İslam'a göre geçerli nikah
Taraflar özgür iradeye sahip olmalı ve kadının velilerinin denetimiyle evlenmeye engel durumlar araştırılmalı. Nikâh aleni olmalı, çevreye duyurulmalı, en az 2 şahitle belgelenmelidir. Kadının belirleyeceği boşanma tazminatı olan mehir taraflarca kabul edilmelidir.
GÜNÜN AYETİ
“İman etmedikleri sürece Allah’a ortak koşan kadınlarla evlenmeyin. Şundan emin olun ki imanlı bir câriye, sizin hoşunuza gitse de müşrik bir hür kadından iyidir. İman etmedikleri sürece Allah’a ortak koşan erkeklerle de kadınlarınızı evlendirmeyin. Şundan da emin olun ki imanlı bir köle, sizin hoşunuza gitse bile müşrik bir hür kişiden daha iyidir.” (BAKARA 221)
GÜNÜN HADİSİ
“Nikâh benim sünnetimdir. Sünnetimi uygulamayan benden değildir. Evleniniz. Çünkü ben diğer ümmetlere karşı sizin çokluğunuzla iftihar ederim.” (İbn Mâce) “Kadın 4 şeyi, malı, güzelliği, soy ve dindeki kemâli için nikâhlanır. Siz dindâr olanını tercih ediniz.” “Evlenmeye gücü yeten evlensin. Evlilik, gözü haramdan alıkoyar ve iffeti korur.” (Buhârî, Müslim)
Bismillahirrahmanirrahim…
Özel bir toplantıda nikâh konusu konuşuldu. Dini ve resmi
nikâhtan söz edildi. Bize dinimize göre nikâhın şartlarını özetler misiniz?
Aziz kardeşlerim…
Dinî Nikâh, İslâm Dini’nin evlilikle ilgili kurallarının
uygulandığı nikâhtır. Devamında bu kuralları şöylece özetleyebiliriz.
ÖZGÜR İRADE
1-Taraflar özgür iradeleriyle evlilik karar almalıdır.
Şiddet kullanarak veya çok yönlü baskı uygulayarak gerçekleştirilen evlilikler
geçersizdir. Peygamberimiz, babaları tarafından baskı kurularak evlendirilen ve
şikayetlerini kendisine ileten dul ve bakire kadınların nikâhlarını geçersiz
saymıştır.
DENETİM
2-Nikâha ilişkin bir engel olup olmadığını belirlemek için
kadının ana-babası gibi velileri tarafından, ayrıca velisi olmayanlar için de
kamu yönetimi aracılığıyla denetim yapılmalıdır. Denetilecek başlıca konular
şunlardır:
Taraflardan birinin Allah’a ortak koşar olup olmadığı,
Süt akrabalığının var olup olmadığı,
Baskı yapılıp yapılmadığı,
İlişkiye engel olucu bir kusurun veya hastalığın bulunup
bulunmadığı
Taraflardan birinin zinacı olup olmadığı.
Bütün bunlar muhakkak araştırılmalıdır. Örneğin süt
kardeşler evlenemezler. Bir tarafın ateist-deist veya putprest olduğu evlilik
gerçekleştirilemez. Tövbe edip zinadan korunduklarını kanıtlanmadıkça,
taraflardan birinin zinacı olduğu evlilik geçersizdir.
ALENİ OLMALI
3-Nikâh aleni olmalı, çevreye duyurulmalıdır. Ve en az iki
şahitle belgelenmelidir.
MEHİR VE BOŞANMA TAZMİNATI BELİRLENMELİ
4-Kadının bizzat kendisinin alacağı, ön tazminat olarak
nitelenebilecek mehir taraflarca, fakat kadının onaylayacağı şekilde
belirlenmelidir. Boşama tazminatının taraflarca veya hakim kararıyla belirleneceği
sözleşmeye konulmalıdır.
BOŞAMA-BOŞANMA HAKKI
5-Erkek doğrudan, kadın da yargı aracılığıyla boşanma
hakkına sahip olmalıdır.
KAMU OTORİTESİ
6- Evlikle ilgili bütün bu işlemleri kayda alacak ve baş
vuru halinde hakları sağlayacak ve sonuçlandıracak İslami veya Laik Kamu
Otoritesi bulunmalıdır.
ÖRNEK:
Örneğin kadının mehirinin ve nafakasının verilmemesi, terk
edilmesi, anal ilişkiye zorlanması, sadizm uygulanması, boşanma tazminatının
veya miras hakkının verilmemesi durumunda baş vuracağı Yetkili Kurumlar
olmalıdır.
Bütün bu şartlar, Rabbimizin Kur’ânî buyrukları ve
Peygamberimizin uygulamaları ile belirlenmiştir.
Yukarıda açıklanan şartları taşımayan nikah akdi, camilerde
ve müftülükler de yapılsa da dinî nikâh niteliğini taşımaz.
GÖREVLERİMİZ
Dünyamızın hangi demokratik ülkesinde yaşamış olurlarsa olsunlar Müslümanların yukarıda açıklanan şartlar içinde nikahlarının Devlet Güvencesi altına alınması yolundaki taleplerini demokratik yöntemlerle ilgili kişi ve kurumlara iletmeleri görevleridir.
DİNDEN ÇIKMAKLA NİKÂH DÜŞMEZ
İslam’dan çıkan kişiler olan mürtedlerin nikâhları düşer veya mallarına el konulabilir mi? Biz, açık Kur’ânî ve Kur’ân ile örtüşen sahih Nebevî ölçüler bulamadık. Ama olması gerektiği üzere nikâhın düşmeyeceği ve mala el konulamayacağına ilişkin ölçüler görebildik. Erkeğin veya kadının mürted olmasıyla nikahı düşmez. Bunu ilk çağrıştıran Kur’ânî delili Tahrim suresinin 10 ve 11. Ayetleridir: “Allah, inkâr edenlere, Nuh’un karısı ile Lût’un karısını misal verdi. Bu ikisi, kullarımızdan iki sâlih kişinin nikâhları altında iken onlara hainlik ettiler. Kocaları Allah’tan gelen hiçbir şeyi onlardan savamadı. Onlara: Haydi, ateşe girenlerle beraber siz de girin! denildi. İnananlara da Firavun’un karısını misal göster. O: Rabbim! Bana katında, cennette bir ev yap; beni Firavun’dan ve onun (kötü) işinden koru ve beni zalimler topluluğundan kurtar! demişti.”
ERKEĞİN BOŞAMA HAKKI KADININ BOŞANMA HAKKI
Dinimizin ana kaynağı Kur’ân ve onunla örtüşen Peygamberî
Sünnet’e göre erkeğin doğrudan boşama hakkı olduğu gibi kadının da boşanma
hakkı vardır. (Talak 1-2; Bakara 229) Ne var ki kadın İslâm Toplum Düzeninde
ancak evlenirken aldığı ön tazminat nitelikli mehiri geri verme koşuluyla ve
yargı kararıyla boşanabilir. Bakara sûresininin 229. ayeti ve bu ayetle ilgili
hadisler bu gerçeği beyan etmektedir.
Eğer erkek kadına maddi veya manevi işkence ederek onu ayrılmaya mecbur bırakmak isterse yargı kararıyla kadın mehrini iade etmeyeceği gibi Bakara sûresinin 241. ayetine göre boşanma tazminatı da alabilir.