İsrail’in Suriye oyunları

ABD Suriye’den çekileceğini açıklayınca İsrail her zamanki gibi yalan makinasını çalıştırarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çirkin iftiralar atmaya başladı. Trump’ı etkileme çabasını taşıyan bu yalanlar, İsrail medyasına şöyle yansımış: ‘’Herhalde Trump geçmişte İŞİD’le Erdoğan’ın ortak olduklarını bilmiyor.’’ (The J.P) Bu yalan haberden hemen sonra New York ve Washington’da bazı Siyonist lobilerin bu çirkin iftirayı pişirdiklerini izliyoruz. Nasıl ki makine, yataklar, dişliler, miller gibi çeşitli parçaların toplamından oluşuyorsa, İsrail’in yalan makinesi de medya, lobi ve işbirlikçilerden oluşuyor.

Ne zaman Türkiye aleyhinde dışarıdan bir yalan üretilse üç insan tipinin oluştuğunu hep gözlemlemişimdir. Sorgulamadan yalana kulak kabartan acizler, bildiği halde yalanla rakibini yıpratmak isteyen işbirlikçiler, yalana hiçbir şekilde tenezzül etmeden rakipleriyle proje ve programlarla yarışan onurlu, erdemli insanlar.

İsrail, Türkiye ile İran’ı Ortadoğu’daki nihai hedeflerine engel gördüğü için, hem Arap rejimlerini hem de Batı kamuoyuna sürekli dehşet senaryoları üreterek şöyle diyor: ‘’Türkiye Osmanlı hayaliyle, İran ise Şii ve Pers hayaliyle hâkimiyet kurmak istiyor.’’ Böylece tek kurşun harcamadan Arap rejimlerini korkutup zihinlerini esir alırken, Batı dünyasından da siyasi destek alıyordu. Ancak Batı kamuoyunda Siyonistlerin varlığı giderek sorgulanmaya başladığını da görüyoruz.

Daha önce de İsrail medyası ve Siyonist lobiler dışarıda Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında aynı yalanı yaymaya çalışırken, içerdeki işbirlikçileri de kamuoyunu aldatmaya çalışarak Erdoğan’ı yıpratmak istediler. Ama Siyonistler ne dışarıda ne de içeride amaçlarına ulaşamadılar. Çünkü yalan zifiri bir karanlık gibidir, hakikat ise kandil gibidir bir yandı mı karanlık yok olur. İnsanlık tarihine de şöyle bir göz attığımızda gerçeğin karşısında yalanın aldatıcılığı hep kısa sürmüştür.

İsrail, Suriye’de iki oyun üzerinde çalışıyor. Birinci oyunu ABD’nin Suriye’den çekilmesini engellemektir. Dolaysıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında bayatlamış yalanları ısıtmanın arka planında böyle bir strateji yatıyor. Eğer bu oyunu tutmazsa ikinci oyun planı olan, Esat rejimiyle İran’ın arasını açıp PKK’yla işbirliği yapmasına zorlayacaklar. Hatta Esat rejimi İran’ı bırakması karşılığında bazı Arap rejimlerinin finansal destek sağlayacağı bile iddia ediliyor.

İsrail’in bu hamlelerine karşı Türkiye bölgesel denklemle küresel denklemlerin birbirinden bağımsız olmadığını bilerek, bir heyet Rusya’ya gönderdi. Türkiye’nin bu adımı son derece önemli ve çok doğru bir adımdır.

Türkiye tüm bölgenin güven ve refahı için sahada verdiği askeri mücadeleyle birlikte diplomatik alanda da vereceği mücadele son derece önemli olacaktır.

Bu çerçevede Türkiye’nin dünyada bulunan tüm büyükelçiliklerine büyük görevler düştüğünü belirtmeliyim. İsrail’in Suriye’de oynamak istediği oyunlara karşı amansız bir mücadele vermeli ve günün sonunda bu oyunların herkese zarar vereceğini anlatmalıdır. Bilinmelidir ki, diplomasi olmadan elde edeceğiniz askeri başarıların ömrü kısa olur, uzun ve orta vadede bedeli ağır olur.