İslâm zilleti değil izzeti emreder
Ilımlı İslâm’la zihni bulandırılan çağdaşların zaman içinde islâmî anlayışları da yozlaştı. Bunlara göre İslam coğrafyasında yaşanan bunca mezalimin, akıtılan kanların, şehid olan canların müsebbibi Müslümanlardır. Mısırda sisi ve taifesinden çok ihvan suçlu… Suriye’de Beşşar’dan çok mücahitler, Filistin’de gasıp, Siyonist Yahudilerden çok Hamas suçlu… Gerekçeleri de güçteki dengesizlik. Dünyanın en gelişmiş ordu ve silahlarına karşı kaybedeceklerini bilmiyorlar mı ki direniyorlar.
Bu mantığa göre tüm mazlum ümmet direnişi falan bırakmalı. Zalimlerin eliyle öldürülmeye veya onların kölesi olarak zillet içinde yaşamaya razı olmalı… İşgal, sömürü, katliam olursa olsun… El insaf… “Size ne oluyor da, Allah yolunda ve “Ey Rabbimiz! Bizleri halkı zalim olan şu memleketten çıkar, katından bize bir dost ver, bize katından bir yardımcı ver” diye yalvarıp duran zayıf ve zavallı erkekler, kadınlar ve çocukların uğrunda savaşa çıkmıyorsunuz?” (Nisa 4/75)
Bu zavallılar, paraya tapan ve gücü ilahlaştıran kapitalist batılılarla sarmaş dolaş ola ola Allah (cc) ın gücünü ve vadini unuttular adeta. “Ey iman edenler! Eğer siz Allah’a yardım ederseniz (emrini tutar, dinini uygularsanız), O da size yardım eder ve ayaklarınızı sağlam bastırır.” (Muhammed 47/7) “Allah size yardım ederse, sizi yenecek yoktur. Eğer sizi yardımsız bırakırsa, ondan sonra size kim yardım edebilir? Mü’minler, ancak Allah’a tevekkül etsinler.” (Ali İmran 3 /160)
Peki, bu çevreler Kur'an'ı Kerim’deki cihatla ilgili 530 ayeti ve yüzlerce hadisi şerifi bilmiyorlar mı? Bu mezalimlerin yaşandığı İslam topraklarında dört mezhebe göre cihat farzul ayn değil mi? ümmetin geri kalanlarına da cihat farzul kifaye değil mi? ayrıca ümmet tarih boyunca kaç savaşta maddi güç olarak düşmandan daha güçlü oldu. Devrisaadet veya daha sonraki asırları irdelesinler. İstisnalar hariç tüm savaşlarda düşman maddi olarak hep kat kat üstün olmuş ama zafer Allah (cc)’ın yardımıyla inanların olmuştur. “…Allah’a kavuşacaklarını kesin olarak bilenler (ırmağı geçenler) ise şu cevabı verdiler: “Allah’ın izniyle büyük bir topluluğa galip gelen nice küçük topluluklar vardır. Allah, sabredenlerle beraberdir.” (Bakara 2/249)
Şu an İslam âlemine kan kusturanlar bundan 90 yıl önce baştanbaşa Anadolu topraklarını da işgal etmediler mi? O zaman da düşmanın topu tankı, uçağı vardı, silah ve mühimmatça kat kat güçlüydü. Nice şehirlerimizde nüfusun üçte biri dörtte biri şehid oldular. Ilımlı mantığa göre bizim dedelerimiz onca şehidin şehadetinin müsebbibidirler. Şu halde üstad bedi Uz zaman ve talebeleri de Ruslara karşı savaşmakla –haşa- cürüm işlediler… bu nasıl mantıktır.
Maddi olarak İbrahim (as) Nemruttan daha güçlü değildi… Musa (as) firavundan daha güçlü değildi… Resulullah (sav) müşriklerden daha güçlü değildi… Talut, maddi olarak Calut’tan yüzlerce kat daha zayıftı… Ama hakkın tarafı çok zayıf olmasına rağmen hep galip geldi. Zalimler hep kaybettiler. Mazlumlar hep kazandılar… Allahu Ekber (cc) ve lillahil hamd… hasbunallahu ve nimelvekil…
Silah, mühimmat, araç-gereç, insan gücü vs. vasıtalar elbette önemlidir. Ancak tüm bu araç gereçleri kullanacak olanlar, cihad ve şehadet aşkıyla dolup taşan yiğitlerdir. Ümmetin yiğit evlatları bu ruh ve şuuru, Kur'an ı Kerim’in cihad ve şehadete çağıran yüzlerce ayetinden, Resulullah (sav) ın bir o kadar hadisinden ve onun pratik hayatından almaktadırlar. İşte o nassların yüzlercesinden birer örnek: “Mü’minlerden öyle adamlar vardır ki, Allah’a verdikleri söze sâdık kaldılar. İçlerinden bir kısmı verdikleri sözü yerine getirmiştir (şehit olmuştur). Bir kısmı da (şehit olmayı) beklemektedir. Verdikleri sözü asla değiştirmemişlerdir.” (Ahzab. 33/23) “Şüphesiz Allah, mü’minlerden canlarını ve mallarını, cennet karşılığında satın almıştır. Artık, onlar Allah yolunda savaşırlar, öldürürler ve ölürler. Allah, bunu Tevrat’ta, İncil’de ve Kur’an’da kesin olarak va’detmiştir. Kimdir sözünü Allah’tan daha iyi yerine getiren? O hâlde, yapmış olduğunuz bu alışverişten dolayı sevinin. İşte asıl büyük zafer budur.” (Tevbe 9/111)
"Cennete giren hiçbir kimse, yeryüzündeki her şey kendisinin olsa bile dünyaya geri dönmeyi arzu etmez. Sadece şehit, gördüğü aşırı itibar ve ikram sebebiyle tekrar dünyaya dönmeyi ve on defa şehit olmayı ister." (Buhârî, Cihâd 21; Müslim, İmâre 109. Riyazus salihin H. No= 1314)
Şunu unutmayalım ki CİHAD ve ŞEHADET aşkı bir milleti ayakta tutan en önemli enerjidir. Bu enerjisini yitiren bir millet zevale mahkûmdur. İslam ümmeti silahlarla yıkılmadı, yıkılmaz da. Ama cihad aşkı ve şehadet sevdası zail olursa, işte o zaman yıkılır.