Dolar (USD)
34.49
Euro (EUR)
36.25
Gram Altın
2963.17
BIST 100
9367.77
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
06 Aralık 2023

​İsrail Paris Olimpiyat oyunlarından men edilmelidir

Bir hukuk düzeni iki temel özellik gösterir. Birincisi, uyulması zorunlu kuralları belirlemek; ikincisi ise, uyulması zorunlu kurallar bütününü oluşturmaktır. Kargaşayı önlemek için kurallara uymayanları, örgütlenmiş toplumsal yapı yaptırımlar yoluyla uyulmasını sağlar.

Bu bağlamda, uluslararası hukuk da tıpkı iç hukuk gibi uyulması zorunlu kurallar gerektirir. Teorik olarak bu kurallar kâğıt üzerinde mevcuttur. Ancak pratikte ne yazık ki bu pek mümkün olmuyor. Kurallar güçlü devletlere değil, sadece zayıf olanlara uygulanıyor.

Eğer bu kurallar işletilmiş olsaydı Amerika’nın Vietnam başta olmak üzere, Afganistan’da, Irak’ta işlediği katliamların hesabı sorulurdu. Eğer hesabı sorulsaydı bugün Amerika, PKK terör örgütünün Suriye’deki uzantısına her türlü silah verebilir miydi? Keza İsrail, Filistin’de insanlığa karşı suç işleyebilir miydi? Mustafa Kutlu’nun dediği gibi: ‘’Hukukun gücü yok gücün hukuku var.’’

Katliamı Avrupa yapmıştır, faturası Filistinlilere kesilmiştir

Roma’dan, 1492’deki Elhamra Kararnamesine kadar, oradan Birinci ve İkinci Dünya Savaşına varıncaya, bütün Yahudi katliamlarını Avrupalılar işlemiştir. Hitler, bir Avrupalı değil miydi? O hâlde şu yakıcı soruyu sormak lâzım: Neden Avrupa’nın işlediği günahın faturasını Filistinlilere ödetiyorlar? Çünkü bugün Filistinliler zayıf!

Ölümleri kanıksamak tehlikelidir

Filistin’de işlenen insanlık suçunun veya bu soykırım sürecinin birer pasif izleyicisi olmamalıyız. Zira ölümleri kanıksamak en az öldürmek kadar, zararlı, tehlikeli ve acıdır. Bu konuda her birimize düşen çok önemli görevler vardır.

Filistin’de İsrail sorunu, bir insanlık sorunudur. Bu sorunu insanlığın sorunu hâline getirmek için toplumlararası iletişim kurmak son derece önemlidir. Gönüller arasında köprüler kurmak gerekir. İşadamı, gazetecisi, köşe yazarı, akademisyeni sanatçısı, siyasetçisi kısacası herkes diğer ülkelerde iletişimde olduğu muhataplarına İsrail’in işlediği insanlık suçuna tepki göstermeye ikna edilmelidir. Günümüz iletişim imkânlarının sağladığı kolaylıklarla bunları yapmak hiçte zor değildir.

Öldürmek yerine yaşatmak

İsrail’in öldürmek ve yok etmek çabalarına karşı, yaşatmak var etmek siyasetini geliştirmeliyiz. Savaş yerine barışı, hukuku ve ahlakı tesis edebilmek için, öncelikle vicdanlar arasında bir mutabakat lazımdır. Bunun için bütün vicdanlara seslenebilecek kuşatıcı bir dile ihtiyaç vardır. Çıkar odaklı politik ahlak tanımazlığı, yenilgiye uğratmak için paylaşma ve dayanışmayı geliştirmek gerekir.

İsrail, tüm insanlık için büyük bir tehdittir.

Kendilerini seçkin bir millet olarak gören bu hastalıklı zihniyet, sadece Filistinliler için değil, bütün bir insanlık için büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Bugün İsrail’e destek verenler gün gelecek İsrail, onların da başına bela olacaktır. Dolayısıyla hangi renkten, dilden, dinden, kültürden olursak olalım bu risk karşısında hepimiz eşitiz.

Filistin’de insanlığa karşı suç işleyen Netanyahu ve kabinesi yargılanması mutlaka gerekir. Bunun için diğer ülkelerdeki halklarla dayanışma içinde olmamız zaruridir. Somut bir öneri olarak: 26 Temmuz ile 11 Ağustos tarihleri arasında planlan ‘’2024 Paris Olimpiyat Oyunlarından’’ İsrail’in men edilmesini gündeme getirmeliyiz. Nitekim Rusya ve Belarus’u, Ukrayna’ya sorunundan dolayı 2024 Paris Olimpiyatları’ndan men edilmişti. Niye İsrail men edilmesin? Türkiye, böyle bir girişime öncülük edebilir. Elbette bu girişim Filistin’de yaşanan acıları dindirmez ama İsrail için hiçbir şeyin artık eskisi gibi olmayacağını da göstermek gerekir.