İnsanlık yalana teslim
Batı'nın kitle imha yalanları... Batı'nın yeni yalan kulesi: DAİŞ. Kuran da yöneten de kendisi. O, terör örgütlerini de bununla meşrulaştırıyor.
ABD ve İngiltere'nin 2003'te Irak'ı yalanlarla işgal ettikleri, 06.7. 2016 tarihli resmi bir raporla malumu ilanettiler. Aslında bunun böyle olduğunu kamuoyunun ekseriyeti biliyordu. Raporun hazırlanması yedi yıl sürmüş. 2003-2009 yıllarını kapsıyor. Chilcot Raporu olarak açıklandı. 12 ciltlik raporu hazırlayan komisyonun başkanıSir John Chilcot. Raporda, İngiltere eski başbakanı Tony Blair'i ve hükümeti uyarılara rağmen gözü kapalı biçimde Irak işgaline ortak etmekle suçlanıyor. Chilcot, "Saddam Hüseyin'in 2003'te acil bir tehdit olmadığını, İngiltere'nin, Irak'ı barışçıl yolları denenmeden işgale katıldığını, işgal sonrasına yönelik planlama ve hazırlıkların da yetersiz olduğunu tespit etmiş.
Raporun bu kadar geç hazırlanması bile Batı'nın kendi dışındaki olaylara ne kadar duyarsız olduğunun da bir göstergesidir. 2003 Irak işgalinden sonra bir milyondan fazla insan katledildi, milyonlarcası yerini, yurdunu terke mecbur bırakıldı.
Eski Başbakan Tony Blair, işgal sırasında ölen 179 İngiliz askeri için özür diliyor. Iraklılardan özür dileme yok. Katledilen milyonlar hiç umurunda değil. Ebu Gureyp hapishanelerinde işkenceler altında can verenler, tecavüze uğrayanlar çağdaşlaştırma zayiatı, zahir. Bu raporun hiçbir yaptırım gücü yok. Batı, suçunu bu raporla bir özürle kapatmaya çalışıyor. 179 İngiliz askerinin yaşama hakkı kadar Iraklının, Suriyelinin, Türk'ün yaşama hakkı yok. Batı, yalanlarla korkutarak insanlığı rehin almış durumda. Güvenlik korkusuyla, savaş ve terörle dünya siyasetini istediği gibi dizayn etmek istiyor.
1980'de Irak'ı İran'la savaştırdılar. Savaş sekiz yıl sürdü. Irak'ın gücü yok edildi.Milyonlar
Algı oluşturmada pek mahirler. Medyayı kitle imha silahı gibi kullanıyorlar. 1991'de Alaska kıyılarında zifte bölenmiş karabatak görüntülerini Irak'ta çevresel felaket olarak gösterdiler. Bu görüntüleri Irak işgalinde tepe tepe kullandılar.
2001'deki İkiz Kulelere saldırı sonrası oluşturulan yalan ortamıyla da Afganistan işgal edildi. Libya, Irak teröre destek veren ülkeler listesine alındı.2003 martında da Irak ikinci kez işgal edildi.
Saddam'ın dünyayı yerle bir edecek silahları olduğunu iddia edenler kendilerine yalancı bulmakta hiç zorlanmadılar. Bu yalancıların içinde öyle birisi var ki onu daha sonra 3 Temmuz 2013'te Mısır cuntasının en aktif elemanı olarak görüyoruz : Uluslar Arası Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed BARADEY. Sonra da Kuveyt'i kurtarma bahanesiyle körfeze gelip yerleştikten sonra Irak'ın kuzeyini "uçuşa yasak bölge" ilan edip Bağdat'tan fiilen kopardılar. Terör örgütlerinin Beka'daki kamplarını Türkiye sınırına taşıdılar. Bundan dolayı da Türkiye'nin terörle mücadelesinde maddu00ee ve manevu00ee kayıpları bu tarihten sonra katlanarak arttı. Bugün nasıl YPG'ye havadan silah desteği sağlıyorlarsa o günlerde de terör örgütüne aynı yöntemle silah veriyorlardı. Türkiye'nin terörle mücadeleye harcadığı paranın 1,5 trilyon dolar olduğu düşünülürse Körfez işgalinin aynı zamanda Türkiye'ye yönelik olduğu anlaşılacaktır.
Bugün, Türkiye'de, Irak'ta, Suriye'de, Mescid-i Nebevi'de katliama seyirci kalanlar, terör örgütlerine ülkelerinde temsilcilik açanlar yine aynı yalancılar,aynı sahtekarlar.