 1948 yılında bir devlet olarak İslam ülkelerinin yanı başında kuruldu. Bunun gerçekleşmesi için dünyayı iki defa büyük ateşe attılar.
İsrail’in ilk başbakanı olan David ben Gurion, Tevrat’ta geçen; “ Sana kulluk etmeyen kavim ve ülke yok olacak ve milletler tamamen harap olacak” ayetini hatırlatarak şöyle diyordu; Yahudi devletinin sınırları sonsuza kadar kesinleşmeyecektir.”
“O yüzdendir ki” diyordu “şu anda İsrail’in temel düşüncesi savaştır, başka bir şey değil.”
Ünlü Tevrat tefsircisi İbn Meymun’a göre; Kral soyundan Mesih gelince diğer milletler Yahudilere boyun eğecekler ve Yeni Dünya Düzeni kurulacak.
İşin nirengi noktası da burasıdır sevgili dostlar, her şey, Kral Davut soyundan gelecek bir Mesih beklentisi üzerine programlanmıştır.
Yahudilerin Filistin’e yerleşmek istediği son haritalara bakılacak olursa belirgin bir şekilde bu amaca doğru yürüdükleri aşikârdır.
Mesih’in ortaya çıkması için de bazı kehanetlerin gerçekleşmesi gerekiyordu. Bunlar; İsrail’in bir devlet olarak kurulması, Kudüs’ün ele geçirilmesi, İsrail’in nükleer güç sahibi olması ve Mescid-i Aksa’nın yıkılıp yerine Süleyman Tapınağı’nın üçüncü kez inşa edilmesi.
Anlaşılan o ki geriye
sadece Süleyman Tapınağı’nın yeniden inşası kalmıştır. Bugün Süleyman
Tapınağı’nın inşası için gereken tüm malzemeler de hazır olarak
bekletilmektedir.
Fanatik İsrail basın yayın organları son on yıldır Süleyman Tapınağı’nın inşası yakındır haberleri yapıyor.
Mesih’in gelmesi için kehanetlerin gerçekleşmesi gerekiyor ve bunun için her türlü insanlık dışı terör uygulamalarını devreye sokacaktır.
Bu sebeple Mesih öncesi dünyanın kaosa, salgın hastalıklara, savaşa ve kötülüklere sürüklenmesi gerekiyor. Bu felaketlerin sonunda Yahudiler arasından işaretlenen 144 bin kişi kurtulacak ve geri kalanlar öldürülecektir.
Tanrı’nın kuzusu İsa ve 144 bin kişi Sion Dağı’nın üzerinde Tanrının adını yücelteceklerdir. Bundan sonra Armageddon savaşı başlar ve bu savaşın sonunda zaferle çıkacak olan İsa ve ordusu ebedi yaşama kavuşur.
Neye göre böyle düşünüyor ve inanıyorlar? Eski Ahit bölümündeki kehanetler ve Yuhanna’nın Vahyi bölümüne göre. Bu sapkın inanışa göre kehanetlerin gerçekleşmesi Mesih’in dünya krallığını alması için gereklidir.
Ben burada Erhan Altunay gibi düşünüyorum. Bugün dünya siyasetine yön veren Yahudiler değildir ve asla bir Yahudi Krallığı kurulmayacak tam tersi Yahudilerin büyük bir kısmı öldürülecektir.
Tevrat ve İncil’i
birleştiren ve bu doğrultuda plan yapan evangelist küresel elit grup, İsrail
devletini de yıkarak yeni bir dünya krallığı hedeflemektedir. Müslümanlar da
yok edilmesi gereken topluluk olduğu için Yahudilerle Müslümanları savaştırmak
onlara büyük avantaj sağlayacaktır.
Bu sapkın kehanetleri anlatmamızın nedeni, inanışları uğruna neyi göze alabildiklerini anlayalım diyedir. Ve Yahudilerin arkasındaki asıl güce odaklanalım.
Bugün Kudüs merkezli
yeni bir dünya krallığı kurmak isteyen yeni dünya düzeni tasarımcılarının
yıllardır bıkmadan usanmadan ürettikleri teknolojilerin, kurdukları enstitülerin,
zihin kontrol mekanizmalarının, ilaç ve aşı sanayinin hangi maksatla
tekelleştirildiğini iyi anlamamız gerekiyor.
Bakınız kurulduğu tarihten itibaren gözlerimizin önünde masum sivil insanları katleden bir terör devleti var. Ve inanışlarına göre bu insanların Tanrı adına öldürülmesi gerekiyor. Ve bizler kınamaktan başka hiçbir şey yapamıyoruz.
Laboratuvarda ürettikleri
bir virüs ile insanları eve tıkan, ağızlarına maske yapıştıran, aşı
pasaportları düzenleyen, genetik yapımızı bozmaya çalışan, medya organlarıyla
da korku pompalayıp insanları tutsak eden bir gücün nihai hedefini
algılayamayan Müslümanların elinde maalesef kınamaktan başka bir şeyin olmaması
çok üzücü.
Bu sapkın topluluğa karşı evvela bilinçlenmemiz lazım. Alternatif teknoloji üretmek ve etkili düşünce kuruluşlarının sayısını çoğaltmak gerekiyor. Sorgusuz sualsiz küreselcilerin kurumlarına bel bağlamamalıyız.
Sonra Allah korusun, kehanetlerde beklenen Mesih'i MK-ULTRA, zihin kontrol, Blue Beam, Mavi Işık gibi teknolojilerle indirdiklerinde ilk inanan bizler oluruz. Bunu istemeyiz değil mi?
Her şeye rağmen ben umutluyum. Gün gelecek tüm tuzaklarını boşa çıkartacağız.