Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
18 Ekim 2019

Irkçı kafa

Türkiye Barış Pınarı harekâtına başladı, akabinde Arap Birliğinden hiç de sürpriz olmayan kınama bildirisi yayınlandı.

Kemalist- ulusalcı- solcu cenah bunu fırsat bilip başladılar “ümmet” fikrinin ne kadar içi boş hayal mahsulü oluğu nakaratını tekrarlamaya.

Hatta bu konuyu “sayın ahalimiz”, “asrın liderimiz” gibi Türkçe özürlü tamlamaların mucidi; çalakalem yazdığı kitabından 1881 âdetinin beherini 2500 liraya satarak yandaşlarını kazıklamakla maruf bir köşe yazarımız dahi kendince müstehzi bir eda ile diline doladı.

Bu kesimin Müslümanlara yakıştırdıkları bir isim dahi vardı: Arapsever.

Bu zavallı kafa olayın idrakinden o kadar uzaktı ki ırkçılığı reddeden zihniyeti eleştirirken bile muhatabını başka bir ırkı sevmekle itham ediyordu. Tam bir fehimsizlik örneği!

Zaten bu kafa değil miydi Kürtçülük belasını bu toplumun başına musallat eden.

Bir zamanlar bu kafanın baş temsilcilerinden Mahmut Esat Bozkurt aynen şöyle bir laf tüketmişti:

Benim fikrim, kanaatim şudur ki bu memleketin kendisi Türk’tür. Öz Türk olmayanların Türk vatanında bir hakkı vardır, o da hizmetçi olmak, köle olmaktır.”

Batıda hukuk tahsili görmüş Batı kanunlarını tercüme etmiş bir zattan sadır olan yolumuzu aydınlatıcı (!)nasıl da veciz bir söz, değil mi !?

Barış Pınarı harekâtı hakkında birkaç gün sonra bir Türk’ten, üstelik sıradan değil Cumhurbaşkancılığı görevini deruhte eden bir zattan hepimizi hayretler içerisinde bırakacak acayip cümleler sarfiyatı hâsıl oldu.

KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı idi sosyal medya üzerinden gevezelik yapan:

“ 1974’te biz adına barış harekâtı desek de bu bir savaştı ve akan da kandı. Şimdi Barış Pınarı desek de akan su değil kandır

Bu Türk’ün sözlerine şaşırdık mı? Hayır! Zira Kıbrıs dine ve dindarlığa kırmızı görmüş boğa tepkisini vermekle ünlü bir yer. Anlayacağınız sırılsıklam laik ve seküler. Batıcılık tavan yapmış vaziyette.

Bu ahvalde başka ne beklenebilirdi ki?

Demek ki neymiş, önemli olan zihniyet meselesiymiş. Kürt, Türk, Arap olmak değilmiş.

Herkes biliyor ki ülkemizde Türk Kemalist ulusçularla Kürt Kemalist ulusçular pek çok konuda hemfikirken, İslami hassasiyeti olan Türk ve Kürt insanımız birçok konuda benzer düşünmektedir.

Ulusçu zihniyetin aşağılamaya çalıştığı, Batı ağzıyla “terörist” dediği Suriye Milli Ordusu’nun içerisinde Kürtler, Araplar ve Türkmenler, TSK ile birlikte göğüs göğüse mücadele vermekte ve şehit olmaktalar.

Diğer yanda ise Batı taraftarı PYD saflarında savaşan pek çok Batılı var!

İslam sadece namaz, oruç, hac gibi farizalardan müteşekkil değildir. Müntesiplerine bir dünya görüşü sunar. Tevhid, adalet, kötülüklerle mücadele, mustazaflara (zayıf bırakılmışlara) yardım, müstekbirlere hakkı hatırlatma gibi fikri ve ameli yükümlülükler yükler.

Allah kitabında “Müminler ancak kardeştirler” (Hucûrat,10) der. Bunun aksini iddia eden kişi ancak iki hal üzerine olabilir: İlki Müslüman değildir ki buna diyebileceğim herhangi bir şey olamaz. Müslüman değilse boşluğu elbette bir ideoloji, kendince ulu bir önderin sözü yahut seküler dünya görüşü ile dolduracaktır.

Gelelim ikinci şıkka: Bir kişi kendisini bir yandan Müslüman olarak niteliyor öte yandan Allah’ın bir emrini beğenmiyorsa kendisini ona ortak koşuyor demektir. ‘Tanrı bu konuda yanılmış, eksik biliyor; bilemediğini ben düzeltiyorum’ demektir. Yaptığı insanları şirke davettir ki buna sessiz kalmamız mümkün değildir.

Kur’an müntesiplerini kardeş, üstelik “ancak kardeş” olarak tanımlayacak birileri de bunu aklı sıra hafife alacak…

Bu kafa kendisi gibi düşünmeyenleri Arapsever olarak nitelediği gibi Türk düşmanı yaftasını da yapıştıracak.

Ne cüret! Bunlar evvela Türk tarihinden bihaber oldukları için “Türk nedir?” başta bunu bilmezler. Onların nezdinde “Türk” Müslüman halkları müsteşrik edasıyla aşağılayan, Batıya öykünen, Batıya taraftar; çok çaresiz kalınca “uygarlığa yakışmadı” kıvamında mahcup bir eda ile Batının cürümlerini kınayan bir tiptir.

Allah “müminler ancak kardeştirler “diyor. Araplar, Kürtler, Türkler değil.

Bu nedenle ne PKK, ne Arap Birliği ne de Mustafa Akıncı bize kılavuzluk yapamayacağı gibi varlıkları ile inancımızı bırakalım sarsmayı aksine sağlamasını yapmış olurlar.