İş Tecrübesi Sorunu Çözülecek
'Çalışma Hayatında Milli Seferberlik Programı' kapsamında işsizlikle ilgili alınacak tedbirler ve teşvikler hakkında açıklamalarda bulunan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet MÜEZZİNOĞLU; üniversiteden yeni mezun olan gençlere yönelik projeleri kamuoyuyla paylaştı.
Bunlardan en dikkat çekeni işverenin üniversiteden yeni mezun olan bir genci istihdam etmesi halinde devletin, net asgari ücretin ilk yıl yarısını, ikinci yıl yüzde 25'ini karşılamasıydı.
Bu uygulama, işverenin yükünü azaltmasının yanında özellikle hiçbir tecrübesi olmayan gençlerimiz için son derece önemli.
Çünkü gençler okul sıralarında iş hayatıyla ilgili faydalı bir bilgi edinemiyorlar.
Daha çok akademik ve temel eğitim alıyorlar.
Staj zorunluluğu olan bölümler ise malum.
Staj yapanlara fotokopi çekmek gibi herhangi bir tecrübe sağlamayan işler veriliyor.
Öğrencilik hayatını tamamlayıp iş hayatına girmek isteyen gençler iş tecrübesi sorunuyla karşı karşıya kalıyorlar.
Devletin bu desteği sayesinde iki yıllık iş tecrübesine sahip olabilecekler.
Buna ilaveten çalışanlar açısından iş hayatına ilişkin diğer bir sorun da kayıt dışı yani sigortasız çalışma. Verilere göre çalışanların yaklaşık yüzde 35'i sigortasız çalışıyor.
Bu uygulamadan yararlanacak işverenlerin sigortasız eleman çalıştırması mümkün olmayacak.
Böylelikle istihdam edilen gençlerin erken yaşlarda sigortası başlamış olacak.
Teşviğin şartı olan üniversite mezunu ifadesi de gençleri üniversite okumaya teşvik edecek bu yolla da toplumun eğitim seviyesi yükselecek.
Bunlar olumlu yönleri.
Peki kimin işine gelmiyor?
Bilindiği gibi devletin bazı kademelerinde 1 kişinin yapacağı işi 5 kişi yapıyor.
Devletteki bu atıl kapasite sık sık dile getiriliyor.
Ya özel sektörde durum nasıl?
5 kişinin yapacağı bir iş için maksimum 4 kişi istihdam ediliyor, ek mesailerle açık kapatılıyor.
İşletmelerde boşta duran adam olmuyor.
Eleman ihtiyacı olmayan normal seyrindeki bir işyerinde neden yeni işe alım olsun ki?
O zaman işverenin maaşını tam olarak ödediği mevcut çalışanlar risk altında olacak.
Hele ki belirli bir uzmanlık gerektirmeyen işlerde çalışan yahut işle ilgili bir eğitime tabii tutulmamış personel için durum kritik.
Yapılan reformları her zaman takdir ediyoruz.
Elbette herkese yaranmak imkansız.
Bu uygulama ancak sıfırdan iş yeri açacak olan veya iş hacmini arttıracak dolayısıyla ilave çalışana ihtiyaç duyacak olanların yararlanması halinde her kesimi memnun edebilir.
Zaten bu desteğin esas amacı da hali hazırda çalışan pesoneli yeni mezunlarla değiştirmek değil, üretim kapasitesini arttırma yoluyla yeni istihdam kapıları açmak olmalıdır.
Çünkü Türkiye'nin en temel ekonomik sorunu olan işsizliğin kalıcı çözümü üretime bağlı büyümedir.
