İsrail sevdalıları
İsrail ve
Yahudiler bombaları ile silahlarıyla önce insanlara, insanlığa korkuyu
öğrettiler. Sonra bunu inanca dönüştürdüler. Sonra da kendi ilahlıklarını ilan
ettiler. Oysaki kutsal kitabımızda Yahudiler için şu altı çizili sözler
söylenmişti. Maide suresi 82. ayeti hatırlayalım. Orada Allah u Teâlâ
resulümüze hitaben şöyle sesleniyor.
“Kuşku yok ki
insanlar içerisinde imanlı olanlara en amansız düşmanlık besleyenlerin
Yahudiler ve şirk koşanlar olduğunu göreceksin. Yine onlar arasında iman
edenlere Sevgi bakımından en yakın olanların da "Biz Hristiyan'ız diyenler
olduğunu göreceksin. Çünkü bunlar içinde insaflı keşişler ve rahipler vardır.
Ve onlar büyüklük taslamazlar."
Bu ayetlerin
indiği dönemde Habeşistan’a göç eden Müslümanları iyi karşılayan ve onlara
anlayış gösteren Hristiyanlar veya Hz. Peygamber (s.a.) ile antlaşma yapan
Necran Hristiyanları olduğu zikredilmiştir.
Bugün Necran
Hristiyanları var mı? Varsa da sayıları az, Müslümanlar ne yapıyor diyenler de
çıkabilir. Bir dostum söylemişti. Bugün Hilafet makamı olsaydı İslam dünyası
edilgenlikten kurtulurdu. Cihad çağrısı yapılırdı. Bugün Filistin’de soykırım
yaşanıyor. Küçük harfle yazıyorum. Şair Mürsel Sönmez’in tabiriyle küçük harfle
yazıyorum “abd” denilen “müttefik iblis” dünyanın en büyük uçak filosunu
gönderiyor. Dünyadaki Hristiyanlar, Evangalesit olmuşlar. Yahudilerin
hizmetçisi olmak adına yarışıyorlar.
Bugün abd
başkanı Coe Biden ne diyor, dinleyelim. “Küçüklüğümde neden Yahudi olmadığım
için üzülüyordum, demiş. Babası da ona “Yahudi olamazsan Siyonist ol” ” demiş.
Aksa Tufanı,
Yahudiler’in üçüncü tufanı olur inşallah. Millat’tan Önce Babil devleti, onları
mukaddes topraklarından sürmüşlerdi. Yahudiler bu tarihî olaya “Gelot Bavel”
diyorlar. Hatırlamaları için bu sözü sık sık tekrarlamak lazım. Babil devleti,
Yahudilerin kimini köle, kimini köpek bekçisi yapmıştı. Milat’tan sonra Hitler
de onları gaz odalarında, meydanlarda öldürdü. İkinci defa soykırım yaşadılar.
Bir Müslüman olarak öldürmenin tasvip etmediğimi belirteyim. Ama bugün Gazze’de
fosfor bombalarıyla öldürülen çocuklar, anneler ve babaları görünce Yahudiler
bunu hak etmiş diyor insanlar. Ben de diyorum.
Bizler de Türkiye
Müslümanları olarak süslümanlardan ayrılıyoruz yavaş yavaş. Celal Şengör, İlber
Ortaylı, Oğuzhan Uğur televizyonlarda Filistinliler toprağını sattı mı, satmadı
mı tartışa dursunlar İsrail iki gün içinde bin çocuğu katletti. Doğru bilgiye
ulaşana kadar İsrail, on bin çocuğu daha katledecek. Celal Şengör’ü zaten
bilirdik de İlber Ortaylı bu kadar entelektüel zavallı durumuna düşmezdi. Demek
ki bir yerlerden sürekli pohpohlanması bundandı. Ünlü tarihçi diye piyasada
geziyordun. Kitapların yok satıyordu. İlber Hoca böyle demiş, şöyle demiş.
Falanca kişiye cahil demiş İlber Hoca. Küresel kötülük senin zekânı ele
geçirmiş. Dilin varmıyor İsrail’e bir çift laf etmeye. Zaten söz edecek halde
değilsin. Elinden gelse Sultan Abdülhamid’e de dil uzatacaksın. Ama vaktiyle
seni susturmuşlardı.
Bu yazıyı
yazarken bile İsrail, Gazze’yi bombalıyordu. Ajanslar Filistinli ressam Hibe
Zakut’un şehid edildiğini yazıyordu. Bir baba, saatlerce oğlunu aramış ve
Gazze’de bir hastanede cenazesini bulmuştu. Ruhumda bir çöküş hissi başladı.
Kalem oynatmak istemiyordum artık. Fakat ülkemdeki çapsız fenomenleri, cahil
entelektüelleri görünce tarihe kısa notlar düşmek istedim.
İstiklal Marşı
şairimiz Mehmet Akif, bir şiirinde “Kimi Hindu, kimi yamyam kimi bilmem ne
bela” demişti. O gün Çanakkale’ye saldıranlar için bu mısraları yazmıştı Akif.
Bugün de Çanakkale ilimizden daha küçük bir yere İsrail uşakları “abd ve
İngiltere” büyük savaş gemilerini göndermişler.
Biz
Müslümanlar, bu çürütücü sihirbazların sihrine karşı “Bir yiğit Musa ve bir
yedibeyzâ” bekliyoruz.
İsrail
sevdalılarına Şair Mahmud Derviş şöyle demişti. “Ey kelimelerin ardı sıra
gidenler. Yüklenin sırtınıza isimlerinizi, Çekin vaktimizden saatlerinizi ve
def’ olun.”
Bu yazılanlar,
bugün koltuklarına uzanıp televizyonlarda soykırım haberlerini seyredenleredir.