Dolar (USD)
32.53
Euro (EUR)
34.86
Gram Altın
2439.77
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

09 Ocak 2022

İslam, "Orta Çağ"mıdır?

İslam’a ilk olarak “Orta Çağ” etiketi yapıştıranlar, oryantalistler ve misyonerlerdir.

Hak ile bâtıl mücadelesi kıyamete kadar süreceği için, bâtıl olanların İslam’a bir takım stratejik karalamalar yapmaları beklenmedik bir durum değildir.

Savaş taktiğidir.

Tuhaf olan, içimizden birilerinin bu oryantalistlerle iş ve fikir birliği içinde olmalarıdır.

İslam, dinamiktir, statik değildir. Bu nedenle 1450 seneden beri yeryüzünde gündemi belirleyen başat aktör olmayı sürdürmektedir.

İslam, Orta Çağda falan kalmamıştır. Her çağda vardır, kıyamete kadar da batılın korkulu rüyası olmayı sürdürecektir.

Mukaddes “İslam”ın önüne ardına “Orta Çağ” sıfatını ekleyenler bilhassa 19 asrın pozitivist, vülgermateryalist karanlığına, bataklığına saplananlardır. Takvimlerin 21. asra geldiğinden haberleri yoktur.

“İslam” ve “Orta Çağ”ı bir arada anmak, 19. asırdan kalma, bayat, miadı geçmiş, demode bir taktiktir. Seçim falan da kazandırmaz.

19. asırda güç zehirlenmesine uğrayan “modern zamanlar firavunu Batı” İslam’a şiddetle savaş açmıştı. Pozitivizm, vülgermateryalizm, o firavunun dini idi.

Bizden de o firavunu tanrı edinenler epeyce olmuştu. Beşir Fuad, Baha Tevfik, Abdullah Cevdet, Ahmet Rıza o firavunun kullarından bazılarıydı.

Rivayet odur ki 1875-1885 arasında doğmuş 200 kadar kişi Türkiye’nin rotasını değiştirmişlerdir.

Günümüz cahiliyesinin Beşir Fuad, Baha Tevfik, Abdullah Cevdet, Ahmet Rızaları, anakronik, çağdışı düştüklerine aldırmadan, saplantıyla, ısrarla, siyaset pazarında tezgâh açmaya devam edebiliyorlar.

***

Kemalizm mi? Cumhuriyet mi?

Birkaç gün önce Cumhuriyet Gazetesi, Sabih Kanadoğlu için, Bir yurtseverin Cumhuriyet karşıtları ile savaşıbaşlığını attı.

Bir süre önce de, Baykal, CHP’den ayrılan Muharrem İnce için, "İnce'nin ayrılmasına da parti kurmasına da göz yumamayız, hazmedemeyiz. Cumhuriyete inanan CHP'liler bu ayrılığı hazmedemez" İfadesini kullandı.

Burada “Cumhuriyet” kelimesinin kullanılması ile sanırsınız ki, Türkiye’de yığınla “Saltanat taraftarı” vardır, akşam sabah “saltanat isteriz” diye yırtınmaktadırlar da, bunlara karşı da “cumhuriyetçi”ler vardır!

Değil normal vatandaştan, “Osmanlı Hanedanı” üyelerinden bile tek kişinin “saltanat talebi” işitilmiş, duyulmuş değildir.

Peki o zaman, Cumhuriyet Gazetesi ve Baykal’ın ve o camiadan birçoklarının sakız gibi çiğneyip durdukları “Cumhuriyet” ile neyi kastetmektedirler?

Bir de şu var; Sabih Kanadoğlu gibi düşünmeyenler, “yurtsevmeyenler” midirler ki, Kanadoğlu “yurtsever” olmaktadır?

Bu dil ayrıştırıcı, aşağılayıcı, hakaretamiz bir dil değil midir?

Aynı kesimler bir zamanlar da “cumhuriyet” ile “demokrasi” kavramlarını kasten karıştırır, “cumhuriyet”i “demokrasi” ile eşanlamda kullanırlardı.

Demokrasi olup cumhuriyet olmayan, cumhuriyet olup demokrasi olmayan, onlarca ülke sayabilirsiniz.

“Cumhuriyet” kelimesi ile sinsice bir hileye başvuruyorlar.

Kastettikleri “cumhuriyet” değil, bal gibi “Kemalizm”dir.

Yukarıdaki bahsedilen cümlelerinde “cumhuriyet” yerine “Kemalizm” yerleştirirseniz, neyi murat ettikleri daha net görülmektedir.

Bu arada şunu da belirtmekte yarar görüyorum: Bu ülkede “Kemalizm” 1800’lerin ilk yarısında başlamıştır.

Açık açık “Kemalizm” kelimesini sarf edecek kadar cesur ve yürekli olmadıklarından, halk nazarında karşılığının bulunmadığının farkında olduklarından “Kemalizm”i “Cumhuriyet” kılıfı içinde servis ediyorlar.

“Cumhuriyet” en yalın haliye bir kişi ya da zümrenin değil, kayıtsız şartsız halkın iktidarıdır.

O kesimler, her zaman kendi zümrelerinin halka rağmen iktidar olmasını, oligarşiyi yeğlemiş, halkı “göbeğini kaşıyanlar, davul kafalılar, kömürcüler, makarnacılar, hasolar, memolar” diye aşağılamış, halkı iktidara ve iktidarı tayin etmeye layık görmemişlerdir.

Bir taraftan halka aşağılayıcı ifadeler sarf edip, bir taraftan “halkçı” yani “cumhutiyet”çi nasıl olunabiliyor?

28 Şubat’ta Kanadaoğlugiller, halkın üzerinden tank geçirmemişler miydi?

Bu entrikayı da ancak mahut kesimler becerebiliyorlar.