İSLAMOFOBİK KONSORSİYOM ve PARALELCİLER
Kendilerine Türkiye'yi yönetecekleri va'd edilmişti ağababaları tarafından. Bu yüzden yapacakları her şey onlar için caizdi. "Caiz" dediysem de siz bunu "farz" olarak anlayın. Yoksa ülkesi ve milleti hakkında bunca yalan ve iftiraya başvurmaları mümkün olamazdı.
Bugün kullanılışlı asker haline getirebilmeleri için tasavvurlarına hükmetmeleri gerekirdi insanların, onu da yapmanın yolunu buldular; bütün maneviyatı, bütün dini kutsalları istismar etmek; Allah cc, Cibril as, Peygamber sav, Kur'anu2026 Her şey onlar için haşa malzeme idi.
Bunu nasıl başaracaklardı dersiniz?
Geçen gün bir kez daha izledim. Fetullah Gülen konuşmasında "önemli bir zat" üzerinden Peygamberden(sav) bahsederken"Resulullaha sordum, dedi kiu2026" iftiralarıyla olaya dokunulmazlığın "kutsal zırhını" giydiriyordu. Ve bunu yaparken bağlılarının kafasında en ufak bir"acaba"nın oluşmaması için"rüya değil" diyerek olaya tamamen dini bağlayıcılık kazandırıyordu.
"Sonra ya Rasulullah, halimiz n'olacak bizim? -Rüya değil- Türkiye'nin meselesini falanlara bıraktık biz. Bakış bu, şimdi hakkınızda nebinin hüsnü zannı buu2026" diyor F. Gülen konuşmasında. Yani "bakın, peygamber söylüyor, iş bitmiş, Türkiye bize bırakılmış, siz de ona göre davranın" demek istiyor. Bununla da hızını alamayan Fetullah Gülen hezeyanlarına devam ediyor;"bir başka arkadaş Beytullah'ta birine namaz kıldırma düşünülünce bu cemaatte bir tanesini geçirdiler ve adeta ruhanilerde gelmiş iştirak ediyorlardıu2026" İslam tarihinde birisini "cemaatin önüne geçirip namaz kıldırma"nın ne anlama geldiği Resul-i Ekrem'in (sav) ilk Halifesi olan Ebu Bekir esSıddik'in (ra) Halife olarak tayin edilmesiyle bilinir. Zira Ebu Bekr'in (ra) Halife olmasını isteyenler diğerlerine karşı en çok "Resulullah (as) vefatından önce cemaate namaz kıldırması için onu görevlendirdi" gerekçesini dile getiriyorlardı.
Rüya olmayan bir yolla! Resulullah SAV "Türkiye'nin meselesini kendilerine bıraktı!"
Yine Resulullah Beytullah'ta imameti/önderliği/hilafeti kendisine vermiş!
Saf Anadolu insanı da bu hezeyanların ilahi lütuf ve buyruk olduğuna inanarak kendi omuzları üzerinde tuttukları silahlarla uluslar arası bu konsorsiyumun millete saldırmasına imkan tanıyor. Ama Anadolu insanı da artık anlamalı ki ortaya çıkan bunca ihanetten, casusluktan, iftiradan sonra hala buna izin vermelerinin mazereti kalmamıştır.
Paralel ihanet şebekesinin terör saldırılarıyla ilgili söylediklerini hiçbir din, mezhep, siyasi düşünce kaldırmaz. Yurt dışında yaptıkları dezenformasyon mide bulandırıcı. Türkiye'de seçimlerde kapı kapı dolaşıp "Tayyip Erdoğan İran ajanıdır, ona oy verirseniz mesulsünüz" diyenlerin yaptıkları gibi Almanya, Fransa, Hollanda'da yine kapı kapı dolaşıp "Türkiye, (yani Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan A. Ay)İslami terörü örgütlerini destekliyor" iftiralarıyla ülkesini, milletini gammazlıyorlar. Amaç:
Peygamberin (as) "Türkiye'nin meselesini kendilerine bıraktı" hezeyanının gereğini yerine getirmek. Yani, Fetullah Gülen'i imamete geçirmeku2026
İşin garip tarafı bu hezeyanlara inanan kamyonlar dolusu üniversite hocası var. Hani okumamış, tahsili yetersiz, muhakeme edecek donanıma sahip olmayan insanlar inansa hak vermesem de anlarım.
İnsanın bu hale gelmesi için ya beynine beton döktürmesi ya da beynini Fetullah Gülen'in "gördüm" dediği uydurulmuş rüyalarla pert etmesi lazım.
Paralel yapı Avrupa ülkelerinde "biz cihad-ist değiliz, Türkiye hükümetinin desteklediği müslümanlar cihad-ist" kampanyasıyla o ülkelerde yaşayan bütün Müslümanları töhmet altında bırakıyor. Kendileri dışındaki Müslümanlara Avrupa'yı zindan etmek için aşağılık kampanya yürütüyorlar.
Kendileri için ballı lokma tatlısı olan Paris saldırısını bile Sayın Erdoğan'a nasıl yükleyebiliriz eblehliğiyle İblisin dudaklarını uçuklattılar. Paralelci kimi yazarlar "Paris saldırısı için silahları Tayyip Erdoğan-Ahmet Davutoğlu gönderdi, dünyada ılımlı İslam bizimki, bu tür terörist faaliyetleri ancak biz bitirebiliriz." diyecek kadar şeytanlaştılar.
İşte, İspanya genç yaştaki bütün Müslüman çocukları "cihad-ist" yani terörist yaftasıyla gözlem altında tutma kararı aldı. Hatırlarsınız, 17-25 Aralık paralel darbesinden sonuç alınmayınca Todays Zaman "Ak Parti ve özelde Tayyip Erdoğan'ı "Cihad-ist" olarak Avrupa pazarlarına taşımıştı. Ümmete ihanet eden bu yapının uluslararası arenada kimlere hizmet ettiğini bilmemek için insanın düşünme melekelerinden mahrum olması demek.
Paralelcilerin bir yıldır "Türkiye terörü destekliyor" dezenformasyonu uluslar arası İSLAMOFOBİK konsorsiyuma destektir.
Bundan böyle Avrupa ülkelerinde tokalaşmayan, doktor muayenesinde soyunmak istemeyen Müslüman hanımları fişlenebilecek. Bu ülkelerde cami ve helal işletme yerleri denetlenecek ve istediklerini "cihad-ist" diyerekkapatabilecek.
Paralelciler, nasıl ki Türkiye'de bürokrasi içinde isimsiz mektuplarla hayatlar kararttıysa, şimdi de Avrupa'da aynı jurnalcilikle hem ülkesini zor durumda bırakacak hem de orada yaşayan Müslümanlara hayatı zindan edecek. Tek kendileri kalsın, her şey kendilerine kalsın.
@ahmetay_