İslam adası Kıbrıs
HAFTASONU Akademi Kıbrıs & European Müslim Union (Avrupa Müslümanlar Birliği) ortaklığı ile gerçekleştirilen "Kardeşler Toplantısı Kıbrıs Buluşması" programına Hukukçular Derneği'ni temsilen katıldım. 19 Avrupa ülkesinden 120 katılımcı ile gerçekleşen 2013 toplantısından bende iz bırakan en önemli söz "Kıbrıs Islam Adası" oldu.
Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmanın yanlışlığı ile yüzleşmem gerekti bir kez daha. Rum kesimi olarak nitelenen adanın güneyinde 150 adet kayıtlı cami bulunduğunu, bunlardan 110 adedinin hala var olduğunu, 40 tanesinden ise hiç bir eser kalmadığını öğrendiğimde kendi cehaletimin yüzümü kızartmasına yetti.
Hala Sultan Cami imamı, aynı zamanda Güney Bölge Müftüsü Shakir Alemdar, geçmişte İslam adası olan bu toprakların tekrar o gösterişli günlere geri dönmesi için eksikliğin sadece bizde olduğunu tekrar hatırlattı. Zira Hala Sultan'ın neden doğduğu, topraklardan bu kadar uzakta olduğunu düşünmek bile gelmiyor / gelemiyor, yorgun / meşgul zihinlerimize.
Ne de yakışıyor bu güzel adaya Kur'an tilaveti. Müslümanlar, çok yakınlarındaki Suriye ve Mısırlı kardeşleri için dua ediyor. Tam da Müslüman Kardeşler yasaklanırken, sanki yasaklamalar kardeşleri ayırırmış gibi.
güzel İslam Adasını, burada yaşayan yerli halkın ve 74 harekatından sonra gelenlerin durumlarını konuşuyoruz. Heyhat cehalet kokuyor sorularımız. Muhataplarımız kibar insanlar ve kaçıncı kişiyiz bilmiyorum, bıkmadan usanmadan buradaki problemleri anlattılar. Sonra tanıdık bildik meseleleri dinliyoruz. 28 Şubat döneminin 1000 yıl süreceği öngörüsü ile körlükleri tescillenen yetkili ve sorumsuz kişilerin Adadaki kardeşlerimize de el attıklarını dinliyoruz. Türkiye'deki müslümanlar yetmezmiş gibi... Neyse ki dava başladı, bir nebze olsun yapanın yaptığı yanına kalmayacak düşüncesinin verdiği huzur var hepimizde.
Herşeyi bu küçük güzel Islam Adası'nda tekrar tekrar düşünüyorum. Eğer kardeşlik bağlamında bir bütünün parçaları gibi değil de bağımsız küçük parçalar şeklinde algılarsak o zaman ada ada kaybederiz birbirimizi. Bu anlamda önemsiyorum bu tür programları. Hiçbirşey olmasa bile 19 farklı ülkeden gelen 120 kişi, kabul ettikleri tek sıfat olan "Müslüman" sıfatı ile kardeşlik paydasında bir araya geldi. Her yıl farklı bir ülkede yaptıkları gibi... Ne demişti hocamız, "Bahar bir çiçekler gelmez, ama her bahar bir çiçekle başlar."
Müslümanlar, dünyanın bir ucundaki müslümanın dertlerini kendi dertleri olarak görüyor ise bahar her zamankinden daha yakın demektir.
