Dolar (USD)
35.21
Euro (EUR)
36.71
Gram Altın
2957.43
BIST 100
9626.56
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

'İSLAM CİCİ BİR DİNDİR'

Çok farklı ideoloji ve dinin ortak iddiası; dünyayı ve insanlığı kendilerinin kurtaracağıdır. Sağ, sol, liberalizm, İslam, Hıristiyanlık vb. hep bu iddiayı yinelerler. Söylemde, hepsi insanlığa önemli bir gelecek vaat ederler ve kurtuluşun ancak kendi düşünceleri egemen olunca gerçekleşeceğini savunurlar.

Bu ideoloji ve dinlerin, söylemlerini iktidara gelince daha iyi test etme imkanı buluruz. Zira yeni oluşan, küçük ve muhalif iken söylenen büyülü ve kuvvetli kelime ve teorilerin, iktidara gelince nasıl bir pratik içinde kendisini ifade ettiğine şahitlik ederiz. Çünkü iktidar, gücün, kuvvetin ve birçok ayartıcı (f)aktörün söylem ve teorilere meydan okuduğu yerdir tabiri caizse. Tabii ki, teorinin iktidarda bir miktar irtifa kaybını belki tolere edebiliriz; ancak iktidar bir dinin ya da ideolojinin teori ile pratiği arasındaki mesafeyi de ele verir.

Dinlerin ve ideolojilerin kuvvetli ve yüksek sesle dile getirdikleri söylemlerinde adalet ve eşitlik çok önemli bir yer tutarlar. Kuvvetle dile getirilen "adalet" söylemi, toplumdaki farklı tabakalarda çok farklı gelecek hayalleri oluşturur. Herkes aslında bir anlamda kendi hülyasını, bu adalet söylemleri üzerinden yeniden kurar. Adalet ve eşitlik söylemi, işte bu sebeple tarih boyunca söylendikleri bütün toplumlarda dikkatle dinlenilmiş; özellikle yeni çıkan hareketlerin vazgeçilmez bir söylemi olarak alt sınıflarda karşılık bulmuştur. Fakat adalet, sadece alt sınıfların bir gelecek hayali değildir; tüm sınıflarda kurulan gelecek hayalleri çerçevesinde bir anlam kazanır.

Dünya sağ, sol, liberal ve faşist iktidarların, farklı zamanlarda kendi ideoloji ve söylemlerini iktidarda tecrübe etme imkanı buldu. İçinde yaşadığımız küresel dünya, liberal ve neo-liberal politikaların nasıl da adaletsizliği küresel ölçekte büyüttüğü, devlet bütçelerini aşan sermaye sahiplerinim dünya insanlarının bedenlerinden öte ruhlarını da nasıl temellük edebildiklerini bize gösterdi. Bırakın adaleti, insanın ölümünün dünya ölçeğinde sinyallerini vermeye başladı.

Faşist iktidarların Avrupa tecrübesinin söz gelimi Almanya'yı ne hale getirdiğini, ölümün masumiyeti ve doğallığını nasıl öldürdüğünü, insanın bir korku egemenliği altında sadece hayatiyetini sürdürmeye çalışan organizmalara dönüştürdüğünü seyretti dünya. Yine Sovyetler Birliği ve onun hinterlandında yer alan çok genel anlamda sol iktidar tecrübesi, eşitliğin yanına yaklaşmak şöyle dursun, ölümün kamplarda makinalaştığı, kitlelerce insanın fakirleştirildiği ama üst düzeydeki yöneticilerin daha eşit olarak bir eli yağda bir eli balda konuştuğu bir acı tecrübeyi anlatır bize. Türkiye'de solun yerel ve genel iktidar tecrübeleri da tam bir hayal kırıklığıdır. Kendilerini ilerici olarak görürler ama Türkiye'nin bu hale gelmesinde olumlu bir katkısından bahsetmek neredeyse imkan dışıdır.

Şimdi gelelim İslam'a. Dünya ölçeğinde, Cezayir ve Mısır örnekleri İslamcıların siyaset dışı yollarla indirildiği bir örnekliği anlatır. Burada Batı'nın İslam'ın "adalet" önerisi ve imkanından korktuğu çok açık ve nettir. Ancak diktatörlerin yönettiği Müslüman ülkeler, İslam'ın teorisine dair hiç iyi bir sınav vermemişlerdir.

Fakat ben esas Türkiye'den bahsetmek istiyorum. Türkiye'nin sahip olduğu zenginlik ve refahın, henüz alt sınıflara kadar indirildiğini ve adaletli bir paylaşım ve bölüşümün olduğunu söyleyemem. Daha çok her iktidarın kendi zenginlerini yarattığı; her dönemde bu zenginliğin el değiştirmesinden bahsedebiliriz. Geçmişten itibaren birçok dini kavramların tüketildiğine şahit olduk. Takiyeciliğin nasıl da kaba bir pragmatizme dönüştüğünü müşahede ettik.

İslamcı insanlar, diğer ideolojilerden nasıl farklı olduklarını, kimlik ve adalete dair örneklikleriyle göstermelidirler. Şüpheli, kendilerini zan altında bırakacak iş ve durumlardan uzak durmalıdırlar. Müslüman söylemlerinin ve bu arada adaletin, örnekliği sürekli aramızda dolaşmalıdır. Öyle ki, örnek adaletiniz küresel dünyada sizi "yegane doğru" haline getirsin.

"İslam cici bir dindir" söylemiyle kimse İslam'ın diğerlerinden daha farklı olduğunu düşünmez vesselam.