Dolar (USD)
34.56
Euro (EUR)
36.21
Gram Altın
2987.92
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
21 Ağustos 2019

İsrail-Yunan yakınlaşmasının perde arkasında ne var?

İsrail-Yunan ilişkilerinin tarihsel sürecini araştırdığımızda başlangıçta Yunanistan’ın genellikle Filistin yanlısı bir politika izlediğini gördük. Yaptığımız araştırma sonucuna göre, bunun arka planında iki neden vardı. Birincisi, Türk-İsrail ilişkilerinin iyi olması, ikincisi, Kıbrıs meselesinden dolayı Yunanistan’ın Arapların sempatisini kazanmak istemesiydi. Ancak daha sonra Yunanistan’ın Avrupa Birliğine üye olmasıyla söylemlerinin kademeli olarak değiştiğini araştırmamızda fark ettik.

Bugün İsrail-Yunan yakınlaşmasını sağlayan sebepleri incelediğimizde ise, üç neden tespit edebildik.

Birincisi, bugün Arap ülkelerinde büyük bir kargaşa hâkim ve bu kargaşanın nasıl sonuçlanacağı da tam bilinmiyor. Dolaysıyla Yunanistan açısından baktığımızda ortada artık Arap ülkesi kalmadı ki Yunanistan sempatisini kazanmaya çalışsın.

İkincisi, İsrail’in Filistin’de uyguladığı vahşette karşı Türkiye’nin gösterdiği haklı tepki, Türk-İsrail ilişkilerinin gerginleşmesine neden oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Davos’ta ‘’one minute’’ çıkışı ile daha da gerginleşen ilişki, 2010 yılında, Gazze’ye insani yardım amaçlı giden Mavi Marmara gemisine İsrail’in savunmasız insanları barbarca katletmesiyle İsrail’le ilişkiler iyice koptu. Bu süreçte ABD’deki Siyonist Lobilerin teşvikiyle İsrail-Yunan yetkililerinin karşılıklı ziyaretleriyle başlayan ilişki, ekonomik ve askeri işbirliğiyle derinleşti.

Üçüncüsü, Doğu Akdeniz’de keşfedilen yüksek miktardaki doğalgaz rezervlerinin çıkartılıp işletmesi konusunda başta ABD ve İngiltere olmak üzere diğer Batılı devletler, Türkiye ve diğer Müslüman ülkeleri denklem dışı bırakmak istiyorlar. Daha önceki yazılarımda belirttiğim gibi ‘’Arap Baharı’’ adı altında başlayan kargaşanın perde arkasında böyle bir gerçek var.

ABD’de Yunan asılı Amerikalılar ile Siyonist lobilerin Türkiye aleyhinde faaliyet yürütüyorlar. Bu kapsamda Doğu Akdeniz’deki enerji paylaşımında F-35 Savaş Uçaklarının Türkiye’ye verilmesini stratejik bir hata olacağını söylemişlerdi. S-400’lerin alımı daha gündemde yokken, bu iki lobi Türkiye’yi F-35 savaş uçakların alımını engellemeye çalıştıklarını ‘’Düşünce Mektebi’’ sitesinde yazmıştım.

Yunanistan, İsrail ve Güney Kıbrıs 2016 yılının Ocak ayında Atina’da üçlü bir zirve gerçekleştirmişti. O zirvenin sonucunda Doğu Akdeniz’den Avrupa’ya doğal gaz nakli için boru hattı planlanması için bir komite kurulmasına karar verdiler. 2017 yılında İtalya da bu sürecin bir parçası olmak amacıyla projenin denetimi için bir çalışma grubu kurdu. 2018 yılında ilgili metin üzerinde İsrail’in güneyinde bulunan Beersheba şehrinde gerçekleşen zirvede imzalandı.

İsrail ve Yunan yakınlaşmasının perde arkasında özetlemeye çalıştığımız üç nedenin dışında her bir ülkenin ayrı ayrı amaçları olsa da Türkiye’yle birlikte Mısır, Lübnan, Suriye ve Filistin’i Doğu Akdeniz enerji paylaşımında denklem dışı bırakmak konusunda ortak hareket ediyorlar.