Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
21 Şubat 2023

​Irkçılığı Yumruklayan Adam

Günümüzde teknolojinin baş döndürücü bir hızla geliştiğinde hemfikir olduğumuzu düşünüyorum. 90’lı yıllardan itibaren internetin devreye girmesiyle bilgiye ulaşmanın daha da kolaylaştığını söyleyebiliriz. Dünyanın en ücra köşesinde de olsa olanı biteni anında öğreniyoruz. Gizlilik- saklı kalma gibi kavramlar ortadan kalktı. Her şey alenilik kazandı. İyi mi oldu, kötü mü oldu onu tarihin ileriki günlerine kavuşacaklar öğreneceklerdir. Bu konuda görüş bildirmenin erken olduğunu belirtebilirim.

Teknolojinin aklımızın önünde gittiğinin görüntüsü zuhurat olarak yukarıdaki paragraf ortaya çıktı diyelim mi? Spiker Orhan Ayhan’ın heyecanla anlattığı boks müsabakalarını dinlediğim altmışlı yılları hatırladım. Çocukluğumuzun ve ilk gençlik yıllarımızın efsanesi Muhammed Ali’nin dergilerde çıkan resimlerini özenle kesip kitap sayfalarımız arasına koyardık. Sol kroşe, sağ aparkat, karın boşluğu kavramlarının yanı sıra “Kelebek gibi konar, arı gibi sokarım” deyimi de lügatimize girmişti. ABD’li bir siyahînin Müslüman olmasının ardından evrenselliğin ne olduğunun şuurunda olmadan sadece inanan bir insanı gönülden desteklerdik. Şimdilerde hayatı ile ilgili belgeselleri teknolojik gelişmeler sayesinde masa başında seyrediyorum.

Nevzat Yalçıntaş’ın hatıralarının derlendiği Türkiye’yi Yükselten Yıllar/ Hatıralar kitabının kaynak olarak kitaplığımızdaki yerini almasından sonra hocamızla ilgili bir iki yazı kaleme alarak hatıralarımızla yâd etmiştik. Özenle hazırlanmış ve yakın tarihimize ışık önemli bir eserin editörlüğünü rahmetli İsmet Uçma yapmış. İşaret Yayınları arasında çıkan kitapta hocamız gezdiği ülkeler, tanıştığı insanlar, başına gelenlerden başlayarak anlatmış. Hayatına dokunduğu isimlerin başında ise Muhammed Ali geliyor.

İngiltere’de bulunduğu bir sırada Londra Kültür Merkezi’nden boksör Cassius Marcellus Clay’ın bir unvan maçı için geldiğini haber veriyorlar. Ertesi gün kaldığı otelin lobisinde selamlaşmanın ardından Ali’nin kelime-i şehadet getirmeye başladığı ve sarıldıklarını anlatıyor. Yalçıntaş Hoca şöyle devam ediyor: “Bir de baktım ki, gözlerinden pıtır pıtır yaşlar dökülüyor. Doğrusunu söylemek gerekirse, o an hem duygulandım, hem şaşırdım. Teessürünün nedenini tahmin ettiysem de, yine de onu teessüre sevk edecek bir davranış hatası yapıp yapmadığımdan emin olmak istedim.” Clay’e niye ağladığını soruyor; “Bunlar mutluluk gözyaşları. Şu yaşımdayım, bana sarılan ilk beyaz adam sizsiniz” demiş.

Sonra Muhammed Ali ve ekibinin odasına misafir oluyor. Namaz kılmayı bilmediklerini söyleyince, bilgilendiriyor ve öğretiyor. Bunun üzerine Muhammed Ali onu öğlen yemeğine davet ediyor ve dünya şampiyonası maçına çıkana kadar Müslüman olduğunu açıklamayacağını, şampiyon olup basın açıklamasıyla açıklamak istediğini söylüyor.

Nevzat Yalçıntaş’a, eğer Müslüman olduğunu söylerse onu maça bile çıkartmayacaklarını, işin içinde olan birisi olarak tahmin edebiliyor. Ringlerde ırkçılığı döven Muhammed Ali “Ne zaman ki bu maç bitecek ve galibiyetim tescillenecek, işte o zaman basın toplantısıyla hakiki ismimi söyleyeceğim” demiş.

Türkiye’deki dindar ve muhafazakâr gençliğin gönlünde yer tutan Muhammed Ali 1 Ekim 1976’da yaptığı ziyarette ileride doğacak oğluna ‘Muhammed Ali Fatih’ ismini koyan, Milli Selamet Partisi (MSP) lideri ve başbakan yardımcısı Necmettin Erbakan, Devlet Bakanı Hasan Aksay ve Diyanet İşleri Başkanı Süleyman Ateş’le Sultanahmet Camii’nde cuma namazı kılmıştı. 3 Haziran 2016 tarihinde vefat eden Muhammed Ali’nin cenaze töreni ve namazına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan eşi Emine Erdoğan’la katılmıştı. Allah Nevzat Yalçıntaş, İsmet Uçma ve yazımıza konu ettiğimiz Muhammed Ali’ye rahmet etsin, makamını âli eylesin ve’s-selam.