Dolar (USD)
32.52
Euro (EUR)
34.84
Gram Altın
2440.77
BIST 100
9705.41
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

27 Kasım 2022

İslâmda iyiliğin yeri ve önemi-3

“İyilik” çok geniş, çok kapsamlı ve insanlık için çok elzem bir kavramdır. İyilik; empati, dayanışma, nezâket ve daha pek çok mefhumu ihtiva etmektedir. İyiliğin içinde duygu ve düşünce kadar eylem ve hareket de vardır. İyilik, eylemsel bir sevgidir! Evet karşı tarafa olan samimî sevgimiz, bizi herekete geçiriyor ve ona iyilik yapmamıza vasıta oluyor.

İyilik eyleminin faydası karşı tarafla sınırlı değildir. İyilik yaptığımızda aynı zamanda kendi geleceğimize de yatırım yapıyoruz. Çünkü yaptığımız iyilik, mutlaka günün birinde bize geri dönüyor. İnsana geri dönmeyen bir iyilik yoktur. Çünkü insanlar, görünmez bağlarla birbirlerine bağlıdırlar. Bu kanaati doğrulayan şöyle bir hikâye anlatılır:

“İstanbul’da çok iyi kalbli bir kahveci varmış. Kahvehanesi her gün müşterilerle dolup taşıyormuş. Günün birinde kahvehanesine kabadayı bir adam gelmiş. Adam, kahvehanede oturan herkese kahve ısmarlamış. Ancak orada kıyafetinden Rum olduğu anlaşılan bir adam varmış. Kabadayı, kahveciye yalnız bu adama kahve verme, demiş. Kahveci, herkese kahvesini vermiş… Sonunda iki fincan daha kahve yapıp Rum müşterinin yanına gidip oturmuş ve kabadayıya; “bu kahveler senden değil benden,” demiş. Aradan biraz zaman geçmiş, Sisam Adası’nda Rumlar isyan çıkarmış. Bu kahveci de isyanı bastırmaya giden askerler arasında imiş. Her nasıl olduysa Rumlara esir düşmüş. Rumlar kahveciyi satmak üzere köle pazarına çıkarmışlar. İyiliksever kahveci böyle şaşkın şakın âkıbetini beklerken bir Rum çıkagelmiş ve kahveciyi satın almış. Adam, kahveciyi köle pazarından satın alıp uzaktaştırdıktan sonra, ona şöyle demiş, “beni tanıdın mı? Ben o kabadayıya rağmen kahve ikram ettiğin kişiyim. Sen unutmuş olabilirsin ama 40 yıl geçse de ben o kahveyi unutmadım. Onun hatırı için seni serbest bırakıyorum, şimdi özgürsün, git, yolun açık olsun,” demiş. İşte “bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı vardır,” sözü buradan geliyormuş.

Bunun için yaptığımız her iyiliğin bize bir şekilde dönüp geleceğinin farkında olarak hareket etmeliyiz. Bazan iyilik bize geri dönüyor fakat biz farkına varamıyoruz. Mesela iyilik, başımızdan bir belanın define sebep oluyor. Bu dünyada olmasa da âhirette mutlaka iyiliğin faydasını göreceğiz. Boşuna “iyilik yap denize at, balık bilmezse Hâlik bilir,” dememişlerdir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

“İyilik çürümez, günahlar unutulmaz! Deyyan (hâkim olan Allah) ölmez, o halde dilediğin şeyi yap; davrandığın gibi sana davranılacaktır.” (Kenzü’l-ummâl 43672)

İyilik yapmak, hayatımıza anlam katıp ilişkilerimizi güzelleştiriyor. Yanlış algıları düzeltiyor. İyilik yapan insanlar, çevrelerince kabul görüyor ve daha çok seviliyorlar. İhtiyaç halinde daha kolay sosyal destek bulabiliyorlar. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: “İnsan, kendine iyilik edene sevgi, kötülük edene de nefret duyacak şekilde yaratılmıştır.” (Ebu Nuaym)

İyilik yapmanın, şâhit olan üçüncü kişilere de faydası vardır. İyiliğe tanık olmanın iyilik yapmaya ilham verdiğini ve bunun iyiliğin yayılmasına sebep olduğunu isbat eden ilmî araştırmalar mevcuttur.

Maddî ve manevî hiçbir iyiliği basit görmemeliyiz. Çünkü rastgele yapılan iyilikler tahmin edemediğimiz iyilikleri doğurabiliyor. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

“Ey Ebu Zerr! Kardeşini güler yüzle karşılamak şeklinde bile olsa hiçbir iyiliği küçük görme! Et satın aldığın veya bir tencere kaynattığın zaman suyunu artır, ondan komşuna bir avuç (kadar da olsa) ver. (Tirmizi)

İyilik insana iyi geliyor. İyilik insanı mutlu edip hayata anlam katıyor. Öz saygımızı artırıyor. Kişinin kendisini iyi hissetmesine sebep oluyor. İnançsız insanlar dahi, iyilik yaptıklarında mutlu olduklarını itiraf ediyorlar… Dolayısiyla iyilik yapmayı yaşam felsefesi haline getirmemiz ve çocuklarımıza da aşılamamız lazım.

“Ben bundan sonra elimden geldiği kadar hep iyilik yapacağım, kötülüklere ise, dur diyeceğim,” şeklinde düşünmemiz ve bunu kendimiz için bir hedef haline getirmemiz gerekir. Böyle yapabilirsek, cemiyetimizdeki kötülükler nisbeten azalır ve herkes daha çok mutlu ve huzurlu olur…

(Devamı haftaya…)