Dolar (USD)
34.59
Euro (EUR)
36.18
Gram Altın
2969.41
BIST 100
9648.59
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
10 Mart 2017

İş Hayatında Kadının Yeri

İnsan kaynakları yönetim danışmanlığı firması Mercer, her yıl yaptığı 'Kadınlar İş Dünyasında Parladıkça' adlı araştırmasının Türkiye sonuçlarını açıkladı.

Bu yıl ilk kez, Professional Women's Network(PWN) İstanbul ortaklığı ile yürütülen araştırmanın sonuçlarına göre, Türkiye'de şirketler giderek artan bir ilgiyle kadın temsilini artırma çabası içinde.

Yüzde 32 ile dünya ortalamasının 6 puan gerisinde olan Türkiye'de kadın çalışan katılım oranı, üst kademede ise global ortalamanın üzerine çıkıyor.

Raporda mevcut işe alım, terfi ve elde tutma oranlarının 2025'e kadar cinsiyet eşitliğini sağlamak için yeterli olmadığına, Dünya Ekonomik Forumu'nun 2016 Küresel Cinsiyet Uçurumu Raporu'na göre şu anki değişim hızıyla ekonomik anlamda cinsiyet uçurumunun dünyada 170 yıl daha kapanmayacağına dikkat çekiliyor.

Türk iş dünyasında cinsiyet çeşitliliği için önerilen yöntemler ise şöyle sıralanıyor: Liderlerin, yöneticilerin ve erkeklerin katılımını sağlamak, aktif olarak esnek çalışma programlarını yönetmek ve desteklemek, potansiyel önyargılar için değerlendirme süreçlerini gözden geçirmek, işgücü havuzunun ve kariyer yollarının bütününe odaklanmak, etkisi yüksek rollerde kadınların kendilerine has yetkinliklerinden faydalanmak, kadınların kendilerine has ihtiyaçlarına hitap eden bütüncül bir strateji geliştirmek.

Verilere göre kadınlar işgücünün sadece yüzde 32'sini oluşturuyor. Bu oran dünyada yüzde 38 düzeyinde.

Türkiye'de kurumların her kademesinde, kadınların erkeklere nispeten daha düşük oranlarda temsil edildiğine dikkat çekilen raporda; çeşitliliğin önündeki engeller şöyle sıralanıyor: Yukarıdan aşağı katılımı oluşturma konusunda etkisiz liderlik, sınırlı kalan çalışanı elde tutma programları, İK süreçlerinde ve yetenek yönetiminde olası önyargılar, gerekli gelecek becerilerinin ve yetkinliklerinin kurumda yetersiz bir şekilde gözden geçirilmesi ve cinsiyet dengesini sağlamak için bütüncül stratejilerin yokluğu.

Kadınlar ile erkeklerin eğitim oranları arasındaki farklar da Türkiye'de kadınların iş yerindeki ilerleyişini ve işletmelerin potansiyel büyümesini yavaşlatıyor.

2015 yılında 15-29 yaş arası kadınlar için Türkiye'deki eğitim kayıt oranının yüzde 38'lerde olup, yüzde 49'luk OECD ortalamasının çok gerisinde kaldığı belirtilirken; Türkiye'de 15-29 yaş arası kadınların yüzde 43'ünün ne bir işte çalıştığı ne de bir eğitim veya öğretim programına kayıtlı durumda olduğu, bu oranın aynı yaştaki erkekler için yüzde 15 olduğu ifade ediliyor.

Buna karşılık, yüksek öğrenim gören kadınların yüzde 71'i işgücüne katılıyor böylelikle erkekler ile kıyaslanabilir oranlarda temsil gücüne erişebiliyor.

Kadın yöneticilerin erkek mevkidaşlarına göre üstün oldukları alanların başında duygusal zeka geliyor. Kapsamlı ekip yönetimi ve insan liderliği becerileri, değişim veya zorluk karşısında esneklik ve uyum sağlama yeteneği, stratejik vizyon, problem çözme becerileri ile yenilikçilik ve yaratıcılık da kadınların daha üstün olduğu alanlar olarak gösteriliyor.

Erkek yöneticiler ise teknik beceriler ve uzmanlıkta derinlik, operasyon ve proje yönetim becerileri, etkileme ve müzakere gücü, deneyimin kapsamı, gelir ve gider yönetim deneyimi ile bilinçli risk alma ve girişimcilikte kadın yöneticilere göre daha üstün nitelikte görülüyor.

[email protected]