İsrail’de kritik üçlü zirve
İsrailli The Jeru Salem Post gazetesinin haberine göre, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Nikolay Patrushev, İsrail Ulusal Güvenlik Danışmanı Meir Ben-Şabbat Haziran ayında bölgesel güvenlik sorunları tartışmak için Kudüs’te bir araya geleceklerini yazmıştı.(30-05-2019)
Habere göre Netanyahu bunu daha önce ABD ve Rusya Devlet Başkanlarına İsrail’le birlikte Kudüs’te bir zirve yapmasını önerdiğini ve her iki liderin de olumlu yanıt verdiklerini belirtmiş. Netanyahu, İsrail için bu zirvenin önemini şöyle belirtmiş: ‘’Daha önce böyle bir zirve hiç öngörülmemişti.’’ Netanyahu, bu üçlünün yapacağı zirveyi İsrail için bir kazanım olarak gördüğü anlaşılıyor.
Trump yönetiminin Kudüs’ü İsrail’in Başkenti yapma girişiminden sonra, bu zirvenin Kudüs’te planlanması ve Rusya’nın buraya temsilci gönderecek olması İsrail açısından bir kazanım sayılabilir. Çünkü Rusya’nın daha önceki açıklamaları: ‘’Rusya, Kudüs'ün statüsü konusunda BM kararlarına bağlılığını koruyor.’’ Demişti. Keza 7 Nisan 2017’de Rusya Dış işleri Bakanlığı: " Doğu Kudüs'ün statüsü Filistin devletinin başkenti olarak ele alındığı BM'nin çözüm kararlarına bağlılığımızı teyit ediyoruz. Demişti. ‘’Russia Today’’
İsrail gazetesinin iddia ettiği gibi Rusya planlanan üçlü zirveye temsilci gönderirse, Kudüs’ün statüsüyle ilgili olarak ‘’Rusya’nın tavrında bir değişim mi var?’’ Sorusu akıllara geliyor.
Birden fazla aktörün ve çıkarın bir arada hareket ettiği ve birbirlerini sürekli olarak değiştirdiği Ortadoğu coğrafyasının karmaşık ilişkiler ağında zihnimizi meşgul eden iki soru daha var: ‘’ Bir, İsrail bu zirveyi neden planladı? İki, Rusya’nın tavrı ne karşılığında değişmiş olabilir?’’
Birinci soru için, İsrail ve ABD’nin ajandalarında yakın ve uzak vadede olmak üzere iki konu var. Yakın vadede Doğu Akdeniz enerjisine çökmek ve Türkiye’nin S-400 hava savunma sisteminin alımını engellemek. Uzak vadedeyse, Kürtler bahane edilerek dört devletten toprak kopartıp İsrail’in sınırlarını genişleterek Avrasya’yı kontrol etmek istiyorlar.
İkinci soruya gelince, Rusya’nın Avrupa üzerinde kullandığı ekonomik ve siyasi kartı doğalgazdır. Eğer Doğu Akdeniz enerjisi planladıkları gibi Avrupa’ya ulaştırırlarsa Rusya bu kartını kaybedecektir. Rusya muhtelif ittifak seçenekleriyle ABD ve İsrail’in kurduğu denklemi bozma potansiyeline sahip bir ülke. Bunu gören ABD ve İsrail, Rusya’yı diğer hedeflerine karışmama karşılığında, Doğu Akdeniz’deki zengin enerji kaynaklarında Rusya’ya bir pay mı vermek istiyorlar? Bekleyip göreceğiz.
Türkiye, İran, Irak ve Suriye’nin geleceğini ilgilendiren tüm bu gelişmeleri dikkatle takip etmeye devam edeceğiz. Mesele ciddi ve derindir!
Tekrar herkesin Bayramını tebrik ediyorum.