IRKÇILIK, MEDENİYET VE DÜŞÜNCE
Prof.Dr. Bilal SAMBUR
Bir ırkın
üstünlüğünü savunmaya hayatını adamış kişilerin, insanlık medeniyetine hiçbir
katkıları olmadığı gibi, düşünce, felsefe, sanat ve ahlak adına da hiçbir
anlamlı ürün ortaya koymamışlardır. Irkçılığın düşüncesi yoktur, sahte
yalanları ve kurguları vardır. Irkçılık düşüncesine beynini ve kalemini teslim
edenler, hiçbir alanda düşünür ve mürşit olarak nitelenemezler.
Beynini ve
kalemini ırkçılığa teslim etmiş kişilerin en önemli özelliği, çeteci ve
komitacı olmalarıdır. Rasyonel ve özgür özelliklerini geliştirerek özgün bir
birey olma fikrine yabancı olan ırkçı kişiler, bir ulus yaratmak gibi büyük
çılgın yalanları ve yanılsamaları gerçek olarak kurgulamaya çalışırlar. Ben ve
senin yok olduğunu iddia ederek birey düşüncesini inkar eden ırkçı düşünce, biz
etrafında sahte yalanlar üzerine kolektif kurguların kurulabileceği yanılsaması
içindedirler. Birey olmamış ırkçılar, “nasıl insan olunur?” sorusuyla
ilgilenmedikleri için kurgulamaya çalıştıkları ırkı icat etmek ırkçılığın
esaslarını uydurmaya çalışırlar.
Irkçılığa
beynini ve kalemini teslim etmiş kişiler, bireyin gerçekliğini inkar ettikleri
gibi, toplum olarak insan gerçekliğini de inkar etmektedirler. Irkçılar,
mütefekkir olmadıkları gibi, sosyolog da olamazlar. Toplumu anlama, araştırma,
açıklama ve anlamlandırma şeklinde bir
çabaları olmayan ırkçılar, hayal ettikleri toplumu ulus olarak
kurgulamaya çalışırlar. Irkçı ideologlar, ırkçılık mefküresinden bir millet
veya ulus çıkarılabileceği şeklinde çılgın ve akıl dışı bir
hayal dünyasına sahiptirler.
Irkçılık, hiçbir zaman insan bilimi olmadığı gibi sosyoloji de değildir.
Irkçılığın ideologları ve kalemşörleri, insan bilimci olmadıkları gibi, toplum
bilimci de değildirler. Irkçılık, ruhiyyatı reddettiği gibi, içtimaiyyatı da
reddetmektedir. Irkçılar, insanı ve toplumu inkar ettikleri gibi, en çok da
kültür kavramını istismar ve iğfal
etmektedirler. Kendilerinin ırkçılık yapmadığını sanan ve savunan ırkçı
yazarlar, icat etmek istedikleri için ırkın kültürel temelleri olduğunu ve
kültür etrafında bir ırk ve milliyet yaratmanın mümkün olduğuna inanırlar.
Irkçıların kültür etrafında ürettikleri bütün kurguların hepsi yalandır.
Irkçılığın, insani, toplumsal bir temeli olmadığı gibi, bir kültürü de yoktur.
Irkçı yazarlar, ırkçılık etrafında bir ideoloji ürettikleri gibi, ırkçılığı
besleyen ve geliştiren ırkçı nitelikte bir kültürel kimlik yaratmayı
amaçlarlar.
Kültür
kavramını istismar eden ırkçı ideologlar, kültürün medeniyetten ayrı olduğunu savunurlar.
Modern medeniyetin demokrasi, insan
hakları, hukukun üstünlüğü, bilim ve akıl şeklindeki değerlerinin hiçbirini
önemsemeyen ırkçı ideologlar, kültürün
bir topluluğu medeni millet haline
getirmeye yettiğini sanmaktadırlar.İdeal veya milliyet kavramları
etrafında ileri sürülen ırkçı fikirler,
medeniyet değil, medeniyet karşıtıdırlar.Irkçılık, modernleşme ve medeniyetle
bağdaşmamaktadır.Medeniyet, özgürlük, hukuk, barış, çoğulculuk, akıl, bilim ve
felsefe değerleri etrafında insanın bireysel çabalarıyla ve üretimleriyle
gerçekleşen insanlığın olgunlaşmış ve gelişmiş
durumunu ifade etmektedir.
Irkçılar,
şiir ve edebiyattan nefret ederler. Şiir ve edebiyatı ırkçı hezeyanlarını ifade
etmek için kullanan ırkçılar, şiir ve edebiyatı iğfal ederek insanları manipüle
etmeye, ırkçı ütopyalarının insanlar üzerindeki duygusal etkisini arttırmayı
çalışırlar. Irkçı hezeyanların yayılmasında şiir ve edebiyat, çok önemli bir
araç olarak kullanılmaktadır. Sanatın, edebiyatın ve şiirin insanın derin duygu
ve ruh dünyasını ve tecrübesini ifade etmek yerine ırkçılar, sanat toplum
içindir adı altında “sanatı ırkçılık
içindir” şeklindeki formüle dönüştürmüşlerdir.
İnsani ve
sosyolojik açılardan ırkçılığın ve milliyetçiliğin bir yalandan ve yanılsamadan
başka bir şey olmadığının çok iyi farkında olan ırkçı kalemşörler, ırk ve
millet yaratma yolunun eğitimden geçtiğine inanmaktadırlar. Otoriter ve ırkçı
bir müfredatla ve muhtevayla hayal
ettikleri ırkı ve milliyeti icat etmeye kalkan ırkçılar, eğitim sürecini bilimden,
felsefeden, akıldan ve sanattan arındırarak eğitimi, ırkçılık üreten bir
kölelik sürecine dönüştürmektedirler. Irkçılara göre insani eğitim yoktur,
ırkçı eğitim vardır. Irkçılığın her biçimine karşı kişinin insanlığını koruması
ve geliştirmesi çok önemli bir ihtiyaçtır.