İsrail zulmü ve çivi yazılı tabletler…
Ey merhamet atmosferinden yoksun insanlık! Biz yazarlar, ne yazarsak
yazalım, asıl hakikatleri Filistinli ana – babalar yazıyorlar... İsrail’in Gazze saldırısında, analar – babalar, terör örgütü İsrail tarafından
atılan bombalarla yakınları, çocukları ve bebekleri parçalanıp kaybolmasınlar;
tanınsınlar diye bacaklarına, kollarına, ellerine isimlerini yazıyorlar…
Yazarken, ölüme, mala, mülke beş para ehemmiyet vermediklerini, zulme boyun
eğmeyeceklerini, ölüme kollarını açıp, mertçe şahadet beklediklerini, canavar
Siyonizm’i hiçe saydıklarını yazıyorlar ve esir dünyanın özgür sesi oluyorlar…
Gezze’de Filistinli
kahramanlar, kollara – bacaklara yazdıkları isimlerle, İsrail’in korkaklığını,
bebeklerle savaştığını, hastaneleri bombaladığını, yaralı ve hastaları ilaçsız,
susuz ve de ayakta olanları açlıktan takatsiz bıraktıklarını yazıyorlar… Aslında yazılan o
isimlerle Birleşmiş Milletlere de lanet yazıyorlar… Medeniyetsiz Batı’ya;
kahrolasınız, aynı acıları yaşayasınız diye yazıyorlar… İsrail’e destek
gemileri gönderen Amerika’ya da; gerçekten parça parça olasın diye yazıyorlar… Hz. Ömer’in, Selahaddin’in, Yavuz Sultan
Selim’in bıraktığı emanet Kudüs için ölmek bize şereftir diye yazıyorlar...
Kollarda ki, Ayak ve ellerdeki yazılı isimler, bakın; biz şimdiden mezar
taşlarımızı hazırladık. Kahpece, korkakça, emanete hıyanetle, Kur’an davasına
sırt dönerek yaşamak, yaşamak değildir! Biz
ecelin ayak seslerini işittik, isimleri yazdık, haydi ölüm buyursun gelsin
ilanını yazdılar… Gazze’de ki ölen çocuklar, gençler, ilk dönem
Müslümanların gördükleri işkencelere rağmen, müşrikler karşısında korkmadan, vazgeçmeden
gösterdikleri sarsılmaz iman ve cesareti göstererek: İslam’ın yiğitleri bugünde
var, yarında var ve daima var olacaklar diyorlar… 15 Temmuz Türk Milletinin
imanına, Aksa Tufanı, şanlı Gazze direnişi de Filistin’in bağımsızlık
mücadelesinden vazgeçmediğine muhteşem bir delil olmuştur. Yüreğimizle alkışlıyor ve gelecekteki zaferin ayak seslerini
işitiyoruz…
Terörist İsrail hayâsız… Bombaları hayâsız… Saldırganlıkları kuralsız ve
öyle vahşiler ki… İsrail vahşi de, ya Arap liderleri ve ruhsuz destekçileri ne
âlemde? Yiyorlar, geğiriyorlar, krallıklarını ebedi sanıyorlar, sanki daha
fazla Filistinli katledilsin diye bekliyorlar… Onlar çaylarıyla ve kahveleriyle, bilmem ne içecekleriyle, görgüsüz ve
besmelesiz – şükürsüz sofralarıyla karınları tok, şatafatları çok, İslam
kardeşlikleri ise hiç yok hayat tarzlarıyla, geleceğe duyarsızlık çivili tablet
yazıları yazıyorlar... Onlar öyle yazıyor, Filistinli kahramanlar da
bambaşka yazıyorlar…
Evet, Filistinliler
yakınları kaybolmasın niyetiyle Gezze’de kollara, bacaklara isimler yazıyorlar…
O fotoğraflar, tarihe ışık tutan çivi yazılı tabletler olacak; gelecek nesiller,
İsrail’in bu barbarlığını görecekler… Gelecekte insanlık, terörist İsrail’in
nasıl bir soykırım gerçekleştirdiğini adeta bu çivi yazılı tabletlerle
öğrenecekler… Gazze’de Kollara,
bacaklara, ellere kaybolmasınlar diye yazılan isimler, Terörist İsrail’in sapık
bir ideoloji için, katletmeyi emreden bir din için nasılda masumların kanını
döktüğünü vicdansızların suratlarına suratlarına çarpacaktır. İsrail’in gözü
dönmüş bir şekilde yaptığı katliamı haykıracaktır! O fotoğraflar, zulme
sessiz kalan Batı’nın, Amerika’nın nasılda alçak olduğunu defalarca gözler
önüne koyacaktır! Allah’a tevekkül ile yazılan o isimler, yaşanacak Filistin
özgürlüğüne, Kudüs’ün fethine, İslam’ın zaferine de muştu olacaktır... Zafer
Kur’an ve Hz. Muhammed’e (sav) iman etmiş Müslümanların olacak. O fotoğraflar;
İsrail’in yıkılışını anlatan çivi yazılı tabletler olacaktır...