Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

İran-Amerika gerginliğinin geleceği

İRAN rejiminin uluslararası operasyonlarını, vekalet savaşlarını ve paramiliter yapılarını kontrol eden ve yöneten Kasım Süleymani’nin öldürülmesi, İran ve Ortadoğu’da büyük bir şoka sebeb olmuştur.

Kasım Süleymani’nin öldürülmesi gerçeği karşısında İran ve onun kontrolündeki güçler, kendilerini yeniden dizayn etmeye çalışmaktadırlar. Kasım Süleymani’nin öldürülmesinin Ortadoğu’daki statükoyu değiştirecek şekilde etkileyip etkilemeyeceği veya kurulu durumu güçlendirip güçlendirmeyeceği sorusunun cevabı belirsizliğini korumaktadır.

Savaş istemiyorlar

İran ve Amerika, savaş istememektedirler. Gerilimin iki tarafı olan Amerika ve İran’ın savaş istememekte ortaklaşması, ilginç bir durumdur. Amerika ve İran, savaşmak yerine sürdürülebilir ve kontrol edileblir bir gerilim stratejisini uygulamaya sokmuşlardır. Kontrollü gerilim stratejisini uygulamaya sokan Amerika ve İran, Ortadoğu’nun sürekli olarak diken üstünde olmasını tercih etmektedirler.

Kasım Süleymani’nin en büyük mirası, Ortadoğu’da organize ettiği sayısız paramiliter yapı ve Şii-Sünni çatışmasının bütün altyapısını hazırlamış olmasıdır. İran, Şii-Sünni gerilimi üzerinden Ortadoğu coğrafyasında daha fazla güç, kontrol ve kaynak elde etmeyi istemektedir. Kasım Süleymani’den sonra İran, Fars milliyetçiliği ideolojisini daha fazla kullanacak ve Şiiliği yayılmacı amaçlarının gerçekleşmesi için araçsallaştırmaya devam edecektir. Kasım Süleymani’nin faaliyetleri sayesinde Ortadoğu coğrafyasındaki mezhep fay hattı, çok kırılgan hale gelmiştir. İran, Kasım Süleymani’in öldürülmesini, Şii dünyayı provoke ve mobilize etmek için sürekli olarak gündemde tutacak, Kasım Süleymani’den yeni bir Kerbela mitolojisi ve teolojisi üretmeye çalışacaktır.

İran vazgeçmeyecektir

Kasım Süleymani, İran’ın Ortadoğu’daki ve İslam dünyasındaki hegemonya politikasının uygulayıcısı konumundaydı. Süleymani’nin ölümü, İran’ı bölgesel hegemonya politikalarından vazgeçirmeyecektir. İran, rejimin yeni savaş aparatlarını devreye sokmak ve Şii kitleler üzerinde nüfuz kurmak suretiyle Ortadoğu’da daha fazla, güç, kaynak ve kontrol elde etmenin peşinde olacaktır. İran, Süleymani gibilerini kullanarak Afganistan, Irak, Yemen, Suriye, Lübnan ve Afrika gibi yerlerde yarattığı paramiliter canavarları doyurmak için daha fazla savaşa ve şiddete ihtiyaç duymaktadır. Hamaney, Amerika karşıtlığını sürekli gündemde tutarak savaş ve şiddet isteyen birisidir. Hükümetler ve meclisler, İran’da etkisizdir. İran’da asıl olan dini rehber olarak görülen Hamaney ve onun etrafındaki molla oligarşisidir. İran sistemi içinde var olan Devrim Muhafızları denilen yapı ve onun kontrolündeki, paramiliter örgütler, sürekli yeni savaşlara ve çatışmalara sürülmektedirler.

Amerika çekilmeyecektir!

Kasım Süleymani’nin öldürülmesi, Otadoğu’dan Amerika’nın çekilmeyeceğini de göstermektedir. Amerika, Ortadoğu’da varlığını azalttığı durumda hemen İran’ın kendisine yeni nüfuz alanlarını oluşturduğunun farkına varmıştır. Amerika, İran nüfuzunu sınırlamak için Ortadoğu’da daha etkin bir şekilde var olma yoluna gidecektir. Yeni süreçte Amerika ve İran arasında, bazen askeri operasyonların ve saldırıların gerçekleşmesi güçlü bir olasılıktır. Amerika, bundan sonra İran’ı yatıştırmak yerine ders verme politikası izleyecektir.

Güçlü İran yalanı!

Kasım Süleymani’nin öldürülmesi, İran’ın efsaneleştirildiği gibi Amerika gibi bir süpergücü bile etkisizleştirilebilecek bir askeri güce sahip olmadığını göstermiştir. İçeride Devrim Muhafızları gibi silahlı yapıları kullanarak toplumu baskıyla kontrol altında tutan İran rejimi, en gözde komutanını öldüren Amerika’ya karşı iki üsse yönelik füze saldırılarıyla karşılık vermiştir. İran’ın füze misillemesi, İran’ın sınırlı kapasitesini gösterdiği gibi, rejimin daha ağır sonuçlara hazır olmadığını da göstermektedir. İran, kendisi için tablonun daha fazla ağırlaşmaması için dikkatli, temkinli ve orantılı bir yol izlemektedir.

Amerika ve İran arasındaki gerilim, Rusya ve Çin’in Ortadoğu’da öne çıkmasını sağlamaktadır. Irak, Amerika-İran gerginliğinin çatışma alanıdır. İran, füze misillemesiyle Amerika’ya değil, Kürtlere ve Sünnilere gözdağı vermiştir. İran, önümüzdeki süreçte Sünniler ve Kürtler üzerindeki baskısını arttıracaktır.