İşleri güçleri provokatörlük...
Değerli okurlarım, ülkemizdeki muhalefetin üzerinde gizli bir el var. İşte o el, ne yapıyor ediyor... Muhalefetin Yeni Türkiye'ye adapte olmasını engelliyor.
O el istiyor ki, Türkiye kontrol edilebilen Eski Türkiye olsun...
O el istiyor ki, Türkiye Basit basit tartışmalarla enerjisini tüketsin...
Tabi bu hedeflere, iktidar üzerinden ulaşamayacağı içinde, muhalefeti kullanıyor. Allah aşkına, muhalefetin ülke gündemine getirdiği tartışmalara bakar mısınız?
Bu tartışmalarda, geleceğe dair azıcık bir umut varmı? Sırf bunları dinleyen biri, ülkesine nasıl bir duygu besler?
Konunun net anlaşılması için, biri minik muhalefetten, diğeri de ana muhalefetten iki misal vereceğim.
Soylu'nun üzerinden pirim kazanma çabası...
Taze yaşandığı için, ilk örneği minik muhalefetten olacak...
Efendim, İçişleri bakanı Süleyman Soylu, katıldığı bir televizyon programında, Ümit Özdağ'ı muhatap olarak kabul etmediğini ifade etti.
Beyefendi, "Beni nasıl muhatap almazsın" der gibi, İçişleri Bakanlığına baskına gitti. Orada yaptığı açıklamalardan, kendisinin, Süleyman Soylu üzerinden pirim kazanmak istediği görülüyordu.
Eee bu minik muhalefeti temsil eden partilerin işleri çok zor... Böyle olduğu içinde, biri İçişleri Bakanlığına baskına gidiyor. Diğerleri ise, dün "ak" dediğine, bugün "kara" diyor.
Tüm çaba... Gündeme gelmek için...
Çark etmek onun işi...
Evet, şimdi de ama muhalefetten vereceğimiz örneğe geçelim...
Biliyorsunuz, protesto etmek için, ana muhalefet lideri, elektrik faturasını ödemedi. Ödeme yapılmadığı içinde, elektrikleri kesildi. Bu nedenle, kendisi bir müddet karanlıkta kaldı.
Beyefendi bekledi ki, onun bu adımı büyük provokasyonların ateşleyicisi olsun... Tabi beklenen gerçekleşmeyince de, tıpış tıpış gitti faturasını ödedi.
Değerli okurlar, aslında şu iki misal, benzine kibrit çakma çabasıdır. Unutmayın, bu ülkede üç beş ağaç bahane edilerek, sokaklar karıştırılmaya çalışıldı.
