İntifada zamanı
Bugün İsmail Haniye’nin çağrısı ile tüm dünyada Batı/İsrail ortak zulmüne karşı küresel bir eylem düzenleniyor. Kendisine yapılan bir baskını ‘savaş’ sebebi kabul ederek on ayda 40 bin masum insanı Avrupa ve ABD’den ücretsiz aldığı bombalarla katleden İsrail, Filistin devlet adamlarını da ortadan kaldırmayı kendisine hak tanıyor.
İran’da şehit edilen İsmail
Haniye, Filistin devletinde başbakanlık yapmış mücahid bir devlet adamıydı. Bu
suikast, başta bu melaneti işleyenler için, sonrasında da abartılı lakaplara
sahip İran güvenlik güçleri için tam bir yüz karasıdır. İran’ın kendisinde
misafir olan ve sürekli takipte olduğu bilinen bir devlet adamını Tahran’ın
göbeğinde koruyamaması bir ayıp olarak yeter de artar bile.
Kapalı bir rejime sahip olan
İran, kendi Cumhurbaşkanının helikopteri düşürüldüğünde de Haniye şehit
edildiğinde de görüntüleri ve olayın ayrıntılarını paylaşmadı bile. Halbuki
anında tüm dünyaya duyurmaları gerekirdi. Bu olmayınca da onlarca komplo
teorisi birbirini izledi. İran, Batılı casuslar ve suikastçılardan kendi
yöneticilerini bile koruyamıyor.
***
Bir ülkede yapılan böylesine
üst düzey bir suikast aslında savaş sebebidir. Ama İran, savaşmaya kalksa bile
bunu 24 saat önceden ABD’ye haber vererek uygulamaya başlar. Nitekim İsrail’e
karşılık vereceğine dair Birleşmiş Milletler’e bildirimde bulundu bile… Esip
gürleyen ama yağmayan bir İslam ülkesi olacağına ismindeki ‘İslam Cumhuriyeti’
kelimesini kaldırması isabetli olur.
ABD, istihbaratı olmadan
böyle bir suikastın yapılamayacağını herkes kabul ediyor. İsrail, kurulduğundan
beri savaşla varlığını koruyan terörist bir ülke. Suikastın ertesi günü uluslararası
ajanslar, saldırının İran'ın egemenliğini ve savunma güçlerini küçük
düşürdüğünü yazdılar. Tahran yönetiminin basit bir güvenliği bile sağlayamadığı,
Haniye suikastının Tahran için bir ‘utanç kaynağı’ olduğunu duyurdular.
Batının bu kolektif
suikastını en iyi tanımlayan grup, Yemen’deki Husiler’di. Hamas'ın siyasi liderinin Tahran'da düzenlenen saldırıda öldürülmesini “iğrenç
bir terör suçu” olarak tanımladılar. Hamas yöneticilerinden Salih El-Aruri de
benzer şekilde Hizbullah tarafından Beyrut’a davet edilmiş, orada İsrail
suikastıyla şehit edilmişti.
***
İsmail Haniye, İsrail ile
Hamas arasında barış görüşmelerini yürüten liderdi. İsrail Başbakanı Netenyahu,
bu suikastla barış istemediğini, katliamlara devam edeceğini açık açık ilan
etmiş oldu. İsrail’i durdurmanın tek yolu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dediği gibi
önünü kesecek bir güçten geçiyor. Bu güç, hem İsrail’e hem Batı ülkelerine
posta koyabilmelidir.
Türkiye, mevcut gücü ile
Libya ve Karabağ’da olduğu gibi bunu sağlayamıyorsa uluslararası bir
konsorsiyumla İsrail’in önüne çıkmalıdır. Karşı çıksa bile ABD’nin de savaşmaya
cesaret edemeyeceği milletlerarası bir güce ihtiyaç var. Türkiye’ye düşen de
diplomatik yollarla bu birlikteliği sağlamak için çaba göstermesidir.
Bugün bütün dünyada intifada günü. Başta
İstanbul’da Ayasofya Meydanı, Ankara ve diğer şehirlerimizde on binler İsrail’i
ve ona destek olan Batılı yönetimleri kınayacak. Tüm dünya şehirlerinde de
öyle… Şimdi Gazze halkı ve İsrail hapishanelerindeki
Filistinli esirler için meydanlara inme, Batıyı ve İsrail’i her ortamda boykot
etme zamanı. 3 Ağustos “Uluslararası Gazze Günü” Filistin’in bağımsızlığı için
bir başlangıç olur inşallah…