Dolar (USD)
34.55
Euro (EUR)
36.01
Gram Altın
2987.26
BIST 100
9504.33
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
03 Aralık 2018

İslam estetiktir

Hangi cenahtan bakarsanız bakın tam manasıyla İslam gerçek anlamda bir sanattır.

İnsan o sanatın can bulduğu, can nakışlandığı şaheserdir.

Öylesine bedii, estetik telakkisi öylesine yüksek, mana derinliği ruhu haz bolluğuna sevk eder. Örneğin, İslam canlı cansız her varlığa muntazam bir muazzamlık resmetmiştir. İslami bir bakışla bakıldığında her nesnede kalbi bir coşku yüklenildiği görülür.

Bu yüzden İslam, sanatı ve sanatçıyı sever. İslam her sanat eserinde bir tefekkür ve teşekkür bağı sağlar...

Varlık ve hayatın bir başka açıdan anlaşılması veya anlatılması da bir sanat eseri olan kâinat eserinin anlaşılmasıyla mümkündür. Bir tuval, bir şiir, bir yorum veya bir başka sanat dalının mana bütünlüğünde aynı duygu seli saklıdır. Ruh ve haz. Ruhun dehlizlerindeki nakışlara yolculuktur sanat eserinde arayıpta tam manasıyla tanımlayamadığımız. İslam, bu estetizmi doygunluğa ulaştıran merhaledir. İslamı tanımaya başladığınız andan itibaren sadece bir konuda değil, aklınıza gelebilecek her konuda tarifsiz bir enginlikle kainatı yoklamaya başlarsınız. Akan bir dere, börtü böcek, sarp bir kaya, uçsuz bucaksız çöl, hayvanlar âlemi, insanlar âlemindeki “insanlık” melekesi, sanata ve sanatçıya dair ne varsa her hâl ve şartta sizi kusursuz bir bakışa meyleder. İslam kusursuz bir kültür kompozisyonudur. Medeniyetin medeni olduğunu sanatçılar ve zanaatçılar İslam’ı tanımaya başladıklarında ancak fark edebilmişler.

Ölümün ve öldürmenin bu kadar basite indirgendiği başka bir çağ olmamıştır, oysa ki İslam “bir insanı haksız yere öldürmenin tüm insanlığı öldürmekle eşdeğer olduğunu” söyler. Dikkat ederseniz İslam bir Müslüman için söylememiştir bu fermanı, insan için söyler, kâinatın burçlarına zarafet diye asabileceğimiz bu sözü. Şimdi sanatçılar kalksın da bu anlam derinliğini çözebilsin.

Bebek şekillenirken ilk darı olan ana karnında, evvel bebeğin kalbi nevzuhur olur ana diyarında, kalp öyle bir organdır ki, akılla Rabbin varlığına iman edildikten sonra ancak kalple tasdik edildikten sonra iman tastamam olabiliyor. Kalp öyle bir organdır ki, bilip bilemediğimiz tüm sanat ve estetizmi ancak kalp yoklayabiliyor, ancak kalp kodlayabiliyor...

İslam bu yüzden kalbe beddi tefekkür misyonunu da yüklemiştir. Henüz bebek cenin bile değilken kalp atışları duyulabiliyor, şimdi kalu beladan beri kendine sanatçı diyen herkesi toplayın bir dergaha, nasıl anlatsın bize bu sanatı, bu varoluş başkalaşımını hangi sanat eserindeki fikri derinlikle açıklayabilirsiniz.

İslam’ı tanıdıkça hayret katsayım inanılmaz bir çılgınlıkla artıyor; lakin bu katsayıyı, bu hayreti dinginleyen, dengeleyen yine İslam’ın kendisidir. İslam’daki sanat ve coşku, sanat ve neşe, sanat ve ahenk, sanat ve hâl, sanat ve haz, sanat ve naz ancak ve katta aşkla açıklanabilecek, anlamlandırılabilecek bir güzellik, bir hakikat bilgeliğidir.

Sanatı seven veya sanatla ilgilenen biri bir sanat eserine her meylinde bambaşka bir hissiyata kapılır. Kerim kitabımızı ele alırsak, her okunuşta bambaşka bir anlam katmanına kapılmak, her tefekkürde insanın bir başka merhaleye akışı, Kur’an’ın akla hitabı, kalbe inkılabı, ruha tesiri, bedene etkisi, insanın bizatihi varlığını aşki bir ufka sevk etmesi hangi estetik anlayışla açıklanacak, bu tatmin edici derinlik, derinlikteki enginlik, İslam ve sanat ve estetik değer telakkisini sunar...