Dolar (USD)
34.56
Euro (EUR)
36.05
Gram Altın
3000.68
BIST 100
9426.88
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

İSLAM'IN MUHATABI İNSANDIR!

Ülkemizde din, çok sağlıksız ve yıkıcı bir şekilde gündem konusu yapılmaktadır. Yapılan dini tartışmalar, büyük ölçüde medya üzerinden yapılmakta ve yapay gündemler oluşturulmaktadır. Dinin sağlıksız ve yüzeysel düzeyde tartışılması, insani ilişkilerimizi ve toplumsal yapımızı tahrip etmektedir. İnsan ilişkilerimizi zehirleyen bir tartışma, Diyanet'in bir biriminden bir görevlinin ensestle ilgili soruya verdiği bir cevap üzerinden yapılmaktadır. Diyanet'in ilgili birimine babanın kızına şehvetle sarılmasının veya öpmesinin babanın anneye olan nikahını düşürüp düşürrmeyeceği sorulmaktadır. İlgili görevli, verdiği cevapta birçok mezhepte babanın kızını öpmesinin veya arzuyla yaklaşmasının nikaha etki yapmadığını, Hanefi mezhebine göre ise annenin bu durumda babaya haram olacağını, babanın kalın bir perde altından temasının gerçekleşmesi ve kızın dokuz yaşından büyük olması gerektiği şeklinde bir cevap vermektedir.

Görevli kişinin vermiş olduğu bu cevap üzerinden Diyanet'e yönelik büyük bir kampanya başlatılmış bulunmaktadır. Bir kişinin vermiş olduğu bu cevap üzerinden Diyanet, bir bütün olarak ensesti meşrulaştıran ve teşvik eden bir kurum olarak sunulmaktadır. Diyanet İşleri Başkanlığı, herhangi bir kurum gibi eleştirilmeli ve uygulamaları sorgulanmalıdır. Ancak bir görevlinin cevabı üzerinden bütün Diyanet kurumunu ve camiasını ensesti destekleyen ve meşrulaştıran bir kurum olduğu yönünde bir kamuoyu oluşturmaya çalışmak, kasıtlı bir karalama kampanyasından başka bir şey değildir. Diyanet'i bu konularda daha hassas davranmaya davet etmeli, kendisine yönelik yapılan eleştirileri dikkatle dinlemesini ve söylemleri konusunda ciddi bir öz eleştiri yapmasını isteyebiliriz. Diyanet dahil hiçbir kurum eleştirilemez ve sorgulanmaz olma ayrıcalığına sahip olmadığı gibi, din dahil bütün görüşlerde eleştirilmeli ve sorgulanmalıdır. Din adına hiçbir kurum veya kişi, dokunulmazlık zırhına büründürülerek yapılan yanlışlar savunulamaz.

Din tartışılırken cevaplardan önce sorulan suallerin niteliği çok önemlidir. Babanın kızına şehvetle yaklaşmasının anneye olan nikahını düşüreceği sorusu, gayri meşru olup sorunun kendisine itiraz edilmelidir. Babanın kızına şehvetle yanaşması ve ona cinsel tacizde bulunması, hiçbir şekilde problematize edilemez. Bu tutumun ve duygunun kendisi, bir çürüme ve yozlaşma halidir. Bu yoz duygu ve tutumlar, mutlaka klinik ve patolojik vaka olarak ele alınmalı, bu kişiler mutlaka kontrol ve tedavi altına alınmalıdır. Söz konusu durum, teolojinin değil, patolojinin konusudur.

Bu olayda, dini alandaki insan sermayemizin zayıflığı ortaya çıkmıştır. Gayri meşru bir soruyu herhangi bir fıkhi konuda sorulan bir sual olarak değerlendirip ona göre klasik bir fıkhi bir cevap vermeye çalışan bir profil ile yüz yüze bulunmaktayız. Dini alanda çalışan personelin her soruya mekanik bir fıkhi metotla cevap vermek yerine insan bilimleri perspektifine sahip olarak çok yönlü bir birikimle ve boyutla değerlendirme yapmaları gerekmektedir. Dini alanda çalışan kişilerin, kendilerine sorulan her soruya hemen cevap verme şehvetine kapılmak yerine, dini konular ve insani durumlar arasında soğukkanlı ve makul değerlendirmeler yapma yeteneklerinin geliştirilmesinin önemi ortaya çıkmış durumdadır.

Diyanet'in malum soruya verdiği cevabı eleştirenler, dinin ilkelliği ve sapkınlığına vurgu yapıp sekülerliği ve modernliği yüceltmeye çalışmaktadırlar. Aslında bu son olayda yapılan ilkel bir poztivizmle Diyanet'i değersizleştirmeye çalışırken dindarlık olgusunun kendisi de karanlık, ahlaksız ve vahşet olarak sunulmaya çalışılmaktadır. Başka bir ifade ile din, çürümüşlük ve fanatizmden başka bir şey değildir mesajı verilmeye çalışılmaktadır.Ahlaktan ve insandan arınmış bir dindarlık, dindarlık değildir. Kişinin evladına şehvetle yönelmesi, büyük bir insan dışılığı ve ahlaksızlığı göstermektedir. İslam, ensestin ve zinanın her çeşidini ahlak dışı ve insanlık dışı bulduğu için kesinlikle reddetmiştir.

İslam, insanın canının, malının, aklının, neslinin ve dininin korunmasını kendi varoluş maksadı görmektedir. İnsan neslinin korunması için İslam, zina, ensest, taciz ve tecavüzün her çeşidini yasaklamıştır. İslam, insanın zina, tecavüzden ve ensestten uzak durması için uyulması gereken sahih bir davranış kılavuzu ortaya koymuştur. İnsanlara, İslam'ın sahih davranış rehberi insanlığa sağlıklı bir şekilde öğretilmelidir. İslam'ın muhatabı insanlardır, sapıklar değildir.

Anne-baba ve çocuklar arasında sapkın bir cinsel arzu ilişkisi kuran İslam değil, modern psikolojinin ve psikyatrinin dev ismi Freud'tur. Freud, kız çocuğun babaya (Elektra kompleksi) ve erkek çocuğun anneye cinsel arzular duymasını (Oedipus kompleksi) olarak formüle eden kişidir. İnsanlık medeniyetinin ve ilişkilerinin temeline ensesti yerleştiren kişi Freud'tur. Modern psikolojide ensesti merkeze yerleştiren psikanalizi görmeden dini ensesti ve tacizi meşrulaştıran bir ilkellik olarak lanse etmek büyük bir kasıtlı sapma örneğidir. Dinden ziyade konuşulması gereken Freud'un ensesti doğallaştıran yoz psikanalizidir. Psikanaliz, anormal sapkınları muhatap alırken, İslam ise insanları muhatap almaktadır. Malum sorunun muhatabı psikanalizdir, İslam değildir.