Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.25
Gram Altın
2969.43
BIST 100
9640.06
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
17 Haziran 2019

İsrail''den Rusya hamlesi


Uluslararası araştırmalara göre; İsrail’in kuruluşundan bu yana dünyanın değişik bölgelerinden yaklaşık 3,2 milyon Yahudi İsrail’e göç etti. Ancak dikkat çeken ayrıntı şu ki; bu sayının yaklaşık yüzde 45’i Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin yıkıldığı 1990 yılından sonra İsrail’e göç etmiş durumda. Yani İsrail’de önemli oranda Rus kökenli İsrail vatandaşı bulunuyor ve ülke yönetiminde de etkin durumdalar. Örneğin bunlardan birisi birçok bakanlık görevinde bulunmuş olan Avigdor Liberman... Liberman 1958-Kişinev yani Sovyetler Birliği doğumlu, anadili Rusça olan bir siyasetçi ve anadili Rusça olan sayısı bir milyondan fazla İsrail vatandaşından sadece bir tanesi...

Kısa süre önce 24 Haziran’da Kudüs’te yapılacak olan; ABD, Rusya ve İsrail’in “Ulusal Güvenlik Danışmanları”nın katılacağı bir üçlü toplantı duyurusu yapıldı. John Bolton, Nikolay Patruşav ve Meir Ben-Şabbat... İsrail medyası görüşmede ağırlıklı olarak Suriye meselesinin ele alınacağını ayrıca İran’ın sınırlandırılması ve diğer bölgesel meselelerinde masada olacağını yazıyor.

Toplantıya dair bir öngörüde bulunmadan önce bazı detay gelişmeleri hatırlamakta fayda var.

İsrail ve ABD Suriye iç savaşının başından bu yana kesinlikle istemediği Esed Yönetimi’ne karşı tavrını yumuşatmış durumda.

İşgal altındaki Golan tepelerinde konuşlu İran askerleri İsrail’in tepkisi ve Rusya’nın isteği doğrultusunda bölgeden tamamen çekilerek yerine Rus güçleri konuşlandırıldı.

Rusya, İsrail’in Suriye’de yer alan İran güçlerine ve mühimmat depolarına yaptığı saldırılara tepki vermedi, sessiz kaldı. Hatta çeşitli basın organlarında İsrail’in saldırıları sırasında Rusya’nın Suriye’de konuşlu S-300 sistemlerini harekete geçirmediği yazıldı.

İradesini tamamen Rusya’ya teslim etmiş olan Esed Yönetimi, ABD’nin “kara gücüm” dediği PKK/YPG ile doğrudan temas kurdu, henüz sonuca ulaşmamış olsa da çeşitli başlıklarda müzakereler yaptı.

Rusya, Suriye iç savaşının başından bu yana hiçbir şekilde PKK/YPG’ye karşı aksi bir tavır almadı. YPG’nin siyasi kanadı PYD’nin Moskova’da bulunan ofisi halen faal durumda.

Rusya her fırsatta daimî müttefikim dediği İran’a karşı başlatılan ABD yaptırımlarına karşı sessiz kaldı, kalıyor.

Rusya’nın petrol devi “Rosneft” İran ile imzalanan 30 milyar dolarlık ön anlaşmayı çeşitli bahanelerle iptal etti. (İfade edilmese de ABD’nin yaptırımlarına örtülü dahil oldu)

Vs...

Kamuoyu önünde yaşanan bu gelişmeler dışında İsrail uzmanlardan birçoğu İsrail ve Rusya’nın bölgesel çıkarlar noktasında önemli oranda yakınlaştığını net olarak ifade ediyorlar.

Tüm bu gelişmelere rağmen gerek ABD gerekse Rusya birçok başlıkta birbirlerini dengelemek adına kartlarını elinde tutmaya da devam ediyor. Örneğin geçtiğimiz hafta içerisinde gerçekleşen Polonya ve Kırım üzerinden yapılan karşılıklı hamleler ABD’nin Rusya’yı AB ilişkilerinde dengeleme Rusya’nın ise resti görmesi adımlarıydı.

Ancak bu gibi olaylara rağmen “uluslararası ilişkilerde menfaat önceliği” mantığı ile Ortadoğu özelinde bir menfaat ortaklığı çıkabilir mi; evet net ifade etmek gerekirse gelişmeler bu yönde... Tarihte zaten bunu teyit ediyor. (Sykes-Picot)

Yüksek ihtimalle 24 Haziran’da yapılacak toplantıda aynı zamanda birer strateji uzmanı olan üç ulusal güvenlik danışmanı daha sonra liderlerin üzerinde müzakere edecekleri çeşitli başlıklarda ana hatları belirleyeceklerdir ya da zaten süregiden maddeler üzerinde net bir tavır geliştireceklerdir. Bölgesel yönetimlerin tamamını devşirmeyi başaran ABD ve İsrail, Rusya ile bölgesel menfaatler noktasında net bir anlaşmaya giderse gerek Suriye özelinde gerekse İran planlarında önündeki en büyük engellerden birisini daha çeşitli menfaat takasları ile kaldırmış olacak. Hem de “Yüzyılın Planı” açıklanmadan hemen önce... .