İslâm'ı temsil sorumluluğu!
Sevgili Peygamberimiz
Sallallahü Aleyhi Ve Sellem, Medine-i Münevvere’ye hicretinin yedinci senesinde
Eshab-ı Kiram ile birlikte sefere çıktı. Efendimiz aleyhisselam, Hayber’in
önüne geldiğinde sancağı Hazret-i Ali radıyallahü anha verdi ve O’na şöyle buyurdu:
“Onların bulunduğu bölgeye varıncaya kadar sükûnetle yürü! Sonra onları
İslâm’a davet et ve Allah’a karşı sorumluluklarını onlara haber ver! Vallahi
senin vasıtanla Allah’ın bir kişiyi hidayete erdirmesi, en değerli kızıl
develere sahip olmandan daha hayırlıdır.” (Müslim)
Bu hadis-i şeriften
anlıyoruz ki; Allahü Teâlâ katında en kıymetli amellerden biri de hiç şüphe yok
ki bir insanın hidayetine vesile olup onu yüce dinimiz İslam’la buluşturmaktır.
Bu iş, hem büyük bir sevap kaynağı hem de aynı zamanda biz müslümanların önemli
bir yükümlülüğüdür.
Ancak bu iş yani
insanları İslamiyet’e davet etmek, ciddiyet ister. Bu mübarek işi yapan kişi, İslam’ı
doğru öğrenip, doğru yaşamalı ve O’nu hal ve hareketleriyle güzel temsil etmelidir.
Bu görevi yapan müslüman; güler yüzlü ve tatlı dilli olmak
zorundadır. Çünkü o, bir davetçidir yani Allahü Teâlâ’nın dinini insanlara
anlatmak konumundadır. Bu ise, çok şerefli bir iştir. Çünkü Allahü Teâlâ’nın dinini
tebliğ etmek, peygamberler aleyhimüsselamın işidir.
Yüce Dinimiz İslam, insana çok değer vermektedir.
Âyet-i kerimede buyuruldu ki: “Gerçekten biz, Âdem evlatlarını şerefli
kıldık.” (İsra 70) DolayısıylaAllahü Teâlâ’nın, bu kadar değer
verdiği insana, bizim de değer vermemiz gerekir. Bilindiği gibi bir kişiye
değer vermenin ve gönlünü almanın en kolay yolu; ona güler yüz ve tatlı dille
yaklaşmaktır.
Allah Resulü aleyhissalatü
vesselam, din-i mübin-i İslam’ı kendisi yaşıyor ve Eshabına tebliğ ediyordu.
Sadece anlatmakla yetinmiyor, davranışlarıyla yüce İslam’ın güzelliklerini
ortaya koyuyordu. Adalet ve hakkaniyeti, şefkat ve merhameti, ülfet ve
muhabbeti, cömertlik ve yardımseverliği ile örnek oluyordu. Sahabe-i kiram da
İslam’ı bizzat O’ndan öğreniyor ve öğrendiklerini, hayatlarında harfiyye
yaşamaya itina gösteriyorlardı. Sonraki müslüman nesiller de aynı mübarek yolu
takip ettiler.
Bu sayede yüce dinimiz
İslam, kısa bir zamanda dünyanın her tarafına yayılmaya başladı ve nice gönüller
İslam’la şereflendi. Ortadoğu’nun, Afrika’nın, Uzakdoğu’nun, Balkanların,
Kafkasların, Orta Asya’nın ve daha nice bölge ve memleketlerin İslamiyet’le
tanışmasında müminlerin en az sözleri kadar, örnek hayatları da etkili oldu...
Allah azze ve celle,
Kuran-ı Keriminde şöyle buyuruyor: “Siz, insanlar için ortaya çıkarılmış en
hayırlı ümmetsiniz. İyiliği emredersiniz, kötülükten alıkoyarsınız ve Allah’a
inanırsınız...” (110) O halde, insanlığa önder ve örnek bir ümmet
olduğumuzun şuurunda olmamız gerekir. Dinimizin yüce ve evrensel hakikatlerini çok
güzel bir şekilde öğrenmeli ve iyice özümseyip günlük hayatımızda uygulamalıyız.
Dinimize doğru inandığımız gibi O’nu dosdoğru bir şekilde yaşamalıyız. Her işimizde
ihlas ve samimiyeti kuşanmalıyız. İman ve ibadette, ilim ve hikmette, ahlak ve
takvada yüce önderimiz, sevgili peygamberimiz hazret-i Muhammed Mustafa’yı örnek
almalıyız.
Yüce Rabbimiz celle
celalühü, yaratılmışların en iyisi ve en güzel ahlaklısı olan Resulullah’ı örnek
almamızı tavsiye ediyor. Âyet-i kerimede buyuruldu ki: “Andolsun ki Resulullah,
sizin için, Allah’a ve âhiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah’ı çok
zikredenler için güzel bir örnektir.” (Ahzab 21) Resulullah sallallahü
aleyhi ve sellem, hem normal insanlar için hem de insanı kâmil olma yolunda çabalayanlar
için en iyi ve en güzel örnektir. Evet O, âhirete irtihal etmiştir, fakat O’nun
yüksek ahlakını bize gösteren sünne-i seniyyesi ve siret-i tahiresi İslam
kaynaklarında yaşamaktadır. Dolayısıyla O’na uymak isteyen ve O’nun gibi
yaşamak isteyenlerin yapması gereken şey; sünnetini ve siretini okuyup hayatlarına
tatbik etmektir.
Bu kutlu yolun
takipçileri olarak, yaşantımızın ve güzel ahlakımızın insanlarda iz
bıraktığının idrakinde olalım. Unutmayalım ki birçok insan, İslam’ı müslümanların
hal ve hareketlerine göre değerlendirmekte ve -nasibi varsa- tercih etmektedirler…