İsraf Allah'a isyan insanlara zulümdür

“Rabbinin âyetlerine iman etmeyenleri böylece cezalandırırız” anlamındaki ayette yer alan israfçılar Allah’a ortak koşanlardır. Masum insanları öldürmek, zina yapmak, helal nimetleri haramlaştırmak, kendini üstün görmek ve eşcinsellik vs. gibi haramlar da Kur’an dilinde israftır.

Bismillahirrahmanirrahim...

Geçen haftaki sohbetimizde, israfın çerçevesini çizmeye çalışarak şunları söylemiştik: "“İsraf etmeyin” emrinin akabinde Allah’ın israf edicileri sevmediğine vurgu yapılması israfın önemli haramlardan biri olmasına işaret etmektedir. İsraftan kaçınmak tıpkı namaz kılmak, oruç tutmak ve zekât vermek gibi, tıpkı faizden ve zinadan kaçınmak gibi bir ibadettir."

İSRAF NEDİR?

Sevgili kardeşlerim; bu ön bilgileri sunduktan sonra israf nedir sorusunu yöneltelim ve cevabını vermeye çalışalım.

İsraf; genelde inanç, söz, davranış, iş ve ilişkide dinimizin, olgun aklın ve bilimsel verilerin belirlediği çizgiyi aşmaktır. Özelde malı ve sahip olunan imkânları gereksiz-faydasız bir şekilde veya haram kılınan yollarda kullanmaktır.

İSRAFA KUR’ÂN’DAN MİSALLER

Şimdi verdiğimiz bu tanımı Kur’an’dan hareketle örneklendirmeye çalışalım.

Yaratma yaşatma, yasa koyma, rızıklandırma ve duaları kabul eme gibi sıfatlarında putları, kişileri, kurumları, sistemleri Allah’a ortak koşmak israftır. Çünkü israf belirlenen çizgiyi aşmak, tecavüz etmektir.

Kişi Yaradan’ı bildirdiği vasıflarıyla tanımak konumundayken, O’na ait vasıfları insanlara ve kurumlara yamaması bir sapmadır, çizgiyi aşmadır yani israftır. Kur’an-ı Kerim’de Mümin 43 de ’Müsrifler Cehennem yaranıdırlar’ buyrulur. Bu âyetteki müsrifler Allah’a ortak koşanlardır. Bunun gibi Tâhâ sûresinin;’İşte biz israf edenleri ve Rabbinin âyetlerine iman etmeyenleri böylece cezalandırırız‘ anlamındaki 127. ayetinde yer alan israfçılar da Allah’a ortak koşanlardır

Sevgili kardeşler!

Masum olan insanları öldürmek, zina yapmak, helal olan nimetleri haramlaştırmak, kendini üstün görmek ve eşcinsellik vesaire gibi haramlar da Kur’an dilinde israftır.

Bir grup insan Aziz Peygamberimiz efendimize gelerek şöyle derler: “Ey Allah’ın Peygamberi! Senin davet ettiğin esaslar akla, fıtrata, vicdana uygun ve güzel. İyi ama biz bugüne kadar pek çok insan öldürdük, nice nice haklara tecavüz ettik ve zinalar yaptık. Bize, günahlarımızı bağışlanabileceğine ilişkin bir müjde yok mu?

Bu olay üzerine Zümer sûresinin 53. âyeti nazil oluyor. Bu âyete Rabbimiz şu müjdeyi veriyor:

“…Ey nefisleri aleyhine israfta bulunarak haramlar işleyen kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyiniz. Hiç şüphesiz Allah bütün günahları affeder. Çünkü o Kullarını affedicidir, pek çok da merhamet edicidir.”

Güzel kardeşlerim; şimdi asıl üzerinde duracağımız bölüme gelelim.

Kur’an’ın sunumunda israfın bir anlamı da sizlerin israf sözcüğünü duyduğunuzda çağrışım yaptığınız anlamdaki israftır. Yani israf malları ve imkânları gereksiz ve aşırı bir şekilde, faydasız olacak biçimde kullanmaktır. Bu anlamdaki israf da Kur’an’ın yasakları arasındadır. Biraz önce sunduğumuz “Vela Tüsrifû” şeklindeki israf yasağı daha çok bu anlamdaki israfı açıklamaktadır.

DEĞİŞİK İSRAF TÜRLERİ VARDIR

Sevgili kardeşlerim; artık soyut olmaktan çıkalım, somuta/müşahhasa doğru gidelim. Su israfı, elektrik israfı, giysi israfı, gıda israfı, ev ve evlerin tefrişi israfı, araba israfı, servis takımları israfı, zaman-ömür israfı, kamu malları israfı, doğal kaynakların israfı gibi pek çok kalem Kur’an’ımızın yasakları kapsamına girecek durumdadır. Bizim en büyük eksikliğimiz nedir biliyor musunuz? Yaratıklar üzerinde, kullandığımız maddeler üzerinde düşünemeyişimiz. Bakınız su ile alakalı olarak yüce Rabbimi bizi bir soru ile nasıl uyarıyor? “O içtiğiniz sulara bir bakın bakalım. Bulutlardan bu suları siz mi indiriyorsunuz? Yoksa biz mi indiriyoruz?”

ALLAH-U TEÂLA MERHAMET SAHİBİDİR

Zaman zaman sorular alıyoruz. “Biz şöyle şöyle, böyle böyle yaptık. Tövbe etsek bağışlanır mıyız?” deniliyor. Şartlarına uygun tövbe edilmesi halinde en büyük günahlar olan Allah’a ortak koşmak, insan öldürmek ve zina yapmak dahil tövbesi kabul edilmeyecek günah yoktur. Eğer samimiyetle tövbe edersek hangi yaşta ve hangi şartlar içerisinde bulunursak bulunalım hayatımız için yeni ve günahsız bir sayfa açabiliriz. Mazimizde işlenen günahların oluşturduğu karanlıklardan kurtulabilir, aydınlığa çıkabiliriz. Yeter ki kulluğumuzun idraki içinde bağışlayan Rabbimizi kafamızı ve gönlümüzü açabilelim, ellerimizi bağışlanmamız için kaldırabilelim.