İpini koparanlar tiyatrosu 15 Temmuz Darbesi
İpini koparan her soytarı, 15 Temmuz ABD (FETÖ) işgal girişimini küçümsüyor ve “darbe tiyatrosu, ERDOĞAN komplosu” gibi ahmakça ve akla ziyan iddialarda bulunuyor.
***
Gözlerimizin önünde gerçekleşen, hepimizin şahit olduğu, birlikte yaşadığımız bir işgal girişimini inkâr etme soytarılığında bulunuyorlar. Bu da yetmezmiş gibi herkesin buna inanmasını ve bu gerçeği inkâr etmesini istiyorlar.
***
Yaklaşık olarak 100 general darbede yer aldı. Hiçbir general/subay: “bu darbe ERDOĞAN tiyatrosu” demedi. Yurt dışına kaçmış 400’ün üzerinde subay var. Onlar da : “Bu darbe ERDOĞAN tiyatrosu” demiyor ama, bazı süper beyinliler hâlâ: “Darbe ERDOĞAN tiyatrosu” diyor.
***
Ortada olan, hepimizin gözleriyle gördüğü ve şahit olduğu darbe girişimini sulandırmak için, meclise araştırma önergesi veriyorlar. Olanı araştıralım diyorlar. Zaten ortada. Olanın nesini araştıracaksın. Hükümet 2016’dan beri araştırıyor zaten. Darbeyi tiyatroya çevirmek için, araştırma önergemiz reddedildi diyorlar.
***
“Er olan askerlere darbeci muamelesi yapıldı, köprüde erlerin boğazları kesildi” diyerek gerçeğin üstününü örtmeye çalışıyorlar.
***
Şaban Dişli, FETÖ'cü kardeşine suçlu muamelesi yapıyor ve darbeci Mehmet Dişli'yi savunmuyor. Ama, Selahattin Demirtaş, PKK'li Nurettin’e, kardeşine suçlu muamelesi yerine kahraman muamelesi yapıyor ve PKK'li kardeşini savunuyor. Şaban Dişli'ye FETÖCÜ diyenler, Demirtaş'a PKK'lı demiyor.
***
15 Temmuz Anadolu Destanı
15 Temmuz gecesi, sadece bir darbe teşebbüsü değildi. Darbeden çok öte bir (DIŞ) müdahaleydi. Halk sadece bir darbeyi püskürtmedi o gece. Türkiye, bir işgalden de kurtarıldı. 2. Kurtuluş savaşı verildi o gece. Aynı zamanda o gece, Çanakkale Destanı’na benzer bir ANADOLU DESTANI da yazıldı.
***
Gecikmiş darbe
Aslında darbe, 2013 yılında olacaktı. Barış yılı olan 2013. PKK’nın silah bırakmaya mecbur bırakılacağı 2013.
PKK da darbe zeminin oluşması için, darbecilerle işbirliği içindeydi. Çözüm sürecini bitirerek, özerklik ilanları yaptırarak, hendekler kazdırarak darbe sürecini hızlandırmaya çalışıyordu. PKK, hem Ergenekoncu Cunta ile hem FETÖ Cuntası ile işbirliği içindeydi. Ve darbe teşebbüsü, gecikmeli olarak, 15 Temmuz 2016 yılında yapıldı.
***
Sonuç;
ERDOĞAN liderliğinde bir Anadolu Destanı yazıldı ve darbeciler tamamen tarihin ÇÖP sepetine atıldı. Artık hiç bir güç, TSK’ya darbe yaptıramaz. Hiçbir güç, TSK’da cunta da kuramaz. Halkın gücü her şeyin üstesinden geldi ve gelir. Artık ABD bile Türkiye’de darbe yaptıramaz. Türkiye artık darbe sürecini tamamen atlatmalı ve ADİL bir sistem kurarak, İSLAM ADALETİ üzerine yoluna devam etmelidir. ADALET, Türkiye’nin en büyük gücü olmalıdır. Türkiye, dünyaya ADALET ihraç edecek bir duruma gelmelidir. Dünya sistemini insancıl hale getirmenin yolu da, ABD-İsrail-AB düzenini yıkmanın yolu da sadece ve sadece adaletten geçer. Yaş-kuru birlikte yanmadan, tam adaletin uygulanacağı ve mağduriyetlerin giderilmesiyle, iç barışını tahkim edecek bir Türkiye, zaten dünya liderliğine doğru gidecektir. Dünyanın ihtiyaç duyduğu en büyük gerçek, ADİL bir lider ülkenin dünyanın lideri olmasıdır. O ADİL Lider ülke ise, TÜRKİYE olacaktır.
***
Darbe araştırma komisyonu mu PKK komisyonu mu?
CHP sürekli, “meclise darbeyi araştıralım diye önerge verdik, AK Parti ve MHP bunu reddetti” diyor. Darbenin araştırılmasından neden rahatsızsınız diyor? Halbuki 3 yıldır darbe ve darbede yer alanlar araştırılıyor ve darbeciler de yargılanıyor. CHP, darbecilerle mücadeleyi sulandırmak, 15 Temmuz 2. Kurtuluş Savaşı’nı, Anadolu Destanını, verilen mücadeleyi küçümsemek için kafaları karıştırmaya çalışıyor. 5 Temmuz bilincini sekteye uğratmaya çalışıyor. Oysa ortada büyük bir gerçek var. PKK’ya eleman ve finans desteği sağlayarak, PKK’nın gençlik kolları ve kadın kolları vazifesi gören HDP ile 31 Mart ve 23 Haziran seçimlerinde, seçim ittifakı yaptı.
***
CHP ile PKK ilişkisi ve ittifakı için, mecliste araştırma komisyonu kurulmalı. 31 Mart ve 23 Haziran seçimlerinde PKK ileyapılan ittifak, bir meclis komisyonu kurularak araştırılmalıdır. Bundan sonra PKK ile yapılabilecek bir seçim ittifakı, bütün Kürtleri PKK’ya itebilir. PKK’nın şuanda yaptığı en büyük propaganda: “Kürtler bizi desteklemiyor ama, düşmanlarımızı dize getirdik bizi destekliyorlar, PKK ile seçim ittifakı yapıyorlar” şeklinde. Bu tehlikeli gidişi durdurmak gerekiyor. Yoksa PKK’ya karşı olan Kürtler de ilerleyen zamanlarda PKK’yı desteklemek zorunda kalabilirler. CHP’nin PKK ile seçim ittifakı yaptığı bir durumda, Kürtler neden PKK’ya karşı çıkıp maddi, manevi bedel ödesin ki?