Işık Adamlar
İlk karşılaştığım edebî metin “İstiklal Marşı”ydı. Henüz yedi yaşındayken ilk dinlediğimde etkilendiğim ve çok sevdiğim bir şiirdi. Âkif’in samimiyetini, hasbiliğini, coşkusunu ve imanını yansıtıyordu. 54 yıldan beridir sevdiğim ve benimsediğim bu destan, aziz milletimizin gönlüne bütün heybetiyle yerleşti.
Senenin bu son ayında çok anlamlı bir buluşmayı, tevafuku gördük. Aralık ayı zaten vefat yıldönümü münasebetiyle MehmedÂkif mevsimidir. Mütefekkir şair Sezai Karakoç’un vefatının ardından hatırlayışlar, anışlardevam ediyor. Ve bu iki üstadın arasında bir başka büyüğümüzü hatırladık. Star gazetesinin “Necip Fazıl Ödülleri”, vakti münasipte sahiplerini buldu.
Mehmed Akif, Necip Fazıl ve Sezai Karakoç… Üç öncü, önder ve kılavuz adam… Hayatlarıyla destanlaşan, şiirleriyle coşturan, fikirleriyle yol gösteren, eserleriyle yön veren üç büyük mustarip… Nesiller yetiştirmiş ender şahsiyetler: MehmedÂkif ve “Asım’ın Nesli”, Necip Fazıl ve “Büyük Doğu Nesli”, Sezai Karakoç ve “Diriliş Nesli”… Bu üç vefalı nesil, pazartesi günü Edirnekapı Şehitliği’nde Âkif’in mezarı başındaydı. Aynı günün akşamı Bâbıâli’nin kalbi olan Yeni Dünya Vakfı’nda buluştu.Tarihî mekânda Safahat şairini rahmetle andık.MehmedÂkif Ersoy Fikir ve Sanat Vakfı Başkanı Mehmet Cemal Çiftçigüzeli, şairimizin hayatını, sanatını, heyecanını, dostlarını, fikirlerini, ideallerini anlattı. Ben de birkaç kelam ettim. Salonu dolduran gençlerimiz konuşmaları dikkatle dinledi, soru sordu. Çiftçigüzeli ağabeyimiz lütfedip ÂkifSalnamesi’nin ikinci cildini ve 2021 İstiklâl Ajanda’nıbana armağan etti. Ben de kendisine Akıl Fikir Yayınları’ndan çıkan ve toplantıda gelenlere vakfımızın hediye ettiği İstiklal Marşı’nın Bülbülü MehmedÂkif Ersoy kitabımı arzettim.
Bizim yüzlerce, hatta binlerce edibimiz, şairimiz, yazarımız vardır. Lakin “ışık ve ufuk adam’ların sayısı fazla değildir. Öyleyse bunları keşfedip eserlerine yönelmemiz gerekiyor. Cumhuriyet devrini taçlandıran üç büyük mütefekkir şairimiz MehmedÂkif Ersoy, Necip Fazıl Kısakürek ve Ahmet Sezai Karakoç’tur. Ömürlerini inancımıza ve medeniyetimize hasreden bu kahramanları tanımak bizi, ailemizi ve dostlarımızı manen zenginleştirecektir.
Bazen sahip olduğumuz abide şahsiyetlerimizi fark edemiyoruz. Belki seviyoruz, hürmette kusur etmiyoruz. İsimlerini de sık sık anıyoruz. Acaba onları tam anlıyor muyuz? Fikir çilelerinin özüne varabildik mi? Bu konuda tereddütlerim var. Öncelikle adını andığımız yol açıcıların bütün eserlerini önümüze almalıyız. Hangilerini okuduk, hangileri sırada… Ciddi bir okuma faaliyetine başlamalıyız. Âkif’in temel eseri Safahat. Necip Fazıl ve Sezai Karakoç,muhteşem külliyatlarıyla var. Bu eserleri hakkıyla okursak inanıyorum ki birçok meselemizi de çözmüş olacağız. Bu güzide kitaplar, bize yol yordam gösterecektir. Boğuştuğumuz girift meseleler, elbette aydınlığa kavuşacaktır.
Yeni Dünya Vakfı’mızın yöneticilerine bir proje teklif ettim. “Sezai Karakoç’a 40 Yazarın Bakışı”. İnşallah 2022 yılında bu çalışma başlayacak. Her hafta bir yazar gelip üstadı anlatacak. Ayrıca “Safahat Okumaları”nı önerdim. O da hüsnü kabul gördü. Necip Fazıl’ın şiirlerini seviyoruz da peki nesirlerinden haberdar mıyız? Hayır. Öyleyse “Büyük Doğu Okumaları” da yapılmalıdır.
MehmedÂkif Üniversitesi kuruldu. Şimdi Necip Fazıl ve Sezai Karakoç üniversitelerini bekliyoruz. Necip Fazıl Ödülleri var, Öyleyse MehmedÂkif ve Sezai Karakoç mükâfatlarını tesis etmek boynumuzun borcu olmalıdır. Aziz milletimizin ruh kökünü kavrayan, inancını eserlerine aksettiren ve ömürlerini dinimize, irfanımıza, medeniyetimize hasreden bu mübarek şahsiyetlerin isimlerini her yerde ve her zaman yaşatmalıyız. Kültür merkezlerine, okullara, caddelere ve sokaklara adları konulmalıdır. Yetmez, en önemlisi çocuklarımıza da MehmedÂkif, Necip Fazıl ve Ahmet Sezai isimlerini vermeliyiz.Bu serdengeçtilerin, şairlerin ve mütefekkirlerin isimleri ailemizi taçlandırmalı. Üstümüzde hakları var. Onları okursak anlayacağız ve daha çok seveceğiz.
MehmedÂkif’in şairliği biliniyor. Ama mütefekkirliğinden pek haberdar değiliz. Safahat baştan sona bir fikir, ahlak, öğüt, fazilet ve iman kitabıdır. Üç büyük şairimizi rahmetle, duayla ve minnet hisleriyle yâd ederken Âkif’in vecizelerinden bir kaçını hatırlayalım: “Allah’tan utanmak ilim ile olur.”, “Ayıp arayan göz, hüner göremez.”, “Her hakikat her yerde söylenmez.”, “İnsan iki şeyi bilmelidir: Biri haddini, diğeri de hesabını.”, “İsterseniz, istediğiniz adam olursunuz.”, “İnsanın mahiyeti söylemek değil, sözünü tutmaktır.”