İşin sırrı eş dost herkesin bir araya gelmesinde...

Değerli okurlarım, çok şükür ki bir bayrama daha ulaştık. Bugün bize bahşedilen nimet kesinlikle hafife alınmamalıdır.

Çünkü mutluluklar, Allah'ın Rahmet Kapısından bayramlarda yağdığı gibi hiçbir zaman yağmaz...

Bu anlar öyle anlardır ki, neşe ve sevincin ortaya çıkması için, ufak bir tebessüm, tatlı bir söz yeter. Aynen bir kıvılcımın koca bir ormanı yakması gibi...

Belki bu satırları okuyanların arasından, "Ben bayramlarda da mutlu olamıyorum" diyenler çıkabilir.

Onlara diyorum ki: Sen bayramlarda yağan mutluluğa karşı kendini izole ettiysen, bayram ne yapsın...

Allah aşkına söyleyin... Şemsiye açan birini yağmur ıslatır mı? Sıkı sıkıya giyinmiş olan birine soğuk işler mi?

Değerli okurlar, Bayramın mutluluğundan hisse sahibi olamayanların en büyük hatası: Bayram günlerini tatil günü olarak görmeleridir.

Efendim zihinler tatile göre kodlanıldığı için, ruh bayramın sefasını süremiyor. Halbuki, kişiler yakınlarıyla bir arada bulunsalar, bayramın huzur ve neşesini derinden yaşayacaklar.

Aslına bakarsanız, bayramlarda mutlu olmanın yolları, bizim adet ve geleneklerimizde, bir kullanma kılavuzuna yazılır gibi yazılmıştır.

Hatta o kılavuzda, ölmüşlerimizin mutluluğu bide düşünülmüştür. Arefe ve bayram günleri mezarlıklara niye gittiğimizi bir düşünün bakalım...

Ramazan Bayramınız kutlu olsun...