İslam ve çocuk hakları
İslam’a göre tüm çocuklar saf bir varlığa sahip olarak doğmaktadırlar. Varlığın ve insanlığın saf hali, çocukta kendini bulmaktadır. İslam’a göre çocuklar masum ve saf varlıklar olarak görülmelidirler. Çocuklar, Allah’la fıtri bir ilişki halinde olan doğal varlıklardır. Çocuklar, manevi varlıklardır. Çocuklar, kötülüklerden ve kirlerden uzak doğarlar. Asli günah kavramını İslam reddetmektedir. Her çocuğun ahlak, adalet ve akıl ölçüleri içerisinde yetiştirilmesi gerekmektedir. İslam, kişilerden çocuklarını ahlaklı, adil ve akıllı bireyler olarak yetiştirmeleri için ellerinden gelen her şeyi yapmalarını istemektedir. Ebeveyn olmak demek, çocuklarına kendi inançlarının propagandasını yapan misyoner olmak değildir. Ebeveyn olmak, çocuklara akla, ahlaka ve hukuka uygun olarak hayata, dünyaya ve insana bakmayı sağlamak için yardımcı ve kolaylaştırıcı olmak demektir.
İslam, insanlığın beş değerinin korunmasını amaçlamaktadır. Bunlar, hayatın korunması, neslin korunması, ruh sağlığının korunması, varlığın ve inancın korunmasıdır. Bu amaçların korunamaması halinde insan hayatı devam edemez. Neslin korunması, çocukların korunması anlamına gelmektedir. İslam’a göre insanın sorumluluklarının başında çocukların korunması ve büyütülmesi gelmektedir.
İnsan haklarının sadece yetişkinleri koruduğuna dair bir yanlış anlama vardır. Günümüzde insan hakları, çocuklar dâhil olmak üzere toplumdaki bütün insanları kapsamaktadır. Çocuklar, bütün insan haklarına sahiptirler. Çocukların insan haklarına sahip olduğu gerçeği inkâr edilemez ve çocuk hakları ihlal edilemez. İslam, özellikle kişilerden çocuklarını korumalarını istemiştir. Çocuk hukuku, İslam’ın insanlığa en büyük katkılarından biridir. İslam’ın çerçevesini ortaya koyduğu çocuk hukukunun başlıca boyutları şu şekildedir:
- Her çocuk, hayata sağlıklı bir başlangıç yapma, beslenme ve sağlığını devam ettirme hakkına sahiptir.
- Her çocuk, onurlu ve güven içinde yaşama hakkına sahiptir.
- Her çocuk bir aileye, isme, eve ve mirasa sahip olma hakkına sahiptir.
- Her çocuk, eğitim alma ve yetilerini geliştirme hakkına sahiptir.
Bireysel, sosyal, ekonomik, yasal ve eğitimle ilgili çocuk hakları, toplum, aile ve devlet tarafından korunmak zorundadır. Çocuğun hayatını devam ettirebilmesi İslam’ın temel amaçlarından biridir. Çocuklara karşı şiddet ve zorlama kabul edilemez. İnsanlar arasındaki çatışmanın en büyük kurbanları, maalesef çocuklardır. Savaşlarda ve çatışmalarda, çocuklara dokunulmamalıdır. Her kim çocuklara şiddet uygularsa, insanlık suçu işlemiştir. Cahiliye döneminde kızlar canlı olarak toprağa gömülüyordu. İslam, cahiliyenin çocuğa yönelik bütün uygulamalarını kaldırmış ve çocuklara karşı şiddet uygulanmasını yasaklamıştır. Kur’an şöyle demektedir: “Bilgisizlik yüzünden beyinsizce çocuklarını öldürenler ve Allah'ın kendilerine verdiği rızkı, Allah'a iftira ederek haram kılanlar muhakkak ki, ziyana uğradılar. Bunlar, doğru yoldan sapmışlardır; hidayete erecek de değillerdir.” (Kur’an, 6:140) Bir çocuğun yaşama hakkı ekonomik nedenlerden dolayı ortadan kaldırılamaz: “Bir de geçim korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin, onlara da, size de rızkı biz veririz. Şüphesiz ki onları öldürmek, çok büyük bir suçtur. ”(Kur’an, 17:31) İslam’da çocukların öldürülmesi yasaklanmıştır. Rahmet Peygamber şöyle demektedir: “Yaşlı bir insanı, bir çocuğu ya da kadını öldürmeyin.” İslam çocuklara karşı yapılan her türlü şiddete karşı çıkmaktadır.
Ebeveynler, çocuklarının haklarını koruyup gözetmekle, onların ekonomik, manevi ve sosyal ihtiyaçlarını karşılamakla sorumludurlar. Rahmet Peygamberi, çocukları için para harcayan bir babayı şöyle övmektedir: “Çocukları için parasını harcayan kişi, en hayırlı işi yapmaktadır.” Çocuklar, hakları olduğu kadar sorumluluklara da sahiptirler. Tüm çocuklar, ebeveynlerine saygı duymalı ve onlara yardımcı olmalıdırlar. Çocuklar, özellikle annelerine iyi davranmalı ve ellerinden geldiğince kibar olmalıdırlar. Ebeveynler çocuklar tarafından bakılma hakkına sahiptirler ve gerektiğinde onlardan fiziksel veya finansal yardım alabilirler. İslam, çocukların ve ebeveynlerinin haklarını ve sorumluluklarını karşılıklı olarak tanımaktadır.
Ebeveynler ve çocuklar arasındaki ilişkiyi düzenleyen temel prensip, adalettir. Rahmet Peygamberi şöyle demektedir: “Kişi, çocuklarına karşı adil olmalıdır.” Çocuklara adil davranmak, hukukun ve ahlakın temelini oluşturmaktadır. Ebeveynler, çocuklarına sevgiyi, şefkati ve ilgiyi eşit olarak göstermelidirler. Çocuklar, küçük yaşlarda ebeveynlerinin kendilerine nasıl davrandığını hatırlamaktadır. İslam, bakım, ilgi, hediyeler, ödüller ve övgü gibi konularda çocuklar arasında ayrım yapılmasını yasaklamaktadır. Kız ve erkek çocukları arasında cinsiyetçi ayırımcılıkların yapılması, gayri insani ve ahlakidir. Çocuklarımıza küçük yaşlardan itibaren kadın ve erkeğin birbirine saygı göstermesi gerektiği öğretilmeli, kadın-erkek eşitliğinin insani bir hayatın olmazsa olmaz temeli olduğu konusunda sağlıklı bir ahlaki ve insani bakış açısı kazandırılmalıdır.