İsrail durmayacak, aklımızı başımıza alalım
İsrail’in ilk başbakanı David ben Gurion, Tevrat’ta geçen; “ Sana kulluk etmeyen kavim ve ülke yok olacak ve milletler tamamen harap olacak” ayetini hatırlatarak şöyle diyordu; “Yahudi devletinin sınırları sonsuza kadar kesinleşmeyecektir.”
“O yüzdendir ki” diyordu “şu anda İsrail’in temel düşüncesi savaştır, başka bir şey değil.”
Ünlü Tevrat tefsircisi İbn Meymun’a göre; Kral soyundan Mesih gelince diğer milletler
Yahudilere boyun eğecekler ve böylelikle Yeni Dünya Düzeni kurulacak.
Mesih’in ortaya çıkması için de bazı kehanetlerin
gerçekleşmesi gerekiyordu. Bunlar; İsrail’in
bir devlet olarak kurulması, Kudüs’ün ele geçirilmesi, İsrail’in nükleer güç
sahibi olması ve Mescid-i Aksa’nın yıkılıp yerine Süleyman Tapınağı’nın üçüncü
kez inşa edilmesi.
Bunun uzun soluklu bir proje olduğunu bilmem söylememe gerek
var mı?
Bakınız, 1931'den 1948'e kadar İngiliz Mandası altındaki
Filistin'de Siyonist bir devlet kurmak amacıyla terör saldırıları gerçekleştiren
silahlı paramiliter Siyonist bir yeraltı örgütü vardır adı, Irgun.
Kurucusu ve lideri,
siyasi Siyonizm'e bağlı olan ve Chaim Weizmann'ın tavsiyesi üzerine 1921'de
Dünya Siyonist Örgütü'nün liderliğine atanan Odessa doğumlu Rus Yahudi Siyonist
Vladimir Jabotnski’dir
Bu adam aynı zamanda Çanakkale ve Filistin cephesinde
İngilizlerle birlikte Osmanlı’ya karşı savaşan Betar adlı silahlı örgütün de kurucusudur.
Bu tür örgütlerin yanı sıra Mesih'in gelişini hızlandırmak
için Tapınağı yeniden inşa etmeyi amaçlayan aşırı Yahudi mezhepleri de
mevcuttur. Bunlar teolojik alt yapısı olan çok tehlikeli örgütlenmelerdir.
Şu anda Ağlama Duvarı'ndaki iki Talmud okulu, iki yüz
öğrenciye tapınak hizmetinin inceliklerini öğretiyor. Nisan ayında, Mesih'in gelişini hızlandırmak için Kudüs'te kızıl
başlı bir inek kurban edildi.
Yahudi mesihçiliği süreci hızlandırmak istiyor, bu yüzdendir ki Yahudi-Amerikalı
Atlantikçiler, Rusya'yı dünyayı yok edecek küresel bir nükleer savaşı
tetikleyecek noktaya getirmek için sürekli kışkırtıyor.
Ukrayna ve Filistin'deki savaşlar nasıl bir nükleer felakete
doğru gittiğimizi gösteriyor. Bunu Kudüs Tapınağı'nı yeniden inşa etme süreci dâhil
olacak.
Yahudiliğe göre
“Mesih”in temel görevlerinden biri, Hezekiel'in (37:26-28) kehanetine göre
sonsuza kadar kalacak olan Kudüs'teki Üçüncü Tapınağın (Bet HaMikdash) yeniden
inşası olacaktır.
13 Şubat 2002'de Beş yüz bin İsrailli, Tapınak destekçileri
tarafından düzenlenen bir gösteriyle Tapınak Dağı'na yürümüştü. Ve burada tüm
Kudüs'ü ele geçirme sözü verdiler.
İsrail'de yıllardır Tapınağın "yakında" yeniden
inşası için özel olarak çalışan dernekler var. En aktif ve güçlü olanlardan biri,
geleceğin Tapınak rahiplerini eğiten bir haham okulu olan Yeshiva Ateret Cohanim'dir.
Bunlar Üçüncü Tapınağı yeniden inşa edebilmek ve böylece
İsa'nın ikinci gelişini hızlandırabilmek için tüm Yahudilerin Filistin'e geri
gönderilmesi gerektiğine inanıyorlar.
Ve nihayetinde
inançları gereği İsrail krallığı bu dünyada kurulacak. Yahudi olmayanlara karşı
duyulan intikamın tam da bu noktada önemi var. Çünkü Tanrı'nın Krallığının
genel olarak milliyetçi-dünyevi bir yönü vardır.
İsrail'in sonuna kadar bu intikamından vazgeçmeyecektir.
Mesih’in gelmesi için o korkunç kehanetlerin gerçekleşmesi
gerekiyor ve bunun için her türlü insanlık dışı terör uygulamalarını devreye
sokuyorlar.
Bugünlerde Filistin'de
yaşananlar ve savaşın Lübnan'a, Suriye’ye, İran'a, Türkiye’ye ve hatta Rusya'ya
sıçrama tehlikesi göz önüne alındığında bu işin ne denli korkunç bir plan
dâhilinde işlediğini anlamamız lazım.
O yüzdendir ki aklımızı başımıza almamız lazım. Karşımızda
insan neslini hedef almış korkunç bir kitle var. Ve bu mesele canlı yayınlarda
gülerek anlatılacak bir mesele değil!