İşgalcinin karanlık yüzü

Ruhunu Emperyalist güçlere gönüllü pazarlayan, karanlık mahfillerin kontrolünde hareket eden ahlaksız yapıların saldırısıydı 15 Temmuz işgal girişimi.u2026

Maskelerin ardında gizledikleri karanlık emellerini gerçekleştirmek için harekete geçirilen bu yapılar, birbirlerine zıt noktada görünüyor olsalar da Cumhurbaşkanımızın dediği gibi bir "üst akılın" kontrolünde adım atıyorlar genellikle.

Kimi zaman PKK olarak çıkıyor meydana, kimi zaman Sol bir örgüt, kimi zaman Daeş en son gördüğümüz şekliyle de FETÖ terror örgütü olarak saldırdılar.

Aylardır Türkiye'yi uluslararası kamuoyunda "teror destekçisi ülke" olarak göstermek için yapılan algı operasyonları hepimizin malumu. Fetöcü teröristler ve onların kayığına binmiş olan özellikle sol ve laik kesimin bu operasyona "ülke diktatörlüğe doğru gidiyor" yaygarasıyla çanak tuttuğu da bir gerçek.

İktidara muhalefet etmenin çok ötesine geçerek Türkiye'yi, emperyalist güçlerin önene atma girişimine dönen algı operasyonları aslında işgalin alt yapısını oluşturma planının bir parçasıymış diyebiliriz bugünden bakınca.

İşgal girişiminde ABD nin rolü var mı yok mu tartışmaları yönden abesle iştigal. Rolü yok, tam merkezinde Amerika.

Demokrasiden uzaklaşan Türkiye'ye darbeyle demokrasi getireceklerdi bu işgalle.

Aynı Mısır, Irak, Suriye ve Libya'ya getirdikleri gibiu2026

Amerika ""bir ülkede "darbe olabilir" diyorsa biz bu cümleyi, o ülkede darbe yapacağız olarak okuruz. Şimdi " başarısız darbe girişimi sonrası Türkiye'de iç savaş çıkabilir" türü açıklamalar yapıyorlar ya, biliyoruz ki Amerika darbeyle başaramadığı işgali içsavaş çıkartarak gerçekleştirmek istiyor.

İşgal girişimi başladığında CIA yan kuruluşu olan Stratfor düşünce kuruluşunun darbenin başarılı olduğunu ve Cumhurbaşkanı Tayyip erdoğanın Almanya ya kaçtığını söyledikten sonra "Yönetimi ele geçiren Yurtta sulh konseyi'nin ilk kararının Kuzey Irak'taki TSK askerlerinin geri çekmek oldu" açıklamasına dikkatinizi çekmek isterim.

Bu açıklama işgal sonrası bölgede uygulamak istedikleri planların ipucunu gösterir mahiyette. Türkiye ile ilişkileri iyi olan Barzani'ye yapılan darbe ve suikast girişimlerini de dikkate alarak, meselenin Kuzey Irakdan Başlayan ve Suriye'de PYD'yi dahil edip GüneyDoğu Anadolu bölgesiyle beraber Türkiyenin Doğu sınırını tamamen kapatacak bir PKK devleti kurma niyetlerini ibraz etmiş oldular. Başarısız işgal sonrası kaçan örgüt mensuplarına PKKnın Kandil kampında yer ayarlamaktan, örgüte sızdırılan MİT mensubu istihbaratçıların listesini teslim etmeye kadar FETÖcülerin PKK ile olan ilişkinin iç yüzü de bu planı doğrular mahiyette. Özetle, uzun bir zamandır Amerikanın Suriye ve Irak özelinde Ortadoğuyu yeniden dizayn planına engel olan Türkiye'yi bu işgalle devre dışı bırakmak istediği de hadisenin ayan olan neticelerinden birisidir.

Rabbim bu hailerin planını milletin yiğit duruşuyla bozdu hamdolsun. İnşallah millet olarak bizi tekrar içimizden vurmalarına mahal vermeyecek birliği oluşturacak ve içimizde görünen ruhu işgal edilmişlerden kurtulacağız. Millet olarak dirliğimizi sağladığımızda yedi düvel küffar birleşse bükemez bileğimizi.