İslâm'ın kısa bir tarifi- 7
İslâm, kişinin kendi özgür iradesiyle ve içten gelen bir bağlılıkla AllahüTeâlâya yönelmesi, O’nun emir ve yasaklarını kayıtsız ve şartsız bir şekilde kabul edipuygulamaya çalışmasıdır. İslâm, insanın dünyevî ve uhrevî bütün ihtiyaçlarını karşılayan ve hayatın her alanını düzenleyen eşsiz bir dindir.
İslâm,
babamız Âdem aleyhisselamla birlikte insanlığa ulaşmaya başlayan İlahî vahyin en
son ve en mükemmel hâlidir. İslâm, Kıyametgününe kadar yaşayacak ve geçerliliğini
koruyacaktır. İslâm’ın bütün ilke ve kanunları, AllahüTeâlânın kâinatta varettiğimuhteşem
dengeye ve eşref-i mahlükat olan insanın dünya ve âhiret saadetine matuftur.
İslâm
insana; kendisiyle, Rabbi, diğer insanlar ve tabiattaki diğer canlı-cansız
varlıklarla sağlıklı bir biçimde iletişim kurmasına rehberlik eder. Bu rehberliğe
göre yaşayan insanlardan müteşekkil toplumlarda emniyet ve asayiş sağlanır,
hayatın tamamına adalet, merhamet ve iyilik hâkim olur.
Evet
İslâm, öngördüğü ideal hayat modeliyle;aklını ve yüreğini kullanan insanlara yaşanabilir
bir dünya kurmanın yollarını öğretir. Bunun içindirkimüslüman; iman esaslarını
benimseyen, bu esaslar doğrultusunda ibadet bilincini kuşanan ve bununla
bağlantılı olarak güzel ahlâk ile donanan kişidir. Zira müslüman, İslâm’ın
inanç esaslarınainanan, inandığını diliyle ifade eden ve hayatına yansıtan bahtiyar
kimsedir.
İslâm’a
göre müslümanın, imanını muhafaza etmek ve güçlendirmek için ibadete devam
etmesi ve aynı zamanda güzel ahlâkın gerektirdiği şekilde yaşaması gerekir. En
belirgin özelliklerinden biri ahlâka verdiği değer olan İslâm dininin ana
gayesi; imanlı ve imanı gereği ahlâklı insanlardan oluşan sağlıklı bir toplum
ve huzurlu bir dünya inşa etmektir.
İslâm,
manevî alanın yanında dünya hayatını da konu edinir ve insana her alanda
klavuzlukeder. İslâm, insanın huzur ve saadeti için; beşerî davranışlara ölçü
ve sınırlamalar getirmiş, aile hayatından toplumsal düzenin ve temel insan
haklarının korunmasına kadar hukukun değişik alanlarında hayatî normlar ve
şaşmaz kurallar vazetmiştir.
Resulüllahsallallahü
aleyhi ve sellemin yirmi üç yıllık peygamberliği döneminde tamamlanan Kuran-ı
kerim ve O’nun açıklaması mahiyetindeki sünnet-i seniyye; İslâm’ın akaid,
fıkıh, ahlâk ve tasavvuf yanında hukukî, bireysel ve sosyal hayatla ilgili
temel ilkelerini ve amaçlarınıbelirlemiş ve sahabe-i kirama öğretmiştir.
İslâm’ın getirdiği hukuk sistemi en insanî, en âdil, en tutarlı ve en güzel
sistemdir.
İslâm’ın,
ticaretle ve umumî olarak iktisadî hayatla alakalı getirdiği ilkeler, esasen
hukukî alanda vazettiği kuralların birparçasını teşkil eder.
İslâm’a
göre, fert ve toplum arasında ayrılık ve rekabet yok, birlik ve bütünlük vardır.
İslâm, bireylerin şahsiyetinin gelişmesinihedef aldığı gibi toplumsal
bütünleşme ve gelişmeye de büyük önem verir. Sosyal hayatın gereği olan ortak
münasebetlerin hem AllahüTeâlânınhoşnutluğuna hem de insanların iyiliğine uygun
olarak sürdürülebilmesi için ahlâkî ilkelere dayalı adaletli bir toplumsal
düzen fikri, Kuran-ı kerimin ilk inen âyetlerinin başta gelen konularından biridir.
İslâmî
bir toplumda, bencilliğeyer yoktur. Aynı şekilde millî servetin âdil bir
şekilde paylaştırılması da çok büyük önem taşır. Yine meşruyollardan elde
edilmiş olsa bile; fakir ve muhtaçları gözetmeyen, ahlâkî boyuttan yoksun bir
zenginlik anlayışı da reddedilmiştir.
Arap
Yarımadası’nda doğan ve kısa sürede yayılan İslâm dini,yepyeni bir medeniyet
meydana getirmiştir. İslâm’ın teşvik ile müslümanlar;dinî ilimler kadar, aklî
bilimler sahasında da çok önemli eserler vermişlerdir.
Edebiyat,
hat, mimarive benzeri sahalarda İslâm medeniyeti tarafından ortaya konan
eserler, kendine özgü bir sanat anlayışına sahip olupbiçimden ölçülere,
fonksiyonlarından içeriğine kadar sadece estetik kaygıların değil, aynı zamanda
ortak inancın en güzel şekilde ifade edilmesidüşüncesinin birerürünüdürler.
Müslümanlar,
dünyanın diğer eski medeniyetlerinden tevarüs ettikleri birikim ve İslâm’ın
verdiği dinamizmleİspanya’dan OrtaAsya’ya, Ortadoğu’dan Hindistan’ın kuzeyine
kadarki topraklardabilim ve teknolojiyi geliştirdikleri bilinmektedir.
(Devamı
haftaya…)