İslâm'da çocuk eğitim ve terbiyesi- 4
Hazret-i Lokman, hikmet ehli çok mübarek bir şahsiyettir. Bu Zat’ın Kuran-ı kerimde yer alan ve oğluna hitaben yaptığı kulaklara küpe yapılması gereken öğütleri çok kıymetlidir. Âyet-i kerimelerde buyuruldu ki:
“Hani Lokman, oğluna öğüt vererek: ‘Yavrucuğum! Allah’a ortak koşma. Çünkü O’na ortak koşmak büyük bir zulümdür, demişti.” (Lokman 13)
“Yavrucuğum! Şüphesiz ki o (yaptığın iyilik ve kötülük) bir hardal tanesi ağırlığında olsa, hem de bir kaya içinde veya göklerde yahut yer içinde bile olsa, Allah onu getirir (ve karşılığını verir). Çünkü Allah Latîftir, her şeyden haberi olandır.
Yavrucuğum! Namazı dosdoğru kıl, iyiliği emret, kötülüğü engelle. (Bu esnada) başına gelecek (musibet)lere sabret. Çünkü bunlar (Allah’ın emrettiği) kesinlikle (ve kararlılıkla) yapılacak işlerdir.”
İnsanları (küçümseyip) yanağını bükme (yüz çevirme) ve yeryüzünde şımarık yürüme! Çünkü Allah, böbürlenen ve kendisini beğenip övünen hiç kimseyi sevmez.
Yürüyüşünde ölçülü (ve kibirsiz) ol. Konuşurken sesini de alçak tut. Çünkü seslerin en çirkini elbette eşeklerin sesidir.” (Lokman 16-19)
İslam âlimleri, bu altın öğütleri şu şekilde özetlemişlerdir:
1- Evvela çocuğa tevhid ilmini öğretmek gerekir. Dikkat edilirse, Hazret-i Lokmân’a verilen hikmetin çerçevesi çizilirken tevhid inancının başta geldiği görülür.
Esasen bu inanç, şükrün de birinci şartıdır. Bu sebeple Hazret-i Lokmân, evvela oğluna şirkten yani; Allah’a zatında, sıfatlarında ve fiillerinde ortak koşmaktan uzak durmayı öğütlüyor. Âdil olmayan hakîm olamaz; adalet; her şeyi yerli yerince yapmak, herkese hakkını vermektir. Herhangi bir şeyi Allah’a ortak koşan yani Allah’tan başkasına İlahlık sıfatlarını yükleyen kişi, Allah’ın hakkı olan İlahlığı başkasına vermiş, böylece büyük bir haksızlık ve zulüm işlemiştir: “Evladım, sakın Allah’a ortak koşma! Çünkü şirk çok büyük bir zulümdür.” (Lokman 13) Şirkin çok büyük zulüm oluşu, Allah’a ait olan mâbûdiyet, hâkimiyet ve mâlikiyet gibi hakların Allah’tan başkasına verilmesinden dolayıdır. İslâm’ın en başta şirki ortadan kaldırmayı hedeflemesi, şirkin bütün kötülüklerin başında geldiği ve diğer birçok kötülüğün temel sebebi olduğu, anlayışına dayanır.
2- Âhiret inancını aşılamak. Allah’a iman etmenin tabiî bir sonucu olan ahiret hayatına iman ve hesap verme bilinci; insanı iyiye, güzele ve faydalıya yönlendirirken; kötü, çirkin ve zararlıdan da uzak tutar. Hazret-i Lokman öğüdüne şöyle devam ediyor: “Evladım! Yapılan iş, bir hardal tanesi kadar küçük de olsa, bir kayanın içinde saklı da olsa yahut göklerin veya yerin herhangi bir noktasında bile bulunsa, mutlaka Allah onu meydana çıkarır (ve karşılığını verir.) Allah, Latîf'tir (her şeyin inceliklerine vâkıftır,) Habîr’dir (her şeyden haberdardır.)” (Lokman 16)
3- İbadet etme melekesi kazandırılmalı, ihlas anlatılmalı ve sabır öğretilmelidir. Hazret-i Lokman, öğüdünü şöyle sürdürüyor: “Evladım, namazı dosdoğru kıl! İyiliği yaymaya, kötülüğü de önlemeye çalış ve başına gelen sıkıntılara sabret! Çünkü bunlar, azim ve kararlılık gerektiren işlerdir.” (Lokman 17)
Bu âyet-i kerimede üç örnek davranış sıralanmaktadır: a) Namaz, Allahü Teâlâ’ya kulluk görevini, b) “İyi olanı emredip kötü olana karşı koymak,” toplumsal davranışlar karşısındaki kulluğun gerektirdiği yapıcı tutumu, c) “Sabır” ise, maddî ve sosyal çevreden gelen sıkıntı ve belâları birer imtihan bilip metanetle karşılama olgunluğunu yansıtır.
4- Sosyal ilişkilerde ve insanî münasebetlerde mütevazı olmayı öğretmelidir. Hazret-i Lokman, bu konuda da oğluna söyle sesleniyor: “Kibirli davranarak insanlara yüzünü dönme, yerde çalımlı çalımlı yürüme! Çünkü Allah, kibirle kasılan, kendini beğenmiş, övünüp duran kimseleri asla sevmez. Yürürken ölçülü, mutedil yürü! Konuşurken sesini ayarla, bağırarak konuşma! Unutma ki, seslerin en çirkini, (âvâzı çıktığınca bağıran) eşeklerin sesidir.” (Lokman 18-19)
Bu âyet-i kerimelerde ise, kaçınılması gereken olumsuz davranışlardan örnekler verilmektedir. Bu örneklerin; “kendini beğenmiş kişilerin, insanları aşağılayıcı” tutumlarından seçilmiş olması ve bu kimselerin, Allah sevgisinden mahrum kalacakları uyarısında bulunulmuş olması, düşündürücüdür.